"فقلت" - Traduction Arabe en Turc

    • ben de
        
    • ve ben
        
    • söyledim
        
    • dedi
        
    • dedim ki
        
    • Sonra
        
    • de "
        
    • " dedim
        
    • diye sordu
        
    • düşündüm
        
    Daha fazla müşteri istediğini söylüyordu, ben de nefes almamız gerektiğini. Kalabalıkta göze çarpmasını sağlayacak bir çözüm buldum. Open Subtitles هو قال أنه يريد المزيد من الزبائن فقلت له نحن نريد أن نتنفس فكرت بطريقة تجعله واقفاً بين الزحام
    Bana baktı ve ben de ona "Anne, ben yapmadım." dedim. Open Subtitles و نظرت إلي فقلت لها: أمي لم أفعل هذه الأشياء قالت:
    Ve ben de evliliklerindeki iletişimin problemlerinin bir kısmını tetikliyor olabileceğini söyledim. TED فقلت إنني أعتقد أن التواصل في الزواج قد يكون السبب في بعض مشاكلهم.
    Jerry, o yaralar barbut masasına fazla yaslandığın için olmuş" dedi. Open Subtitles فقلت له نعم. فقال، جيري هذا لأنك كنت تضغط نفسك بشدة
    Ona dedim ki, " Siz şimdi bana bir senedir bu ofiste iş almaya çalışan tek kadin ben olduğumu mu söylüyorsunuz?" TED فقلت: هل تقول لي أنني المرأة الوحيدة التي اتمت صفقة في هذا المكتب منذ عام؟
    Sonra dalmaktan başka çare yok diye düşündüm. Open Subtitles فقلت لنفسى أن أفضل ما يمكن فعله هو القفز فى الماء
    ben de ona "Bu adamın gözlerinde katarakt var benimkilerde ise umut." dedim. Open Subtitles فقلت لها لديه إعتام في عدسة العين عيوني فيها أمل , حسناً ؟
    ben de ona "Bu adamın gözlerinde katarakt var benimkilerde ise umut." dedim. Open Subtitles فقلت لها لديه إعتام في عدسة العين عيوني فيها أمل , حسناً ؟
    Ve ben de "Vay be, sonunda buldum, Bu hariha" diye düşündüm. TED فقلت لنفسي .. " واو .. لقد وجدتها .. هذا رائع "
    Ve ne zaman elektronik kominikasyonu olan bir kuş sürüsü görsek, bunun Amerikalılarla bir ilgisi var diye düşündük." ve ben "Tamam. TED وما ان نرى سرب طيور يتواصل فيما بينه او يحوي اشارات كهربائية حتى نجزم ان هذا الشيء متعلق بالامريكيين فقلت " أها..
    ben de ona belki artık futbolu unutmasının zamanı geldiğini söyledim. Open Subtitles فقلت له ، يبدو انه حان الوقت لننسى كرة القدم
    ben de ona belki artık futbolu unutmasının zamanı geldiğini söyledim. Open Subtitles فقلت له ، يبدو انه حان الوقت لننسى كرة القدم
    dedim ki, "Neden?" Ve dedi ki, "Çünkü elinizi uzatın, TED فقلت له، "لماذا؟" فقال، "لأنك قلت بأن نتواصل مع الآخرين،
    Annem ise "Niçin, çok sevimli görünüyorsun tatlım" dedi, bense ona "Anlamıyorsun" dedim. TED ردت قائلة تبدو لطيفا وجذابا للغاية فقلت أنت لاتفهمين ما أقصد
    dedi. Oturdum ve dedim ki: "Dostum ben böyle bir şeyi satın alırdım" TED ثم جلست ، فقلت له " كنت لأشتري هذا المنتج لو كان موجودا".
    O yaptığı şeyleri anlattı, ben de yaptım dedim. Sonra heyecan yaptı. Çok komikti. Open Subtitles قال أنه يقوم بكل تلك الامور فقلت اننى قمت بها فاعجب بالامر ,كان مسليا حقاً
    Bana başka biri biliyor mu diye sordu. Ona bilmiyor dedim. Open Subtitles لقد سأل عما إذا كان أحد آخر يعلم فقلت له لا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus