"فولاذي" - Traduction Arabe en Turc

    • çelik
        
    • çelikten
        
    • Demir
        
    • çeliğin
        
    • çeliğim
        
    Bu da, yine, çelik somunları olan bir çelik halka. TED حسنا، هذا، مجددا، مجرد خاتم، خاتم فولاذي بعقد فولاذية.
    20 tane kolsuz adam bellerinden çelik sopayla birleştirilmişler ve durmadan futbol oynamaları için zorlanıyorlar! Open Subtitles عشرون من الرجال بلا اذرع و مضمومين من الخصر بقضيب فولاذي مُجبرين أن يلعبوا الكرة للأبد ؟
    Macarlar, motorlu, kocaman bir zekâ küpü inşa etmişler ve fuarın sembolü de 8080 cm'lik çelik şaftın üstünde duran güneş küresi. Open Subtitles الهنغاريون بنوا مكعب ألوان ضخم ورمز مدينة الألعاب هو مجسم الشمس موضوع فوق قضيب فولاذي طوله 266 قدم
    Kapı saf çelikten... - ...yani yolumuzu açamayacağız. Open Subtitles إنّه باب فولاذي صلب، لذا لن نكون قادرين على الخروج بإطلاق النار عليه.
    Demir tozu ya da politan izi yok. Open Subtitles ليس هُناك أيّ آثار لغبار فولاذي أو أيّ مُلوّثات أخرى.
    Aynı çaptaki bir çelik telden daha güçlüdür üstelik, çeliğin tersine, ipek esnektir. Open Subtitles إنه أقوى من خيط فولاذي بنفس القطر وعلى خلاف الفولاذ، فإنه مطّاطي.
    Kilise seni afaroz ederse, öldüğünde kalbine çelik kazık sokulacak ve inançsız olarak bilineceksin Open Subtitles لو ان الكنيسه ادانتك عندما تموت سيدقوا مسمار فولاذي في قلبك كاحد الكفار
    Çekirdek konstrüksiyonu oluşturan 47 büyük çelik kolon birbirine bağlıydı, hepsi nasıl aynı anda koptu da çekirdek yapı yok oldu? Open Subtitles 47 عمود فولاذي ضخم التي تَصْعدُ الصميمَ ذلك مَرْبُوطُ، كَيفَ تَحْصلُ عليهم للفَشَل بشكل آني؟ لذا الصميم إختفى.
    Olası silahlar içinde, çelik şaftlı kürek sapı var. Open Subtitles لذا الأسلحة الممكنة تتضمن مجرفة بقضيب فولاذي
    Mermiler çelik kaplama, yüzeyleri bakır değil. Open Subtitles رصاصات من غلاف فولاذي لا يوجد نحاس على السطح
    1500 kg/cm2 güç ile oluşturulmuş, düşük karbonlu, çelik bir gövde. Open Subtitles كان لديها هيكل فولاذي كربوني مع مقاومة قدرها 22.450 لكلّ بوصة مربعة
    Ama bu 5 dolarlık, 500 gram çelik kafası olan ve her evde olabilecek bir çekiç. Open Subtitles الان,هذه هذه للاستخدام بالحدائق وزن 16 أونصة بثمن 5 دولارات برأس فولاذي
    Sırtındaki çantada çelik olta takımı bulduk. Open Subtitles لقد وجدنا خيط صيدٍ فولاذي في حقيبة الظهر التي كنت تحملها.
    Kurbanın omurgasındaki çentikler çelik bıçakla yapılmış. Open Subtitles لقد طابقت الشق الذي في فقرات الضحية إلى نصل فولاذي
    Sonradan çelik uçlu mızrağıyla Canavar'la karşılaşacak olan yetenekli bir avcının. Open Subtitles "صيّادة متمرّسة ستواجه الوحش لاحقاً غير متسلّحة إلّا برمح فولاذي النصل."
    Hayır, hayır. çelik duvar. Open Subtitles لا ، لا ، لا ، نحنُ نتواجد بصندوق فولاذي
    Kafalarını çelik duvara vuruyorlardı. Open Subtitles إنهم يضربون رؤوسهم خلال جدار فولاذي.
    Morg güçlü çelik parçalarla sağlamlaştırılmış. Open Subtitles يوجد تسليح فولاذي ثقيل بني حول القبو
    O çelikten kutuda bizi bodruma götürmek için hazırlanmış bir tuzak var. Open Subtitles ويحاصروننا داخل صندوق فولاذي وينزلوننا إلى السرداب، هيا!
    Aklına bir şey gelmesin. Bu benim çeliğim. Open Subtitles لا تحاولين خداعي إن هذا فولاذي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus