- Asıl önemli olan cidden doğru şeyi yapmaya çalışan adam gibi görünüyor. | Open Subtitles | ... كل ما يهم هو أنه يبدو أنه يريد فعل الشيء الصحيح فعلاً |
doğru şeyi yapmaya çalışıyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | انظر، نحن نحاول فعل الشيء الصحيح هنا |
Evet, bilirsin, orda, burda bazı şeyler yapıyorum, ...sadece çocuklarla biraz zaman geçirdim bu kez doğru olanı yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | نعم ، نقل الأشياء من هنا إلى هناك وقضاء الوقت مع الأطفال ومحاولة فعل الشيء الصحيح |
Sadece doğru olanı yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | اعتقد انه يحاول فقط فعل الشيء الصحيح |
Doğru şeyi yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | علي فعل الشيء الصحيح. |
Doğru şeyi yapmayı ihmal etmiş olmalılar... | Open Subtitles | نعم، أتوقع بأنهم أهملوا فعل الشيء الصحيح |
Sağolun küçük dostlarım, bana doğru şeyi yapmanın mutluluk ve bazen de altın getirdiğini gösterdiğiniz için. | Open Subtitles | أشكركم ، أصدقائى الصغار لما قدمتوه إلىّ إنه إعتزاز ، وبعض الوقت مال فى فعل الشيء الصحيح |
Winston Churchill'in bir sözü vardır, gerçi gerçekten söyledi mi bilmiyorum ama söylediği iddia ediliyor. "Amerikalılar bütün olasılıklar tükendikten sonra doğru olan şeyi yapmaya geçer." | TED | يزعم أن وينستن تشيرشل قال، لا أدري إن قال أي شيء لكن يزعم أنه قال أن يمكن التعويل دائما على الأمريكيين في فعل الشيء الصحيح بعد استنفاد كل الطرق الأخرى. |
Ya hala ona inanıyordu ya da doğru şeyi yapmaya çalışıyordu ki bu tam da Matty'nin tarzıydı. | Open Subtitles | إما أنه لا يزال يؤمن بها أو أنه يحاول فقط فعل الشيء الصحيح والذي كان من عادة (ماتي) |
Babam doğru şeyi yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | حاول والدي فعل الشيء الصحيح |
Harold henüz bunu göremese de doğru şeyi yapmaya çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انك تحاولين فعل الشيء الصحيح حتى أن كان (هارولد) لايرى هذا |
Babam doğru şeyi yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | حاول والدي فعل الشيء الصحيح |
- doğru şeyi yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول فعل الشيء الصحيح |
Hayır, sadece doğru olanı yapmaya çabalıyorum. | Open Subtitles | لا ,فقط أحاول فعل الشيء الصحيح |
Biz hep doğru olanı yapmaya çalıştık. | Open Subtitles | ..كّنّا دومًا نحاول فعل الشيء الصحيح |
- Ve çaresizce doğru olanı yapmaya çalışıyor! | Open Subtitles | -أعرف . و تحاولُ بيأس فعل الشيء الصحيح. |
Doğru şeyi yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | علي فعل الشيء الصحيح. |
Doğru şeyi yapmayı seçmekle. | Open Subtitles | إختيار فعل الشيء الصحيح |
Ama eğer bize yalan söylüyorsan doğru şeyi yapmanın bir yolunu bulmaya çalışıyorsan hayatının geri kalanı boyunca seni pişman ederiz. | Open Subtitles | لكن لو كنت تكذب علينا وتحاول ابتكار طريقة للابتعاد عن فعل الشيء الصحيح ستندم على ذلك طيلة المتبقي من حياتك |
Burada doğru olan şeyi yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انظري، أنا أحاول فعل الشيء الصحيح هنا |
doğru olanı yaptı. Onu suçlamamalısın. - İkisi de birbirini sevmiyordu. | Open Subtitles | لقد فعل الشيء الصحيح أتعلم, لا يجب أن تعاقبه |