Onları durdurmanın bir yolu olmalı! Uzman olan sensin, bir şeyler düşün! | Open Subtitles | لابد من وجود طريقة لإيقافهم ، أنت الخبير ، ففكر فى شئ |
Uçakta altın olmasa dahi, yolcuları bir düşün. | Open Subtitles | حتى ولو لم تكن الطائرة تحمل ذهبا ففكر فى المسافرين. |
Mutluysan ve Bunu Biliyorsan Yeniden düşün adlı kitabımda samimiyetten bahsediyorum, diğer bir deyişle "sahi-mahiyet." | Open Subtitles | ولقد كتبت في كتابي إن كنت سعيداً وأنت تعلم هذا ففكر مجدداً أنا أتكلم عن الألفة أو ارى من خلالي |
Prens Haydn'ın müziğini sevdiğinden Haydn bu durumu anlatmak için bir senfoni yazmayı düşündü. | TED | وبما أن الامير كان يحب موسيقاه ففكر بتأليف سمفونية لايصال فكرته |
Herkes burada olmamızın daha iyi olacağını düşündü. | Open Subtitles | ففكر الجميع أن الأفضل لنا الخروج من هنا |
Bunun tekrar olamayacağını düşünüyorsanız bugün olanlardan sonra tekrar düşünün derim. | Open Subtitles | وإن كنت تظنّ أنه لا يمكن حدوث ذلك مرة أخرى اليوم، ففكر مُجدداً. |
Eğer vicdanın seni rahatsız ediyorsa, şöyle düşün. | Open Subtitles | ان كان ضميرك يؤنبك ففكر في الأمر على هذا النحو |
Saçmalıklarına inanacağımı düşünüyorsan tekrar düşün. | Open Subtitles | إن كنت تعتقد أنني سأتعامل مع أي من تفاهاتك، ففكر مجدداً |
Eğer Ray Ritchie'yi dolandırmayı düşünüyorsan, iki kere düşün. | Open Subtitles | إن كنت تسعى لتدمير "راي ريتشي" ففكر مرة أخرى. |
Kendini düşünmüyorsan... ..aileni düşün! | Open Subtitles | -إن لم تفكر بنفسك ... -ماذا؟ إن لم تفكر بنفسك ففكر بالعائلة وسمعتنا الطيبة |
Eğer düşüneceksen, içinden düşün. | Open Subtitles | - اذا اردت التفكير ففكر وانت في منزلك |
"Ne olmuş yani!" diye düşündü ve işe girişti. | Open Subtitles | ففكر, لم لا؟ وفعلها |
Ted düşündü şöyle: | Open Subtitles | ...(ففكر (تيد |
Bizim hakkımızda sanmıyorum , anne-babanız ve kardeşler düşünün. | Open Subtitles | إذا لم تكتثر بنا ففكر بوالديك و بإخوتك |
Değirmenler bölümünü biraz düşünün. | Open Subtitles | ففكر مليا بفصل "طاحونة الهواء" |