Sosyal bilinçli yatırımcılar: burda ilginç bir fikir yatiyor, değil mi? | TED | المستثمرين بدافع اجتماعيا: هناك فكرة مثيرة للاهتمام، أليس كذلك؟ |
Aslında, Çok ilginç bir fikir olmaya başladılar. | TED | الآن، الأمر بالغعل أصبح فكرة مثيرة للإهتمام. |
Çok ilginç bir fikir ama benim tarzım değil. | Open Subtitles | اتعلمين, انها فكرة مثيرة جدا. ولكنها ليست اسلوبى |
Çok enteresan bir fikir ve muhtemelen... | Open Subtitles | انها فكرة مثيرة للاهتمام ربما هذا الشيء يجب عليكِ ان تناقشيه |
Bu Çok ilginç bir fikir, Başkan Hanım ama böyle bir belgeyi imzalayacak yetkiyi nereden aldığını anlamıyorum. | Open Subtitles | تلك.. فكرة مثيرة للاهتمام سيادة الرئيسة لكنني لا أفهم كيف ستحصل على السلطة لتوقيع هكذا وثيقة |
Bu bütüncül bir tanım ve söylemeliyim ki bence çok heyecan verici bir düşünce. | Open Subtitles | هذا مفهوم شمولي. و عليّ أن أقول لنفسي، بأنّها فكرة مثيرة. |
Bu Çok ilginç bir fikir. Keşke bunu deneyebilseydik. | Open Subtitles | فكرة مثيرة. أتمنى لو واتتنا الفرصة لتطبيقها. |
Böylece etraflarındaki birkaç meslektaşlarına soruyorlar, herkes diyor ki "Yok, bunu düşünmemiştik. İlginç bir fikir." | TED | ثمّ سألوا مجموعة من زملائهم، وأجاب الجميع : "لا ، لم أفكر في ذلك. إنّها فكرة مثيرة للاهتمام ". |
"Ne ilginç bir fikir. Tamamen reddetmeden önce tartışalım." | Open Subtitles | "يا لها من فكرة مثيرة لنناقشها قبل أن نرفضها تماماً" |
İlginç bir fikir. Ama hayır. | Open Subtitles | فكرة مثيرة , سنتحدث عنها لكن لا |
Evet, ilginç bir fikir. | Open Subtitles | فكرة مثيرة للاهتمام فرنسي عادي |
Bu bayağı enteresan bir teklif sanırım değil mi? | Open Subtitles | إنها فكرة مثيرة للغاية ، أليس كذلك؟ |
Aslında yok, Marvin. Ama gerçekten enteresan bir fikir. | Open Subtitles | كلا في الواقع لكنها فكرة مثيرة للاهتمام |
Bu heyecan verici bir düşünce ve ulaşacağımızdan fazlasıyla umutluyum. | Open Subtitles | انها فكرة مثيرة و كلي أمل اننا من المحتمل |