"فقط لأنك" - Traduction Arabe en Turc

    • Sırf
        
    • olman
        
    • sadece sen
        
    • Çünkü sen
        
    • tek sebebi
        
    • olmanız
        
    • tek nedeni
        
    • çünkü beni
        
    • diye kendini
        
    • Çünkü sadece
        
    Sırf güzelce sordun diye sinyal sistemini açacaklar mı? Başka her şeyi denedik. Open Subtitles هل تعتقدين أنهم سيقومون بتشغيل نظام المرشد اللاسلكي فقط لأنك طلبت ذلك بلطف؟
    Sırf popüler olmaya başladın diye her şeyi biliyormuş gibi davranmayı bırak. Open Subtitles توقّف عن التصرّف كما يعرف كل الناس، فقط لأنك اصبحت أكثر شعبية.
    Sence Sırf sen evliliğinin bittiğini kabullenemiyorsun diye ondan vaz mı geçeceğim? Open Subtitles اتظنين أنني سأتخلى عنه فقط لأنك لا تستطيعين تقبل أن زواجك انتهى؟
    Yapma, kaybetmiş olman senden hoşlanmadıklarını göstermez. Öyle değil mi? Open Subtitles فقط لأنك فقدت لا يعني ان الناس لا يحبون لك.
    sadece sen polissin, ben mahkumum diye işbirliği yapamayacağımız anlamına gelmez. Open Subtitles فقط لأنك شرطي وأَنا مخادع لا يَعْني بأنّنا لا نَستطيعُ التَعَاوُن.
    Çünkü sen bunu isteyecek cesareti gösteremiyordun. Bu yüzden beni suçlama. Open Subtitles فقط لأنك ما كان عندك الأحشاء للسؤال عن واحد نفسك، كذلك لا يضعه عليّ.
    Hayatinin bagislanmasinin tek sebebi sen kardesimin en büyük zayifligisin. Open Subtitles تم العفو عن حياتك فقط لأنك نقطة ضعف أخي العُظمى.
    Sırf "hayır işi" yapıyorsun diye kendini bu kadar beğenmiş olma. Open Subtitles حسنا لا داع لتكون متعجرفا للغاية فقط لأنك تقوم بالاعمال الخيرية
    İyi, yapacağım ama Sırf kurtlardan bahsederken çok tatlı olduğun için. Open Subtitles حسنًا، سأفعلها، ولكن فقط لأنك لطيف للغاية عندما تتحدث عن الذئاب.
    Sırf büyük süslü bir evde oturuyorsun ve süslü yemekler pişirebilen bir aşın var diye farklı bir insan olduğunu mu zannediyorsun? Open Subtitles أتعتقدين فقط لأنك ِ تعيشين في منزل كبير وفاخر ولديك ِ طباخ الذي يطبخ طعامك ِ الفاخر بأنك ِ شخص مختلف ؟
    Bakın, Sırf siz kızlarla takılabilin diye, ben vites değiştirdim. Open Subtitles فقط لأنك الرجال وزرع الطوب مع السيدات، كما تعلمون، صعدت.
    Ve en sonunda Sırf ona güvenmediğin için... hayatını riske ettiğini veya öldüğünü öğreniyor... Open Subtitles ثم، أخيرا، لتكتشف بأنك خاطرت بحياتك ربما مات حتى، فقط لأنك ما كان عندك ثقة بها؟
    - Ve Sırf sen hiç çalışmadın diye... - Bu çalışamam anlamına gelmez. Open Subtitles هذا فقط لأنك لا تملك عمل ، أتعنين أننى لا أستطيع العمل
    Lisedeki aşkların nasıl salakça olduğundan bahsediyordun... ve Sırf tatlı ve komik olduğum için benimle çıkmaya başladığını... ama daha sonra bana aşık olduğunu... fark ettiğini, bunun ciddi olduğunu... Open Subtitles عندما قلتَ أن رومانسية المدرسة الثانوية بلهاء. و نحن بدأنا بالخروج معاً فقط لأنك ظننتَ أني جميلة و ظريفة،
    Başka yöne bakıyor olman, olayı görmediğim anlamına gelmez. Open Subtitles فقط لأنك كنت تنظرين الى الأتجاه الآخر, ليس معناه اننى لم ارى شيئا
    Eğer eskiden olduğu gibi sadece sen hızla gibi hareket değildir edilir, Open Subtitles إنه فقط لأنك لم تعودي تتحركي بسهولة كما كنت من قبل
    Hayır tolere ediyorum, Çünkü sen seviyorsun. Open Subtitles لا , انا اتحملة , انا اذهب فقط لأنك تحبة
    Ve senin bir ödlek olduğunu söylememin tek sebebi, senin yeryüzündeki en sümüklü sürüngen ödlek olduğundan. Open Subtitles و عندما أقول إنك شخص جبان فهذا فقط لأنك مجرد شخص ضعيف قذر لزج دائما ما يزحف الى الأرض
    Onu göremiyor olmanız orada olmadığı anlamına gelmez. TED فقط لأنك لا تراها، ذلك لا يعني بأنها غير موجودة.
    Bunu söylemenin tek nedeni olayın seni rahatsız ediyor olması. Open Subtitles أنت تقول ذلك فقط لأنك تريد أن تشعر بعدم الارتياح
    Benimle sohbet etme, adamım çünkü beni okuyamazsın. Open Subtitles لا يمكنك إجراء حديث معي، فقط لأنك لا تستطيع قرائتي.
    Çünkü sadece kardeşimin karısı olduğun için değil yaptığım şeyler münasebetsiz ve istemediğin şeylerdi ve senin rahatsız olmana neden oldular. Open Subtitles ليس فقط لأنك زوجة أخي هذا لأنك غير مبدية الرغبة وجعلك غير مرتاحة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus