Bir bekçi köpeği için alışılmamış bir taktik ama etkili. | Open Subtitles | هذا .. هذا أسلوب غير عادي لكلب حراسة لكنه فعّال. |
etkili olduğuna eminim ama yargıçlar bunu pek hoş karşılamaz. | Open Subtitles | أنا متأكد أن هذا فعّال لكن القضاه يعبسون من هذا |
İnsanlar bizim şefkatli olduğumuzu görürse Halifelik karşısında en etkili silahımız o olur. | Open Subtitles | إنه أكثر سلاح فعّال نملكه ضد جيش الخلافة إن رأى الناس أننا رُحماء |
Yan taraftan baktığımızda da çok etkin bir sistem görülür. | TED | فلننظر من الجانب، ترى نظام فعّال للغاية. |
Sinir gazı acısız ve etkilidir. | Open Subtitles | غاز أعصاب غير مؤلم ولكنه فعّال لكن لم نتكبد العناء ؟ |
Bu Robocop tavırların da gayet güzel işe yarıyor görünüyor. | Open Subtitles | أتوقّع أنّ هذا الروتين من قبلك يعمل بشكل طبيعي بشكل فعّال تماماً |
Çok aktif, her türlü anlaşmayla idare edilir ve içerisinde kontrol fonksiyonu da var. | TED | دوره فعّال وتحكمه كل أنواع المعاهدات، ولديه خاصية المراقبة. |
Şaşırtıcı bir şekilde etkileyici bir dostum bana burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكنّي تحلّيت بحليف فعّال على نحوٍ مُفجع أخبرني بأنّك هنا. |
Şimdi, burada ne var, sanırım Gerçekten oldukça etkili bir park sensörüdür. | Open Subtitles | والآن، ما لدينا هنا هو مُستشعرٌ فعّال مفيد جدا أثناء عملية الركن |
Bence baskı, tedavi kadar etkili değil ve bence korkunç bir hastalığa sahip bir başka insan üzerinde böyle bir güç kullanmak korkunç bir şey. | TED | لا اعتقد أن الإكراه فعّال كعلاج و اعتقد أن استخدام الإكراه شيء فظيع ضد شخص مصاب بمرض رهيب |
Hastalık sınırındaki çocuklar aslında etkili bir fototerapi almıyorlar. | TED | إذا هؤلاء الأطفال على الزوايا ليسوا فعلياً يتلقون علاج ضوئي فعّال. |
Onlar, dünyanın her yerinde nerede yoksulluk, eğitimsizlik ve adaletsizlik varsa, bu yerlerde bayiliklerini oluşturacak bir marka yaratmak için etkili bir şekilde çalışıyorlardı. | TED | كانوا يصنعون صورة لهذه العلامة بشكل فعّال لخلق علامة تجارية يمكن تلزيمها حول العالم، حيث يوجد الفقر والجهل والظلم. |
Bu gece size göstereceğim gibi Provasic hissedilebilir bir şekilde etkili ve şu ana kadar görülen yan etkisi yok. | Open Subtitles | كما سترون هذا المساء بروفاسيك فعّال جدا وليس له آثار جانبية مطلقا |
Eğer bunu kabul edemiyorsanız, ...ya da bu gibi durumlarda etkili şekilde çalışamıyorsanız, ...verilecek kararları, bu odadaki karar verebilecek kişilere bırakın ! | Open Subtitles | أو أن تعملي بشكل فعّال في مثل هذه الظروف اذا عليك ترك القرارات لناس في الغرفة يستطيعون ذلك |
Fazla zamanım yoktu. Sülfür kullanmak zorunda kaldım. - Leş gibi ama etkili. | Open Subtitles | ليس عندي الكثير من الوقت لا بد من أستخدام الكبريت , مقرف لكنه فعّال |
Senin, hep uğruna savaştığın, etkili bir dünya. | Open Subtitles | وهو ما كنت تقاتل دوماً لأجله، عالم فعّال. |
Belirttiğim gibi, depresyonu atlatmak etkin işler yapmaktır. | TED | هكذا، كما قلت، لتجنب الاكتئاب من خلال القيام بشيءٍ فعّال. |
Bu alet 38 kalibrelik, hafif, kısa menzilde etkilidir. | Open Subtitles | هذا مسدس من عيار 38 , خفيف الوزن , و فعّال من المسافات القريبة |
Kim olduğunu ve bize ne olacağını bilmiyorum ama yaptığın her neyse benim üzerimde işe yarıyor. | Open Subtitles | لا أعرف من أنتِ ولا أعرف ماذا سنصبح. لكن أعرف أن هذا الشيء الذي نفعله، أياً يكن إنه فعّال معي. |
Ve başkan danişmanlarıyla, etrafımızdaki dünya ile aktif olarak, müdahale etme görevini üstlendi. | TED | وقرر الرئيس مع مستشاريه، أن يأخذ دور فعّال بالتدخل في العالم حولنا. |
Şaşırtıcı bir şekilde etkileyici bir dostum bana burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | "لكنّي تحلّيت بحليف فعّال على نحوٍ مُفجع أخبرني بأنّك هنا" |
Onun en sevdiğim yanı ise... onun çok etkili becerikli ve verimli olması. | Open Subtitles | وما يعجبني في هذا الدور إنه فعّال وكفوء وعنيف جداً |
Aslında söylemek istediğim şey, bizim için, yapmak istediğim şey için, bunun çok yavaş veya işe yaramıyor olmasıdır. | TED | أتوقع ما يفترض بي قوله، هو بالنسبة لنا، لما أريد أن أفعله، إما أنها جداً بطيئة أو لا تعمل، إنه حل غير فعّال. |
Olay yerindeki ilk kişi çoğu zaman geçerli bir şüpheliye dönüşür. | Open Subtitles | حَسناً، الشخص الأول في a مشهد جريمةِ يَظْهرُ في أغلب الأحيان لِكي يَكُونَ a مشتبه به فعّال. |
Ne kadar da cevval polislersiniz boyle. | Open Subtitles | يا له من عمل شرطيّ فعّال. |