"فكرت أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • diye düşündüm
        
    • Düşündüm ki
        
    • sanıyordum
        
    • diye düşünmüştüm
        
    • olduğunu düşündüm
        
    • olacağını düşündüm
        
    • diye düşünüyorum
        
    Mezar taşı yoktu, o yüzden insan mezarı değildir diye düşündüm. Open Subtitles فكرت أنه لم يكن قبراً بشرياً لأنه لم تكن عليه علامة
    Yer altı dünyasını yeniden organize edeceğini bildiklerini söylesem iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles فكرت أنه يجب أن أقول لك أنهم يعلمون أنك تعيد تشكيل العالم السفلي
    Düşündüm ki onun ilk arkadaşı olduğundan bana yardım edebilirsin. Open Subtitles وأعتقد أنك صديقه الوحيد هنا, لذا فكرت أنه يمكنك مساعدتي
    Teksas'ta onu durdurabilecek biri varsa o da sensin sanıyordum. Open Subtitles فكرت أنه لو كان يمكن لأى أحد فى تكساس أن يوقفه فسيكون أنت
    Bu sabah herkesin acelesi olduğunu biliyorum ama belki de bir iki kelime konuşabiliriz diye düşünmüştüm. Open Subtitles أعلم أن الأمور تسير بسرعة شديدة هذا الصباح لكننى فكرت أنه ربما يمكننا التحدث قليلا
    Ormanda o cadıyı kaybettiğimizde, en iyisinin kutuyu saklamak olduğunu düşündüm, bu yüzden, aynen sana söylediğim gibi, Giles'ın kabrine gömdüm. Open Subtitles عندما فقدنا تلك الساحرة في الغابة فكرت أنه من الافضل أخفائه لذلك مثل ما قلت لك بأني دفنته في قبر جيلس
    Aileyi rahatsız etmemenin iyi olacağını düşündüm, anlıyor musun? Open Subtitles فكرت أنه يجب أن أعطي العائلة بعض من الوقت,أتعلم؟
    Ben de belki bunu gelecek yirmi yıl falan yaparım diye düşündüm. TED لذلك فكرت أنه ربما يمكنني أن أقوم بنفس الشيء للأعوام العشرون القادمة أو شيء من هذا القبيل.
    Bir yere varınca, şoförden beni bırakmasını isterim diye düşündüm. Open Subtitles فكرت أنه عندما نصل مكانا مأهولا سأطلب من السائق التوقف و إنزالي
    Ama sonra aklıma geldi... belki... sadece belki...emulsiyon işlemi sırasında... kompleks bir glukoz türevi ekleyerek yapışkanlığını biraz daha artırırabilirim diye düşündüm. Open Subtitles ومن ثم فكرت أنه ربما فقط، يمكن رفع اللزوجة بإضافة مشتق الغلوكوز المعقد
    - Annem amigo kızdı. Teyzem de. Kısır döngünden çıkmanın vakti geldi diye düşündüm. Open Subtitles وكذلك كانت عمتي، فكرت أنه حان الوقت لكسر القاعدة
    Bir tehdide dönüşene kadar saklı tutsak daha iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles فكرت أنه من الافضل إبقاء الأمر سراً حتى يشكل تهديد
    Ben de belki beraber bir şeyler yapabiliriz diye düşündüm. Open Subtitles اسمع , فكرت أنه يمكننا أن نقوم بشيء معاً
    Bu nedenle ben Düşündüm ki, mimarlar olarak bile... ...geçici konutların yeniden inşası sürecine dahil edilebiliriz. TED لذا فكرت أنه و رغم أننا مهندسين معماريين و لسنا مهندسين مدنيين إلا أنه يمكننا أن نشارك في إعادة بناء مساكن مؤقتة.
    Evet, ve Düşündüm ki, eğer sizin gibi biri ile yatarsam, kendimden emin olurum, ve bu konuda çıldırmayı keserim. Open Subtitles نعم، و فكرت أنه إن ضاجعت امرأة مثلك سأتأكد و يمكنني ألا أفزع بشأن هذا
    Düşündüm ki, suçluysa yeni bir müvekkilin oldu demektir. Open Subtitles ولماذا هو في مكتبي؟ فكرت أنه لو كان مذنباً فسيكون أحد عملائك
    Ben de bana hiç karşıIık veremeyeceksin sanıyordum. Open Subtitles أوه ، و هنا فكرت أنه ليس لكى طريق للعودة
    Bana söylemezdi. Göstermeye utanıyor sanıyordum. Open Subtitles رفض أن يخبرني فكرت أنه يخجل أن يريني إياه
    İş görüşmesinde bunu giyebilirim diye düşünmüştüm. Open Subtitles فقد فكرت أنه يمكنني ارتداؤها أثناء مقابلة العمل تلك
    Para konusunda yardımcı olabilir diye düşünmüştüm. Open Subtitles فكرت أنه يمكننه مساعدتي بالحصول على بعض المال
    Tabloya bayıldım. Tabloya dair çok güzel birşeyler olduğunu düşündüm. TED أحببته. فكرت أنه هناك شيء جميل حيال هذا.
    Fakat senin evlilik planların var durum herkes için kötü bir vaziyet almadan dur demenin en iyi şey olacağını düşündüm. Open Subtitles و لكن لديك مشاريع للزواج و فكرت أنه من الأفضل أن أوقف أي شيء قبل أن يؤدي لوضع سيء للجميع
    Olağandışı bir şey olsa söylerdi diye düşünüyorum. Open Subtitles فكرت أنه قد يذكر لك شيئاً غير معتاد حدث معه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus