Ortalama bir geliri baz alırsak yakınları Sadece birkaç yüz bin dolar alacaktı | Open Subtitles | ،بافتراض متوسط الدخل ومتوسط الأعمار المتوقعة فإن ناجيهم سيستلمون فقط بضع مئات الألاف |
Benim ağrıyor ve Sadece birkaç iyi pozisyon var. | Open Subtitles | أنا لديّ وهو يؤلمني مثل شخص وضيع, هنالك فقط بضع مواضع مريحة |
Haftada Sadece birkaç gece ama yine de iyidir. | Open Subtitles | فقط بضع ليالٍ في الأسبوع، لكنه ما يزال يعمل |
Çok çabuk büyüdüm. Onları dışarda hiç kullanamadım. yalnızca birkaç kez odamda. | Open Subtitles | لم استعملهم ابدا في الخارج فقط بضع مرات في غرفتي |
- Bu Bir kaç kereydi. | Open Subtitles | كانت فقط بضع مرات وبعدها تأتي بذلك الهراء |
Evet, efendim, Sadece birkaç dakika daha, lütfen. | Open Subtitles | أجل حضرتك، فقط بضع دقائق أخرى ، إذا سمحت |
Sadece birkaç tane detay ekledik mi bekarlarla kaynaşmak için hazırsın demektir. | Open Subtitles | فقط بضع الملاحظات وسنكون جاهزين لكى نجمع الثنائى |
Oraya gitmek Sadece birkaç dakikamızı alır. | Open Subtitles | الأمر يستغرق منا فقط بضع دقائق للوصول إلى هناك |
Sadece birkaç dakikalık yol. Hiç girmedin mi? | Open Subtitles | إنها فقط بضع دقائق ألم تكوني هنا من قبل ؟ |
Sadece birkaç kere buluştuk ama yeni alımlar yapıyoruz. | Open Subtitles | لقد التقينا فقط بضع مرات ولكن نحن تجنيد. |
Bunun fazla sürmeyeceğini söyledin, Sadece birkaç saat. | Open Subtitles | قلت أن ذلك سيكون سريعاً ، فقط بضع ساعات قليلة |
Federallerin buraya gelmek için yola çıkmasına Sadece birkaç saat kaldı. | Open Subtitles | انها فقط بضع ساعات قبل الاجهزة الاتحادية تبدأ لرئاسة طريقنا . |
Senden Sadece birkaç dakika daha kaçması gerekiyor... geriye kalan son insanlar da ölecek. | Open Subtitles | يحتاج فقط بضع دقائق للهروب منكِ و اخر مستوطنة للبشرية ستسقط |
Kayıtlara göre bu yaklaşımda Sadece birkaç bin kişiyiz ve bu sebeple birkaç yıl önce iş arkadaşlarım ve ben daha fazla kişiyi bu alanda eğitelim dedik. | TED | ولكن لدينا فقط بضع آلاف منهم الآن بكل المقاييس لذلك قبل بضعة أعوام قلت أنا وزملائي تعلمون ماذا، نحتاج لتدريب وتخريج باحثين في الأسباب الأولية |
Sadece birkaç içki daha. Sonra, evdeyiz. | Open Subtitles | خمر، فقط بضع جرعات ونكون بالبيت |
Geriye Sadece birkaç direnek merkezi kaldı. | Open Subtitles | تاركين ورائهم فقط بضع نقاط حصينة لتطهيرها ... |
Charleston yalnızca birkaç saat uzaklıkta. | Open Subtitles | كما تعلمون ، في تشارلستون فقط بضع ساعات بعيدا. |
yalnızca birkaç düzine balina olsaydı, idare edebilirdik ama şimdi yüzlercesi var. | Open Subtitles | حسنا ، نحن قد نكون قادرين على مواجهتها إذا كانت هناك فقط بضع عشرات من الحيتان و لكن نحن نتحدث عن المئات |
Bir kaç dakika ver de çantaları yiyecekle doldurayım. | Open Subtitles | اعطني فقط بضع دقائق حتى املأهم بالمفاجأآت |
Bize Bir kaç saat versen ve soru sormasan? | Open Subtitles | إذا هل يمكن أن تعطي لنا فقط بضع ساعات، ولا يسأل أي سؤال. |
- Birkaç saat önce sizin evin birkaç blok ötesindeki kaldırımda baygın bir hâlde bulunmuş. | Open Subtitles | بضع ساعات قبل، عثر عليه فاقدا للوعي على الرصيف، فقط بضع بنايات من مكانك. |