Tek istedigim beni dinlemeniz, sadece birkaç dakika. | Open Subtitles | كل مااريدُه أَنْ تَستمعيُ لي. فقط لبضعة دقائق. |
Seni sadece birkaç defa gördüm, yani bunlar hafızamdan. Bir dakika. | Open Subtitles | نوعاً ما عليْ, انا رأيتكِ فقط لبضعة مرّات, لذا هؤلاء من الذكرى فقط. |
Evet. Yo, sana taşınayım demiyorum,... ve bu olursa sadece birkaç günlüğüne olacak,... ama şu anda yazıyor olmam gerektiğini hissediyorum... | Open Subtitles | نعم، لا يعني ذلك بأنني أريد الإنتقال للعيش معك، ذلك سيكون فقط لبضعة أيام |
Sadece bir kaç yüksek kalite parçaya ihtiyacın var, oradan başlayacağız. | Open Subtitles | تحتاجين فقط لبضعة قطع ذات جودة عالية، و سنبدأ من هناك |
Şey, sadece birkaç dakikalığına ve sonra onlar da alışeriş merkezine geri geldiler. | Open Subtitles | حسناً فقط لبضعة دقائق و من ثم عادوا إلى مركز التسوق |
- Bundan hiç hoşlanmayacaklar. - sadece birkaç günlüğüne. - Nihayet. | Open Subtitles | لن يتفقوا معكِ على ذلك ذلك فقط لبضعة أيّام |
Sen anlam çıkarmadan söyleyeyim sadece birkaç ay birlikteydik. | Open Subtitles | لا، وقبل ان تحاكميني كنا معا فقط لبضعة أشهر |
Kemoterapinin sebep olduğu bulantı ve bitkinlik sadece birkaç hafta sürer. | Open Subtitles | الغثيان والإجهاد من المعالجة الكيماويّة سيدومان فقط لبضعة أسابيع |
Pekala, sadece birkaç saat burada olmayacağız, bir şeyleri kırmamaya çalış. | Open Subtitles | حسنا, سنغيب فقط لبضعة ساعات, حاول أن لا تكسر شيئ |
Şehirden ayrılmalıyız sadece birkaç haftalığına Chuck başka birini buluncaya kadar odaklanacak. | Open Subtitles | علينا مغادرة البلدة فقط لبضعة اسابيع حتى يجد تشاك شخصا اخر ليركز عليه |
sadece birkaç günlüğüne kasabada. | Open Subtitles | إنها هنا فقط لبضعة أيام لهذا يجب أن أستغلها |
sadece birkaç haftadır buradayım ama hepinizi iyi tanıdığıma inanıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت هنا فقط لبضعة أسابيع ولكني أشعر وكأنني أعرفكم جيدًا يا شباب |
sadece birkaç günlüğüne. Benimle eve gelebilirsin. | Open Subtitles | فقط لبضعة أيام، يُمكنك أن تأتي معي إلى منزلي |
Dinle, sadece birkaç gün için Kresk. | Open Subtitles | إسمع كريسك الأمر فقط لبضعة أيام |
sadece birkaç günlüğüne. Bu olay bir düzene girene kadar. | Open Subtitles | فقط لبضعة أيام حتى يستوي الأمر |
sadece birkaç ay, bunu yapabilirsin. | Open Subtitles | إنها فقط لبضعة شهور، يمكنك تحملها |
Dur, dur. sadece birkaç saatliğine! | Open Subtitles | إنتظر, ماذا, تمهّل فقط لبضعة ساعات |
Düşün, Sadece bir kaç saniyeliğine, adamın neden vurulmadığını düşün. | Open Subtitles | فقط لبضعة ثوانٍ حول لمَ لا يصاب المرء أبداً |
Belki Sadece bir kaç dakikalığına konuşabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا التحدث فقط لبضعة دقائق |
- Yanında olmayı çok isterim. - Yok, çok teşekkür ederim ama Sadece bir kaç haftalığına gidiyorum zaten. | Open Subtitles | يسعدني المجيء معك - ، كلا ، أنا أقدر هذا لكنني سأغيب فقط لبضعة أسابيع - |
Yalnızca birkaç saatliğine. | Open Subtitles | فقط لبضعة ساعات. |