"فكرت ان" - Traduction Arabe en Turc

• diye düşündüm
• gerektiğini düşündüm
• Düşündüm ki
• iyi olur dedim

Jake bu gece şenlik ateşi var dedi. Gidebilirim diye düşündüm.
جيك قال ان هناك جلسة موقد غدا فكرت ان اذهب معه

Hatırladığımda da, kelimenin anlamı için sözlüğe baksam iyi olur diye düşündüm.
وعندما وصلت .. فكرت ان انظر الى القاموس لعلي اجد بعض التعاريف المتعلقة بالامل

Gerçekleri bildiğiniz taktirde bu geceki toplantının önemini daha iyi anlarsınız diye düşündüm.
فكرت ان عرفت الحقائق ، لرايت الاهمية الاجتماع الليلة.

Çünkü hapisteydim. Aile avukatımızı aramam gerektiğini düşündüm. Yani, bu da sensin, değil mi?
لأنني كنت في السجن و فكرت ان أتصل بمحامي العائلة أقصد , هذا هو أنت , صحيح؟

Bazı şeyleri çözebilmeniz için ikinizin yalnız kalması gerektiğini düşündüm ve Karina'yı içki almaya götürdüm.
فكرت ان اترككما الاثنان وحدكما. لتحلا مشاكلكما. فذهبت للبحث عن مشروبات مع كارينا.

Düşündüm ki bu sefer daha entelektüel bir derse girersem final sınavı daha acısız olabilir.
فكرت ان هذه المرة سأذهب لشيء اكثر ثقافة ذو اختبار نهائي اقل الما

Yeni bölümde arkadaş edinmeden önce bir konuşsak iyi olur dedim.
فكرت ان نتحدث قليلاً قبل ان تنشئي صداقات في الوحدة الجديدة

Sizi bu uzun yürüyüşten kurtarabilirim diye düşündüm.
لذا,فكرت ان اوفر عليك كل المسافة والرحلة

Times Square'a gidebilir ve bazı ninja yıldızlarını seçebiliriz diye düşündüm.
فكرت ان يمكننا ان نذهب الي ميدان تايمز ونشتري بعض شعارات النينجا

Evet, günlerimi sevap işleyerek geçirebilirim diye düşündüm.
نعم .. لقد فكرت ان اقضي يوم كما تعرفي ..

Ekstradan deneyim ve paranın bir zararı olmaz diye düşündüm.
لقد فكرت ان كسب المزيد من الخبرة و المال لا تضر

Herhangi bir sorun var mı diye, birkaç test sürüşü yapmalıyız diye düşündüm.
فكرت ان نقوم بتجربتها تعرفون, لنعرف ما الخطأ

Alkollü içecekleri seviyorlar, burada olurlar diye düşündüm.
انهم يحبون المشروبات الروحية لذا فكرت ان يكونوا هنا

Okulda bana zorbalık eden kedi değildi diye düşündüm. Onun hiçbir suçu yoktu.
فكرت ان القطه لم تفعل ليّ شيء بالمدرسه لم تفعل ايّ شيء

Onu en çok sevdiği yere getirmem gerektiğini düşündüm.
لقد فكرت ان ااخذها الى المكان التى احبته بشدة

Profesör Kan ile bir görüşme ayarlamam gerektiğini düşündüm.
فكرت ان يجب علي زيارة دكتور الدم

Sonra da vazgeçmem gerektiğini düşündüm...
لذلك فكرت ان استسلم فحسب.

Kendimi tanıtmam gerektiğini düşündüm.
انا للتو فكرت ان اقدم نفسي

Düşündüm ki, senden uzak kalırsam Yanında olduğum zamanlara nazaran daha az etkilenecek... böylece korunmuş olacaktın.
انا فكرت ان ان ابعد نفسى عنك مثل انى قد تجاهلت السنة سوف يكون اقل اغواء و لذلك يجب ان تكون محمى جيدا

Çocuklara, yüzlerini vücuduma koyma şansı vermek iyi olur dedim.
فكرت ان أعطي الأولاد فرصة ليضعوا وجههم على جسدي