Bak, eğer toplantıya katılmak istemiyorsan söylemen yeter ya da hep yaptığın gibi böyle çat kapı gelme ama bu saçmalık gerçekten çok can sıkıcı. | Open Subtitles | ان كنت تريد الخروج من الاجتماع فقل هذا او لا تحضر الاجتماع كما تفعل دائماً ولكن هذا الهراء مزعج |
Eğer istemiyorsan, sorun değil. Sadece söylemen yeter. | Open Subtitles | . لأنك إذا كنت لا تُريدَنى , فقل لى |
Eğer istemiyorsan, sorun değil. Sadece söylemen yeter. | Open Subtitles | . لأنك إذا كنت لا تُريدَنى , فقل لى |
Benden hoşlanmıyorsan bunu söylemen yeterli. | Open Subtitles | لذا فإن لم تكن تحبنى ، فقل ذلك و حسب |
Eğer Balian'ı görecek olursan, Godfrey'in oğlunu ona Sibylla'nın geldiğini söyle. | Open Subtitles | لو أنك تصادفت ببيليان إبن جودفرى فقل له أن سيبيلا قد أتت فى طلبه |
Eğer Balian'ı görecek olursan, Godfrey'in oğlunu ona Sibylla'nın geldiğini söyle. | Open Subtitles | فقل له أن سيبيلا قد أتت فى طلبه |
Eğer seçim kampanyana beni dahil etmek istemiyorsan evlat, bunu söylemen yeterli. | Open Subtitles | إن لم تردني أن أتدخل في حملتك الانتخابيه فقل ذلك فقط يا بني! |
Eğer Damien ile konuşmayı çok fazla travmatize ediyorsan söylemen yeter. | Open Subtitles | اسمع، لو كنت تحت تاثير الصدمة ولا تودّ التحدّث إلى (داميان)، فقل ذلك وحسب. |
Hisoka, sana birkaç soru soracağım. Cevap veremeyeceksen, söylemen yeter. | Open Subtitles | (هيسوكا)، لديّ بضعة أسئلة لكَ، إذا عجزت عن الإجابة، فقل ذلك. |