Küçük çocuğun çok çabuk doğması için dua edelim ya da çok geç. | Open Subtitles | دعنا نصلي لكي يولد الطفل في وقت مبكر . أو بعد فوات الأوان. |
Tılsım neredeyse kontrolden çıktı. çok geç olmadan onu karanlığa gömmeliyiz. | Open Subtitles | التميمة خارج السيطرة علينا أن ندفنها في الظلام قبل فوات الأوان |
çok geç olmadan, o tahtayı almalı ve buradan uzağa göndermeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نأخذ اللوح و نبعده من هنا قبل فوات الأوان |
Bu güne kadar. Keşke çok geç olmadan konuşmuş olsaydım. | Open Subtitles | حتى هذا اليوم أتمنى لو أني تحدثت قبل فوات الأوان |
Bu işte iyi olduğumu çok geç olunca fark ettim. | Open Subtitles | لم أعرف أنّني جيّدة في هذا إلّا بعد فوات الأوان. |
Ve çok geç oluncaya kadar kimse bunun farkına varmaz. | Open Subtitles | ولا أحد سيلاحظ أي شيء إلا بعد فوات الأوان بكثير |
çok geç kalmadan geriye kalan bütün ölümsüzleri kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول إنقاد من تبقى من الخالدين قبل فوات الأوان |
Çıkmayacak. İşte bu yüzden çok geç olmadan döngüyü durdurmam lazım. | Open Subtitles | رقم هذا هو السبب الذي لدي لوقف دورة قبل فوات الأوان. |
Nereye gidiyorsan, yönünü değiştirmeni öneririm, çok geç olmadan yani. | Open Subtitles | أينما أردت الذهاب، أقترح عليَك بتغيير إتجاهُك. قبل فوات الأوان. |
Çok fazla sayıda ebeveyn çocuklarının eziyet ve utancından çok geç haberdar oluyorlar. | TED | الكثير منهم علموا بمعاناة أبنائهم و ما يتعرضون له من إذلال بعد فوات الأوان. |
Haklısın. çok geç olmadan vazgeç. Düşündüklerini söyle O'na. | Open Subtitles | أنت محق ، توقف عن ذلك قبل فوات الأوان أخبرها عما يجول فى خاطرك |
Yürümeyecekti. Doğru kararların hep çok geç verildiğini söylediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | إنني أتذكر ما قلته ، إن القرارات الجيدة تأتي بعد فوات الأوان |
çok geç olmadan önce yazacak gücü kendimde bulmalıyım ve belki yazdıkça, bize olanlarının asıl nedeninin, birbirimizi anlayamayışımızdan kaynaklandığını görebilirim. | Open Subtitles | يجب أن أجد القوة لأكتب الآن قبل فوات الأوان و بينما أكتب ، ربما سيتضح أن ما قد حدث لنا كان له سبب أبعد من سوء فهمنا |
çok geç olmadan tedavi olmalı! | Open Subtitles | يجب أن يذهب إلى مكان للعلاج قبل فوات الأوان |
Artık çok geç. Hepsi ayakta, bekliyor. | Open Subtitles | الآن وبعد فوات الأوان هم جميعاً واقفون على أرجلهم، ينتظرون |
Senin gibiler hep kusurlarını anlarlar ama ancak çok geç olduğunda. | Open Subtitles | أمثالك من الرجال دائما يشعرون بالأسف... ولكن دائما بعد فوات الأوان |
Gelip olanları gördüğümde ise, durdurmak için çok geç kalmıştım. | Open Subtitles | عندما رأيت ما كان يحدث ، أنا بعد فوات الأوان لوقفه. |
Dave, çok geç olmadan bunu yapmamız lazım. Bütün kasabayı maskara ediyor. | Open Subtitles | ديف ، يجب أن نفعل هذا قبل فوات الأوان إنه يسخر من البلدة بأكلها |
Bir zamanlar insanlardı, bu yüzden geç olana kadar vampir olduklarını anlamazsın. | Open Subtitles | لذا لن تعرف أنه مصاص دماء قبل فوات الأوان كلهم ملكك , يا عزيزي |
Üç Ana'nın, bu üç mekandan ıstırap, gözyaşı ve korkutucu karanlık ile dünyaya hükmettiğinin farkına vardığımda artık çok geçti. | Open Subtitles | ولكني اكتشفت بعد فوات الأوان أنه من هذه الأماكن ستتحكم الثلاثة أمهات في عالم الألم والدموع والظلام |
Çoğu aile, iş işten geçene dek sorunları olduğunu anlamaz. | Open Subtitles | الكثير من العائلات تكتشف انها نعاني من المشاكل ولكن بعد فوات الأوان |