Öncelikle kendisine teşekkür etmeliyiz diye Düşündüm. | TED | فكان أول شيء فكرت به هو أننا يجب أن نشكره. |
Her yönden Düşündüm ve geçmişi tekrar Düşündüm. | Open Subtitles | فكرت به في الطريق إلى هناك وفكرت به في الطريق إلى هنا |
Demek çok düşündün. | Open Subtitles | أنتِ متأكده أنكِ فكرت به كثيرا |
Holoband'i yaratırken aklımdaki şey tam olarak bu değildi. | Open Subtitles | عندما خَلقتُ جهاز المعلومات لم يكن هذا بالضبط ما فكرت به |
Başta her şeyin iyi gittiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | في البداية كل ما فكرت به هو كيف سار بشكل جيد |
Kendi ölümümü değil. Ama son zamanlarda Aklıma ne geliyor bak: | Open Subtitles | ليس بموتي انا,ولكن اتعلم ما فكرت به مؤخرا؟ |
Yaklaşık bir haftadır Düşündüğüm sana anlatacağım iyi şey | Open Subtitles | هل من الجيد إخبارك مالذي فكرت به لمدة أسبوع |
Dürüst olmak gerekirse, uzun bir süre ben böyle düşünüyordum. | TED | ولأكون صريحاً معكم، هذا ما فكرت به لمدة طويلة. |
İlk başta "Belediye, plajlardaki erozyonla mücadele için getirmiştir." diye Düşündüm. | Open Subtitles | أول ما فكرت به ،حسناً المدينة كانت مفروشة به لموازنة التآكل على الشاطيء |
Ve inan bana, bunu sandığından da uzun süre Düşündüm. | Open Subtitles | وصدقيني، فكرت به بمدى أبعد من هذا بكثير. |
- Evet, tabii, tabii ki Düşündüm.... ...hatta Düşündüğüm ilk şey buydu diyebilirim. | Open Subtitles | أجل, بالطبع, فعلت, كان ذلك أول ما فكرت به |
Hiç bunu düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرت به و لو للحظة ؟ |
- Böyle olacağını mı düşündün? | Open Subtitles | هل فكرت به بهذه الطريقة ؟ |
Hiç bunu bir kere olsun düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرت به و لو للحظة ؟ |
aklımdaki tek şey sevdiğim her şeyi, herkesi kaybedeceğimdi. | Open Subtitles | ... لقد فقدت كل شيئ وكل شخص أحببته, وكل ما فكرت به كان |
aklımdaki şeyin bu olmadığını biliyorsun | Open Subtitles | تعرفين ان هذا لم يكن ما فكرت به |
- aklımdaki o değildi. | Open Subtitles | ليس هذا ما فكرت به |
Eski sevgililerimiz hakkında konuşmak isteyip durdu ben de çok rahat biri olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | فعلت إبقاء الرغبة في الحديث عن إإكسس لدينا، وكل ما فكرت به كان تعرفون ماذا، انها سهلة جدا للتحدث. |
Bir seferinde Majorca'yı denizden geçerken ay batmıştı bir an öyle düşünmüştüm, sonra, hoop, yeniden çıktı. | Open Subtitles | "يوم ما كنت أبحر من " ماجوركا و قد غرب القمر لقد فكرت به للحظة و إذا به يصعد مرة أخرى |
Seni ilk gördüğümde böyle düşünmüştüm. | Open Subtitles | هذا ما فكرت به أول مرة رأيتك فيها |
Benim de Aklıma önce o geldi ama yara boşlukları çok geniş. | Open Subtitles | هذا ما فكرت به أولاً لكن تجاويف الجرح كبيرة جداً |
Hastalığımı öğrendiğimde ilk Aklıma gelen sendin. | Open Subtitles | عندما حصلت على تشخيصي أنت أول شيء فكرت به |
Ne düşündüğümü bilmiyorum... Aslında ne Düşündüğüm önemli bile değil. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي فكرت به لا يهم ما الذي فكرت به |
Düşündüğüm "ruhanî dünya" gerçekten var mı? | Open Subtitles | حتى عالمك الروحي الذي فكرت به موحود حقاً ؟ |
Dinle, Sharona.Bunun üzerine düşünüyordum. Biliyorsun, "bunu"? | Open Subtitles | اسمعي شارونا لقد فكرت به كثيرا هل تعرفين ما اقصد ؟ |
O adamı gömerken, senin her gün kalbimi kırmanı tercih edeceğimi düşünüyordum. | Open Subtitles | ، عندما كنت أدفن هذا الرجل : كل ما فكرت به كان أفضِّل أن ينجرح فؤادي كل يوم منك |