"فلو كنت" - Traduction Arabe en Turc

    • Eğer
        
    • olsaydım
        
    Eğer size daha da ilginç gelmesini sağlamağa çalışacaksak, efendim, ikinizin iki siyah beyaz dondurmalı sodanın keyfini çıkardığunuzu söylemem gerekiyor. Open Subtitles فلو كنت سأجعل الأمر أكثر اهتماماً لك قد أقول أنكما كنتما تتمتعان بكوبين من صودا الآيس كريم أسود وأبيض
    Asla da bulamayacağım. Eğer sen sonuncusu isen, o ölmüş olmalı. Open Subtitles ولن أجده, فلو كنت أنت الأخير فذلك يعنى أنه مات
    Asla da bulamayacağım. Eğer sen sonuncusu isen, o ölmüş olmalı. Open Subtitles ولن أجده, فلو كنت أنت الأخير فذلك يعنى أنه مات
    Ben de senin yaşında olsaydım kuşkusuz ben de ona aşık olurdum. Open Subtitles فلو كنت في سنك يا سيد.. فبدون شك كنت سأقع في غرامها
    Peki, Eğer bir cami olsaydım, ki değilim, tüm ılımlılar burnumun arkasında olurdu, atılarak ortaya çıkar ve ayaklanırlardı. Open Subtitles صحيح , فلو كنت مسجداً و أنا لست كذلك فسيكون المعتدلون كلهم خلف أنفي مندفعين و يحاولون الخروج
    Eğer daha az hoşlansaydım, şu an burada olmazdım. Open Subtitles فلو كنت أستمتع بها ولو بدرجة قليلة لما كنت هنا الآن
    - Eğer geç kaldıysam... - Ne kadar meşgul olduğunu biliyorum. Open Subtitles لا ، فلو كنت أنت من تأخر كنت أنا أعلم كم أنت مهتمة بعملك
    Eğer kulak telsizini kullanırsan, saptanacaktır. Open Subtitles فلو كنت ترتدي وحدة الإتصال بأذنك ، فسيتم إكتشافك أي شئ آخر ؟
    Şimdi, Eğer daha önce hiç silahla tehdit edilmediğimi düşünüyorsanız, Open Subtitles فلو كنت تعتقد أنه لم يتم تهديدي من قبل رجل مسلح من قبل
    Eğer ayıyı sakinleştirmeye çalışsaydın, fazla doz kullanırdın. Open Subtitles فلو كنت خارجاً لتعقب الدب . لكنت استخدمت جرعة أكبر
    Eğer stylus tutarken geriye kalan parmaklarını kullanamıyordun. Open Subtitles فلو كنت تمسك القلم فلن تتمكن من استخدام الخمسة الباقية الموصولة برسغك
    Eğer stylus tutarken geriye kalan parmaklarını kullanamıyordun. Open Subtitles فلو كنت تمسك القلم فلن تتمكن من استخدام الخمسة الباقية الموصولة برسغك
    Eğer biraz mutsuzsanız, ağzınızın köşeleri aşağı iner ve burnunuzu çekersiniz, Eğer çok mutsuzsanız, gözyaşları akıtmaya başlar ve ağlayabilirsiniz. TED فلو كنت غير سعيد إلى حد ما فإن زوايا الفم تميل للأسفل ، مع استنشاق الهواء بشدة وفي حال غيرسعيد تماما، ستنزل الدموع من عينيك وقد تتنهد
    Eğer bir adamın yeraltı teşkilâtına sızmaya çalıştığını biliyorsanız onu vurabilir ve birçok kişinin hayatını kurtarabilirsiniz. Open Subtitles فلو كنت تعرف أن هذا الشخص الواقف أمامك سيخترق صفوف المقاومة فى الوقت الذى يمكنك إطلاق النار عليه وإنقاذ العديد من الأرواح
    Eğer bir hasta olsaydım kendime ne söylerdim? Open Subtitles فلو كنت مريضة ماذا سأقول لنفسي؟
    Ona nasıl yardımcı oluyorsun, kendi haline bırakarak mı hızlı davranıyorsun? Eğer grafiklerini incelersen, Dr. Klein'ın istediği testleri tertiplediğimi görürsün. O yüzden tedavisini belirlemek istiyorsan, bunu bana şimdi söylemen gerekiyor. Open Subtitles كيف يمكن لما تفعله ان يساعده؟ لو انك فتحت ملفه لرأيت انني طلبت كل فحوصاته العصبيه التي طلبها د.كلين فلو كنت تريد ان تتكلف 642 00:
    Zaten bela arıyor olsaydım çoktan haberin olurdu. Open Subtitles إضافة إلى ذلك، فلو كنت أبحث عن المتاعب لكنت قد علمت بذلك سلفاً
    Oradaki ben olsaydım, gelmeni beklerdim.. Open Subtitles فلو كنت على الجبل ، لأستمريتُ بالتقدم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus