Onu çok iyi tanımıyorduk ama bir şeyler yapmak istedik. | Open Subtitles | لم نعرفه كثيراً، لكننا شعرنا بأن علينا فعل شيئ ما |
Aşağısı gene pis kokuyor, bir şeyler yapmak lâzım. | Open Subtitles | علينا القيام فعل شيئ بخصوص الرائحة.. |
Eğer gerçekten iyileşmek istiyorsan daha radikal bir şey yapmak zorundayız. | Open Subtitles | انظري لو أنت تريدين التحسن حقاا علينا ان فعل شيئ قاسي |
Ve ne zaman çok, çok kötü bir şey yapmayı düşünsem onu çare bulacağıma inanırım. | Open Subtitles | واذا انا فكرت في فعل شيئ سيئ حقا حقا سيئ اعتقد هذا كان سوف يشفيني منه |
Bu sıcak dayanılır gibi değil. Bir şey yapamaz mıyız? | Open Subtitles | هذه الحراره لا تطاق , الا يمكننا فعل شيئ ؟ |
O boş alana düştüğümde "Bitti, artık çürümekten başka bir şey yapamam," diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | تعرف، عندما هبطت على ملعب البيسبول إعتقدت بانه لا يمكننى فعل شيئ سوى التعفن |
Keşke size yardım elebilseydim, ama yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أتمنى باأن أقدر على مساعدتك لكن لايمكني فعل شيئ |
Kahretsin, ne yapmalıyım? Hiç bir şey yapamıyorum... | Open Subtitles | تبا ماذا يجب أن أفعل, لا أستطيع فعل شيئ.. |
Ya da bir şeyler yapmak için mi kaçtı? | Open Subtitles | أم أنه فعل شيئ قبل أن يذهب؟ |
Hey, bir şeyler yapmak ister misin? | Open Subtitles | أتريد فعل شيئ ؟ |
Sizi seviyorlar. Sizin için özel bir şeyler yapmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون فعل شيئ خاص لك |
Annem hep derdi ki, aptalca birşey yapmak için bir kişi gerekir, ama gerçekten aptalca bir şey yapmak için birden fazla kişi gerekir.. | Open Subtitles | أمي كانت تقول,شخص واحد يستطيع فعل شيئ أخرق ولكنك الناس يستطيعون فعل أمر أخرق بالفعل |
Çılgınca bir şey yapmak üzereydim, ama ayık bile değildim. | Open Subtitles | كنتُ أوشك على فعل شيئ جنوني ولَم أكن حتّى مستيقظاً لأشهده |
Ve takılıp kaldığımda başka bir şey yapmak müzik dinlemek, sopa çevirmek, başka şeyler hakkında konuşmak bana yardımcı olur. | Open Subtitles | وعندما أكون عالق، فعل شيئ آخر يساعدني.. الإستماع للموسيقى، تدوير هراوة، التكلم عن شيء آخر. |
Bir adam münasip bir şey yapmayı denediğinde kadını ona destek olur. | Open Subtitles | عندما يحاول الرجل فعل شيئ ذو قيمة يجب أن تسانده المرأة |
Seni tanıyorum ve kafandan oldukça aptalca bir şey yapmayı geçirdiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | . أنا أعرفك، أظن أنك ستقدمين على فعل شيئ غبي |
Revizyon yapıyorsa bile, ben etrafta olduğum sürece hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | ان كان يعاود البناء لن يستطيع فعل شيئ واحد ان احتفظ بي طليقاً |
Asi olursam annem hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | عندما أتمرد لا يمكن لأمي فعل شيئ |
Vallahi, ben... ben bir şey yapamam. | Open Subtitles | حسنا انت تعلم اني لا استطيع فعل شيئ بخصوص ذلك |
Kramer beni buraya getirdi ama açıkça görülüyor ki ben asla bir şey yapamam. | Open Subtitles | لكن من الواضح أنني لن... أتمكن أبداً من فعل شيئ |
yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن بإمكاني فعل شيئ أنت تفهم هذا بالفعل، سيدي |
Bununla alakanız olduğu için Bay Frink yakalandığında yitireceğiniz itibarınızla ilgili yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | .. لا أستطيع فعل شيئ لماء الوجه لديك الذي ستفقده بعلاقتك بهذا الأمر عندما يتم اعتقال سيد فرينك |
Hiçbir şey yapamıyorum. Çocuk kurtaramıyorum. | Open Subtitles | لاأستطيع فعل شيئ لاأستطيع حماية ذلك الطفل |