"فقط عن" - Traduction Arabe en Turc

    • yalnızca
        
    • hakkında
        
    • ilgili
        
    • sadece bir
        
    • için durumu abartacak
        
    Açıklık, paylaşım. yalnızca konumun, yörüngenin ya da tehlikenin vb. değil yiyecek kaynaklarımıza kadar her türlü bilginin paylaşımı. TED إنه انفتاح، مشاركة بكافة أنواع المعلومات، ليس فقط عن الموقع والمسار والخطر وما إلى ذلك، بل أيضاً عن مصادر الغذاء.
    Bu bölümün yalnızca yüz tanımada uzmanlamış olduğundan emin olmanın tek yolu bu varsayımların hepsini elemek. TED الطريقة الوحيدة للتأكد أنّ تلك المنطقة مسؤولة فقط عن تمييز الوجوه هي عبر دحض تلك الافتراضات.
    Uzaklaştırma emri hakkında sana soru sormamın amacı iddia makamını şaşırtmaktı. Open Subtitles سألتك فقط عن بلاغ عدم التعرض لإلقاء الإدعاء من خارج خطتي
    Ve bu yatırımlar hakkında bir noktaya değinmek istiyorum. TED واريد ان أعرض نقطة واحدة فقط عن هذا الاستثمار.
    Sizinle tıpla ilgili ödül kazananlardan birkaçını daha paylaşmak istiyorum. TED أنا سأخبرك فقط عن بعض الجوائز الطبية الأخرى التي منحناها
    sadece bir çocuk gibi hayaletler övgüler yağdırdı çok fazla şerbet vardı. Open Subtitles أنت مهتاج فقط عن أشباح مثل طفل الذي كان الكثير من شربات.
    Carl, anlaşmayı imzalatmak için durumu abartacak biri değildir, baylar. Open Subtitles (كارل) لا ينفخ الدخان فقط عن العقد أيّها الجنرال.
    Fakat fotoğraflarım yalnızca oksijen makinesine bağlanmış ve hastanede yatmakta olan bir adamın dışarıdan gözüken hikayesini anlatıyordu. TED لكن صوري تحكي فقط عن الجزء الخارجي لقصة رجل متمدد على سرير في مستشفى موصول بجهاز تنفس.
    Bu biraz şaşırtıcı, fakat birkaç çalışma, fiziksel bir eylem bir kez yapıldığında, yalnızca hayal edilerek pekişebileceğini öne sürüyor. TED من المدهش بعض الشيء أن عدداً من الدراسات تشير إلى أنه بمجرد القيام بحركة بدنية، يمكن تحسينها فقط عن طريق تخيلها.
    Bunu yalnızca karşılıklı konuşmayla başarabiliriz, eleştirel sohbetlerle ve insanları kötü göstermeyen diyaloglar kurarak. TED يمكن تحقيق هذا فقط عن طريق النقاشات، المحادثات النقدية والإصرار على الحوار الذي لا يقوم على شيطنة الآخرين.
    Çok geçmeden genlerin uzun ömürlülükte yalnızca %25 oranında etkili olduğunu keşfettim. TED واكتشفت بسرعة أن الجينات مسئولة بنسبة 25 % فقط عن عامل التعمير.
    Kimyasal sözcükler üretiyorlar ve bu sözcükleri tanıyorlar, ve yalnızca bütün hücreler uyum içinde hareket ettiğinde amacına ulaşan grup davranışları sergiliyorlar. TED عن طريق القاء كلمات كيميائية، بإستطاعتها فهمها وتقوم بتفعيل السلوك الجماعي وتنجح في هذا فقط عن طريق مشاركه كل الخلايا معا بانسجام
    Altı kez ve her seferinde yalnızca 10, 15 saniye konuşmuş. Open Subtitles دعوا ست مرات ، تحدثت فقط عن 10 أو 15 ثانية كل مرة.
    derim, ya da mezun olduğun üniversite veya iş, ve ben bunun hakkında muhabbet edecek kadar bir şeyler bilirim. TED او مدرستك أو وظيفك، وأنا أعرف شيئا قليلاً فقط عن هذا الموضوع، ما يكفي لجعل المحادثة تبدأ
    dedim. Dolayısıyla, bu sadece sistem hakkında değil. Bu ayrıca biz kadınların kendi hayatlarımızı kullanmakla ilgili diyorum. TED لذا هو ليس فقط عن النظام، إنه حولنا نحن النساء لنأخذ زمام حياتنا الخاصة، هذا ما أعتقده.
    CR: Ama sadece insansız araçlar hakkında konuşmuyorsun. TED ش.ب: لكنك لا تتحدث فقط عن السيارات الأوتوماتيكية.
    Ve aramızda her ne varsa bu sadece kanımızı istemekle ilgili değil. Open Subtitles ومهما كان الذي بيننا إنه ليس فقط عن حنين الدم بعضهم البعض
    Bazı geceler uyanıp kendine ekibinin parlak başarılarının olumsuz sonuçlar doğurmasıyla ilgili sorular sorduğun olur mu? TED فهل تستيقظين في بعض الليالي، لتسألي نفسك فقط عن إمكانية انتهاء بعض الغايات الى مآل غير محمود نتيجة عبقرية فريقك؟
    Tabi ki, bu sadece bir şeyler çalmakla ilgili değil. TED وبطبيعة الحال، الموضوع ليس فقط عن سرقة الأشياء.
    Ve tabii ki bu eğer yaratırsak çok daha iyi olabilecek ve yaşam şeklini değiştirebilecek bir şeye sadece bir bakış. TED وطبعا هذه لمحة فقط عن شيء يمكن أن يكون أحسن بكثير إن قمنا فقط بإنشائه، وهذا يغير طريقة العيش.
    Carl, anlaşmayı imzalatmak için durumu abartacak biri değildir, baylar. Open Subtitles (كارل) لا ينفخ الدخان فقط عن العقد أيّها الجنرال.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus