"فهو من" - Traduction Arabe en Turc

    • o
        
    Buna o karar verir, sen değil. Bu konuyu kestirip atmadıysam, Annen istediği içindir, sen değil. Open Subtitles انه قرارها وليس قرارك واذا كنت سمحت لك بالكلام فهو من اجلها وليس من اجلك
    Babam bunu bize yaptı. o bizi ayırdı. Biz değildik. Open Subtitles أبانا من فعل بنا هذا، فهو من فرقنا عن بعضنا ليس نحن
    Sam. Tarif ettiğiniz kişi anca o olabilir. Birazcık kaçıktır. Open Subtitles أوه، لابد أن يكون، سام فهو من النوع الغريب بعض الشيء
    o kutulardakilerini bize getirdiler ve iyi bir şey olduğunu sanmıyorum.. Open Subtitles مهما كانَ بتلك الصناديق فهو من أجلنا، وَ لستُ أظنّه قشّاً أنعم
    Eğer o gidiyorsa ben gitmiyorum. Başımıza bu belayı o sardı. Open Subtitles فلو أتى معنا فلن أذهب فهو من أقحمنا فى ذلك .
    Eminim senin de anıların vardır. Unutmayacağın türden bir adam o. Open Subtitles أنا على يقين أن لديك ذكريات أيضا فهو من نوعية الأشخاص الذين لا تنساهم أبدا
    - Hepimiz biliyoruz ki, o yaptı. Open Subtitles حسب علمنا، فهو من قتلها. كلا، لا أعتقد ذلك.
    Erkek arkadaşını suçla. Bizi buraya yönlendiren kişi o. Open Subtitles فلتلومي صاحبكِ على هذا فهو من جاء بنا لهنا
    Hep kendi yükünü kendin taşıdığından bahsediyorsun ama bu doğru değil. o taşıyor. Open Subtitles أنتِ دائماً تتحدثين عن تدبر أمركِ ، لكنكِ لست كذلك فهو من يتدبر أمركِ
    vermek istiyorsan benim. Almak istiyorsan o. Open Subtitles إن كنتِ تريدين الإعطاء، فأنا من تريدين وإن كنتِ تريدين الأخذ، فهو من تريدين
    Yani her ne olacaksa muhtemelen o kaza mahallinde olacak Open Subtitles ما يعنى، ان مهما كان ما سيحدث و فهو من الارجح سيحدث فى موقع السقوط
    Evet, hatırlarsan o adamın cesedini bulan oydu. Open Subtitles نعم، إن كنت تذكرين، فهو من وجد جثّة ذلك الرجل
    Demek ki o da Çin ordusundan. Open Subtitles إذا فهو من الجيش ما الذي جعلك تقولين هذا؟
    En büyük ağabey benim ve o benim sorumluluğmda. Open Subtitles وبما اني الاخ الاكبر، فهو من مسؤوليتي ان اهتم بها
    Silah kimdeyse, kararları o verir Open Subtitles فطالما لديه المسدس فهو من يتخذ كل القرارات
    Ve eğer ben annemi tanıyorsam, onun tipi sadece odur. o, öyle aptallardan hoşlanır. Open Subtitles وعلي حسب معرفتي بأمي فهو من النوع الذي يُعجبها بلهاء مثله
    Onlarca yıl, belki de sonsuza dek. Bilmiyorum. o daha önce oradaydı, ona sorun. Open Subtitles عقود، ربما لا نهائي، لا أعلم، اسألوه، فهو من كان هناك
    - Ancak girişte bir görevli bulunmuyormuş. - o hâlde dışarıdan birinin girmiş olması mümkün. Open Subtitles إذن، فهو من الممكن أنّ شخصا ما من الخارج قد دخل إلى هنا؟
    'kurtarin beni' degil. 'Kurtuldum... kurtuldum.' Seni buraya getiren o. Open Subtitles ليس "أنقذني" بل "أنقذتني" فهو من جاء بك إلى هنا
    Leo olamaz... Nichols vali olmak için uğraşırken, o Demokratların kampanyasıyla uğraşıyordu. Open Subtitles لا يمكن أن يكون ليو، فهو من أدار حملة الديموقراطيين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus