Dürüstlüğümüz beş para etmiyor ama elimizdeki tek şey bu. | Open Subtitles | إن استقامة أنفسنا قليلة جداً إن هذا فقط ما نملكه فقط |
Kitty'le ilgili çok endişeliyim ve yapmayı bildiğim tek şey de bu. | Open Subtitles | أنا قلقة فقط على "كيتي" و هذا فقط ما أعرف القيام به |
Şimdi, bir toplum sadece ne yaptığı ile değil aynı zamanda özlemlerinin kalitesi ile de ölçülür. | TED | إن مقياس مجتمع ما ليس فقط ما يقوم به هذا المجتمع بل إلى مستوى تطلعاته |
sadece ne istediğini söyle, ben de vereyim, yemin ederim. | Open Subtitles | قولي لي فقط ما تريدينه و سأعطيك إياه ، أقسم بهذا |
- Sadece gördüğümü söylüyorum. - Bu da pek bir şey değil. Git şimdi. | Open Subtitles | ـ أنا أقول فقط ما رأيت ـ وإن كان ليس بكثير |
Ben bütün evreni keşfetmek istemiştim, kızıla kayma olayı başlamadan önce görebildiğim kadarını değil. | TED | أردت استكشاف الكون كله، ليس فقط ما هو باستطاعتي رؤيته، كما تعلموا، قبل حدوث التحول الأحمر. |
Bir bu eksikti, zengin bir Wall Street budalası daha. | Open Subtitles | فقط ما نحن بحاجة إلى: آخر الأحمق وول ستريت مع المال. |
Yanlızca gerekli olan şeyleri alın. Diğer eşyaları bırakın.. | Open Subtitles | لا تثقلوا على أنفسكم بالكنوز خذوا فقط ما تحتاجون إليه |
Bana hayaletlerin yalnızca tanıdığı kişilere, tanıdığı şeylere dadandığını söylemiştin. | Open Subtitles | حسبتك قلت الأشباح يطاردون فقط ما يعرفونه الناس الذين يعرفونهم |
İhtiyacı olan tek şey uyku. Eğer uyuyabilirse... | Open Subtitles | النوم هو فقط ما يحتاج .. ان كان فقط يستطيع النوم لـ |
Biliyor musun, babam bir polistir ve bana öğrettiği tek şey bu değil. | Open Subtitles | تعلم أنّ والدي شرطيّ. وهذا ليس فقط ما علمنيه. |
Kaybolan tek şey hafızalarımız değil. Uyandığımızdan beri insanlar da teker teker kaybolmaya başladı. | Open Subtitles | ليست ذكرياتنا فقط ما نفقده فمنذ عودتنا والناس يختفون |
Senin ve bu üssün güvenliği beni ilgilendiren tek şey. | Open Subtitles | سلامتكَ وسلامة هذه المؤسسة هي فقط ما يعنيني |
- Evet. - Annenin 12 yıldır ağzına sürmediği tek şey bu değildir, Marcus. | Open Subtitles | ليس هذا فقط ما لم تحصل عليه أمك منذ 12 سنة يا ماركوس |
Bana sadece ne istediğini söyle ben de senin için öyle olayım. | Open Subtitles | أنت قل لي فقط ما تريد وسوف أكون ذلك بالنسبة لك. |
sadece ne yapacağımı söyle dah fazla baloncuk ister misin? | Open Subtitles | اخبريني فقط ما عليّ فعله المزيد من الفقاعات؟ |
sadece ne yaptığımı bilmek istiyorum, anladın mı? Emin değilim. Bazı parçalar hatırlıyorum, ama... | Open Subtitles | أريد أن أعرف فقط ما فعلت أنا لستُ واثقاً, لقد تذكرت, لكننيّ |
Sen..sadece ne diyorsam onu yap eğer.. Bunu bize sen yaptın! | Open Subtitles | ـ إذا فعلتم فقط ما أطلبه منكم تماماً ـ لقد فعلت هذا بنا |
- Sadece hatırlayabildiğin kadarını söylesen... - Vardiyadan yeni çıkmıştım. | Open Subtitles | ـ حسناً، أخبرنا فقط ما الذي تتذكره ـ لقد كنتُ خارج من نوبة عملي |
- Sadece yetkili personel girebilir. | Open Subtitles | الموظفين المخولين فقط ما هذا بحق الجحيم؟ |
Bunlar hiçbir zaman, tanımladığı şeylerin her detayını yakalamaz, sadece uygun cevaplar belirlemeye yetecek kadarını alırlar. | TED | فهم لا يلتقطون أبدًا كلّ تفاصيل الأشياء التي يصفونها، بل فقط ما يكفي الدماغ لتحديد الاستجابات الملائمة. |
Yok, sen bana istediğim kadarını ver yeter patron. Ne bi peni az ne bi peni çok. | Open Subtitles | لا ، أعطني فقط ما طلبت يا سيدي ليس قرشا أقل ولا قرشا أكثر |
- Bir bu eksikti zaten. | Open Subtitles | أوه ، عظيم ذلك فقط ما نحتاج اليه |
Çantanı hazırla. Sadece ihtiyacın olan şeyleri al. | Open Subtitles | أحزم حقيبة ، فقط ما تحتاجه |
yalnızca 15 tane basıldı, sizdekinin seri numarası tek basamaklı. | Open Subtitles | خمسون نسخة فقط ما طُبعنّ، وهذه النسخة فيها رقم تسلسليّ. |