demek ki, sevdiğiniz bir şeyi dinlemek sizi bir derece canlandırır ve dar kapsamlı işlerde geçici olarak IQ'nuzu artırır. | TED | لأن كونك تستخدم كلتا يديك فهذا يعني أن فصي دماغك يعملان سوية مما يساعد على خلق تفكير مرن. |
Doakes, Liman Koyu Kasabı değilse demek ki biri ona komplo kurdu. | Open Subtitles | إن لم يكن دوكس هو سفاح مرفأ الخليج فهذا يعني أن شخصاً ما قام باحتجازه |
Eğer insan yapmadıysa, demek ki bizden biri yapmıştır bu da demek ki yakında herkes birbirini gösterip, sırt dönmeye başlayacak. | Open Subtitles | ،إذا لم يقتلها البشري فهذا يعني أن أحدنا قتلها مما يعني بأن الناس ستتهم بعضها، وتنقلب ضد بعض |
Aynı odayı kullanmaları bir şey olduğu anlamına gelmez bence. | Open Subtitles | ليس لأنهما تشاركا الغرفة فهذا يعني أن شيئا قد حدث |
Eğer kendi saydıkları uyuşmazsa şapkalarının o renk olduğu anlamına gelir. | TED | فإذا كان ما يرونه لايتطابق مع الإجابة، فهذا يعني أن قبّعتهم من اللون المتفق عليه. |
Sen doğurgansan demek ki sorun bende. | Open Subtitles | إن كنتي خصبة فهذا يعني أن العيب فيني |
demek ki kanama retroperitonda. | Open Subtitles | فهذا يعني أن النزف قادم من خلف الصفاق. |
Eğer Katherine döndüyse, demek ki cehennem hala var demektir. | Open Subtitles | طالما (كاثرين) عادت، فهذا يعني أن الجحيم ما زال موجودًا. |
- Şey,demek ki elleri var. | Open Subtitles | - حسنا، فهذا يعني أن لديه يدين. |
Ro dikkatimi çekti, ama eğer o gördüyse, demek ki herkes anlamıştır. | Open Subtitles | لقد أشارت (رو) لي عندها، ولو كانت قد رأت ذلك، فهذا يعني أن الغير فعل |
Dün Stefan'ın sana uğrayacağını biliyorum, ve eve hiç gelmediğini düşünürsek, demek ki çok iyi geçti, ya da... gerçekten kötüydü. | Open Subtitles | أعلم أن (ستيفان) كان سيزورك ليلة البارحة، وبما أنه لم يعُد للمنزل فهذا يعني أن الزيارة سرت بأتم ما يرام، أو على أسوأ نحو. |
Dün Stefan'ın sana uğrayacağını biliyorum, ve eve hiç gelmediğini düşünürsek, demek ki çok iyi geçti, ya da... gerçekten kötüydü. | Open Subtitles | أعلم أن (ستيفان) كان سيزورك ليلة البارحة، وبما أنه لم يعُد للمنزل فهذا يعني أن الزيارة سرت بأتم ما يرام، أو على أسوأ نحو. |
Eğer mavi-yeşil bir iz bırakıyorsa bu evrende yaşam olduğu anlamına gelir. | TED | واذا كان لديها التوقيع الأزرق والأخضر، فهذا يعني أن الحياة شيء شائع في الكون. |
Ancak tahminlerimiz gözlemlerimizle uyuşmuyorsa bu bazı varsayımlarımızın hatalı olduğu anlamına gelir ve altta yatan biyolojinin anahtar mekanizmalarını kavrayışımızın hâlâ eksik olduğu anlaşılır. | TED | أما إذا لم تتطابق توقعاتنا مع ملاحظاتنا فهذا يعني أن بعض افتراضاتنا خاطئة، وبهذا لا يكتمل فهمنا للقوى الجوهرية المحركة لعلم الأحياء الكامن بعد. |
Eğer ben dışarıyı görebiliyorsam bu, içerisinin dışarıdan daha karanlık olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | إذا كان يمكنني رؤية ما هو في الخارج بوضوح، فهذا يعني أن المكان هنا مظلم أكثر منه في الخارج |