Kafamda tek seferde iki düşünce tutabiliyorum. | Open Subtitles | بإمكان عقلي تحمُل أكثر من فكرتين في آن معاً |
sosyologların kontroller üstüne iki düşünce ekolü vardır: iç kontroller ki bu bizde yok keza sisteme giremiyoruz ve dış kontroller ki bu da hala bir seçenek olarak duruyor. | Open Subtitles | العالم الإجتماعي لديه فكرتين عن التحكّم: التحكّم الداخلي، وهُو ما لا نملكه لأننا لا نستطيع وُلوج النظام، وتحكّم خارجي، وهُو ما يزال خياراً أمامنا. |
Kutuplaşma iki fikir ya da düşüncenin birbirine tamamen karşı olma durumudur, zıt bir karşıtlık durumu. | TED | التناقض: هو حالة يكون فيها فكرتين أو رأيين، متعاكسان تماماً. تعاكس تام. |
Listedeki ilk iki fikir bir kalıp oluşturuyor. Bu kalıp beklenti yaratıyor. | TED | فأول فكرتين في تلك القائمة تكوّن نمطا، وذلك النمط يكوّن توقعات. |
üzere oluşturuldu. Bu yüzden hiyerarşinin temelinde iki fikir var. | TED | لتغطية احتياجات التصنيع. لذا فالهيكل الهرمي متأصلاً في فكرتين. |
Aklıma iki fikir geldi. | Open Subtitles | تراودني فكرتين. |
- Aklına iki fikir geldiğini söyledin. | Open Subtitles | قلت أنه تراودك فكرتين. نعم. |