sen bana sadece avukatlık yetkisi vermedin senin kaderinde benim takdirimde bu boş sayfalara ben senin çöküş tarihini yazabilirim, istediğim zaman. | Open Subtitles | أنت لم تعطنى الوكالة فقط لكنك أعطيتنى الورقة الفارغة التى سأكتب عليها قدرك التي يمكن أن أكتب فيها تأريخ سقوطك عندما أحب |
Sana İspanyol omleti getirmiştim sadece yumurta beyazı..ama sen gitmiştin. | Open Subtitles | ,جئتك بعجة اسبانية ببياض البيض فقط .لكنك كنتِ قد غادرتِ |
sen bana sadece avukatlık yetkisi vermedin artık saltantının zamanı bitti. | Open Subtitles | أنت لم تعطنى الوكالة فقط لكنك أعطيتنى الأرض التى سيسقط عليها كرسى مادن شوبرا |
Doktorlar sadece hayat kurtarabilirler ama nasıl yaşanacağını öğretemezler. | Open Subtitles | يا أحمق، الأطباء ينقذون الحياة فقط لكنك علمت الناس كيف يعيشون حياتهم |
Benim gibi, onu sadece görmekle kalmayıp, duygularını da hissettin. | Open Subtitles | ،مثلي ثماماً، لم تري ما حدث فقط لكنك شعرت بمشاعر ليست تخصك |
sadece bir yaşında biliyorum; ama bebek sahibi olmayı bu kadar bekledikten sonra, onun mükemmel olmasını istiyorsunuz ve ben gerçekten çok endişeliyim, onun şu- şu | Open Subtitles | أعرف انه عمره سنه فقط,لكنك تنتظر كل هذا الوقت لترزق بطفل تريده ان يكون مثالي وانا فعلا جدا قلقه بأنه |
sadece on yaşındaydın ama uçakların sebepsiz yere çakılmayacaklarını bilecek kadar akıllıydın. | Open Subtitles | كان عمرك 10 سنوات فقط لكنك كنت ذكياً لتعرف أن الطائرات لا تسقط من السماء بلا سبب |
Bak, bu gece kamp var... ve sadece mezunlar için, ama sen de gelebilirsin. | Open Subtitles | وهو للخريجين فقط لكنك تستطيع القدوم |
Siz sadece bir katil değil, aynı zamanda da ikiyüzlüsünüz. | Open Subtitles | لست قاتل فقط لكنك منافق أيضاً |