Ama çok fazla içiyordu. günde 60 sigara. Sürekli öksürüyordu. | Open Subtitles | لكنها كانت تدخن باسراف,60 سيجارة فى اليوم وكانت تسعل دائمآ |
günde iki üç farklı kadın oda anahtarlarını avucuma sıkıştırıyor ve bu yüzden sanırım çok fazla kadınla beraber oldum, evet. | Open Subtitles | انهن يضعن مفاتيح غرفهمن فى يدى مرتين او ثلاثه فى اليوم نساء مختلفات اذا , انا اعتقد انى أبلى حسنا .. |
Evet. Beş günlük bir dönemde günde iki saat görüştüm. | Open Subtitles | نعم فعلت.كنت أراه ساعتين فى اليوم على مدار خمسة أيام |
Ve gemi yedinci ayda, ayın on yedinci gününde Ağrı Dağı üzerine oturdu. | Open Subtitles | و إستقرت الفلك فى اليوم السابع عشر من الشهر السابع على جبال أرارات |
Perry'nin tenis kortlarında öldğünü söylediği günden bir gün sora, bu avcılık lisansını almış. | Open Subtitles | لقد استخرج رخصة الصيد هذه فى اليوم التالى الذى اخبرنى تيرى انه سقط ميتا فيه فى ملعب التنس |
Her ne kadar onların burdaki ilk günü olsada senin durumun bugün. | Open Subtitles | أيضا , فى اليوم الأول لهم كما فى حالتك , هذا اليوم |
Ve sen de bunu günde 20 kere yapıyorsun. Bana maval okuma. | Open Subtitles | و أنت تفعل ذلك عشرين مره فى اليوم لذلك لا تسمعنى هذاالهراء |
Ve sen de bunu günde 20 kere yapıyorsun. Bana maval okuma. | Open Subtitles | و أنت تفعل ذلك عشرين مره فى اليوم لذلك لا تسمعنى هذاالهراء |
Daha iyi hissettirecekse, ben bunu günde iki defa yapıyorum. | Open Subtitles | هذا يجعلنى اشعر بتحسن، انا افعلها تقريبا مرتين فى اليوم. |
Bir seri katilimiz var Greg ve günde bir cinayet hızında gidiyor. | Open Subtitles | نحن لدينا قاتل محترف, وهو يعمل بمعدل قتل شخص فى اليوم الواحد |
Bakın, ben günde on saat çalışıyorum bu yüzden eve geldiğimde, yorgunluktan ölüyorum. | Open Subtitles | انظر، أنا أعمل عشر ساعات فى اليوم. لذا عندما أعود للمنزل أكون مرهقاً. |
İki yıl içinde şöyle bi okuyabilirsiniz, günde sekiz saatinizi ayırarak. | TED | يمكن أن تلتهمه فى حوالى سنتين، لو قرأت 8 ساعات فى اليوم. |
Böylece dikime başladık - günde sadece 1.000 ağaç. | TED | وبعد ذلك بدأنا بزراعة 1000 شجرة فقط فى اليوم. |
Saat Dünya ile eşzamanlı olarak günde de bir kere dönüyor. | TED | إنها تدور مرة فى اليوم بالتزامن مع الأرض. |
Bu 15 gece boyunca, günde 6 parça şeker ve 2 bisküvi ile yürümek demek. | Open Subtitles | ذلك يعنى السير مع 6 كتل من السكر وقطعيتن من البسكويت فى اليوم |
Bir yıI sonra, hayatımın en mutlu gününde... yine yanı başımdaydı. | Open Subtitles | بعد سنه فى اليوم الأكثر فخرا فى حياتى كان هناك بجانبى |
Yokohama'ya ondan bir gün sonra varabiliriz. | Open Subtitles | قد نصل إلى يوكوهاما فى اليوم التالى لوصولها |
Bu çok saçma. Sadece basit bir mide ekşimesi. Mahkemenin ilk günü her zaman olur bu. | Open Subtitles | هذا أمر سخيف ، حرقة عصبية فقط دائما ما تحدث لى فى اليوم الأول للمحاكمة |
Ama ertesi gün de ondan bir haber çıkmayınca biraz paniğe kapılmaya başladım ve polisi yeniden aradım. | Open Subtitles | ولكن, فى اليوم التالى,عندما لم يظهر لها اثر اصابنى نوع من الذعر فاتصلت بالبوليس ثانية |
Her gün aşı oluyordum, günde üç defa. | Open Subtitles | كنت أحقن بالأمصال طوال اليوم وكل يوم، ثلاثة مرات فى اليوم الواحد |
Dolayısıyla ikinci güne erteleme sözkonusu olamazdı. | Open Subtitles | وبهذا لن يكون ممكناً الأبحار فى اليوم التالى للتأخير |
Ama, 3'ünde size bir uyarı yapılmış. | Open Subtitles | لكن فى الحقيقه , كانت هناك محاوله للوصول إليك فى اليوم الثالث |
- Kahvaltı yap. günün en önemli öğünüdür. | Open Subtitles | اطلب الفطور انها اهم وجبة فى اليوم يجب أن تعتني بنفسك. |