Davadan sonra, yargıçlar ve jüri alçak gönüllü anlatıcınızı, kötü sözlerden sonra 14 yıla mahkum ettiler, 84-F devlet hapishanesinde kokuşmuş sapıklar ve prestupniklerin arasında. | Open Subtitles | بعد المثول للمحاكمة والمحلفين وسماع اتهامات خطيرة فى حق صديقكم الرواى حُكم على بالحبس 14 سنة فى سجن الولاية رقم 84 مع أعتى المجرمين والمارقين |
Böylelikle, eyalet hapishanesinde altı ay hapse mahkum oldunuz. | Open Subtitles | وقد حكم عليك بموجب ذلك ب ستة أشهر فى سجن تأديب رسمى |
Aspen Cezaevi'nde altı aylık cezanı doldurmuşsun. Aramıza hoş geldin, vatandaş. | Open Subtitles | حكم ستة شهور فى سجن أسبن مرحبآ بك مرة أخرى كمواطن |
Cezan, burada da belirtildiği gibi, hemen başlamak üzere, Aspen Cezaevi'nde yaşam boyu hapse dönüştürülmüştür. | Open Subtitles | العقوبة ستكون سجن مؤبد فى سجن أسبن للعقوبات وسينفذ فورآ كما هو مكتوب |
Gitarım, bir kap yemek bulmama hep yardım eder. Yağmur yağarsa da hapiste yatabilirim. | Open Subtitles | إن أمى دائماً ما تحضر لى وجبة صغيرة إذا أمطرت ، سأبيت فى سجن ما |
Güzel ve çok yönlü ve böylece çocuklar hapsedilmiş gibi | Open Subtitles | عملى وجميل لكى يشعر الأطفال بالترابط وليس وكأنهم فى سجن |
Parkmoor hapishanesindesin. | Open Subtitles | منذ الآن أنت فى سجن صاحبة الجلالة باركمور |
Beş saat önce bir Amerikan hapishanesindeydin ve şimdi özgürsün çünkü seni ben kaçırdım! | Open Subtitles | منذ 5 ساعات كنت فى سجن أمريكى والآن أنت حر لأننى أخرجتك |
Paranın her kuruşunu geri vermeye ve ömrümüzün geri kalanını Mississippi hapishanesinde geçirmek yerine Pazar ayinlerine gelmeye karar verdik. | Open Subtitles | لذا قررنا إرجاع المال كل شئ دون إستثناء سنت منه و أن نحضر أبتهالات الأحد بدلا من أن نصرف بقية أيامنا فى سجن الميسيسبى |
İki sene önce Dostum'un bir hapishanesinde parmaklarını kesmişler. | Open Subtitles | فقبل سنتين فى سجن دوستم قاموا ببتر أصابعه الواحد بعد الاخر |
Ben de düşündüm, dedim ki eyalet hapishanesinde yatarken bu olanları düşünüp intikam planları yapacak vaktiniz olmuştur. | Open Subtitles | اناكنتافكرفىذلك. عندما كنت مسجون فى سجن الولاية, لديك وقت لتفكر فى الاشياء, |
- Federal görevliler onu DC hapishanesinde tutuyorlar. | Open Subtitles | المارشالات الفيدراليين يقومون باحتجازه فى سجن العاصمه |
Yani evraklarını hazırlarım ve seni gönderirim ya da sana Tihar hapishanesinde bir yer ayırtırım. | Open Subtitles | اما ان ارتب لك اوراق لكى تعود او ارتب لك الاقامه فى سجن تيهار |
Ben geceyi Paradise Cezaevi'nde geçirmesinde ısrar ettim. | Open Subtitles | ارادت امها ان تأخذها الى المنزل لكننى اصريت على ان تقضى الليلة فى سجن بارادايس |
Zaten hapiste. | Open Subtitles | فى حالته تلك ربما مات فى سجن فاييت |
Alexei Volkoff, Amerika'daki bir hapiste yatan güçsüz bir solucan. | Open Subtitles | أليكسى فولكوف" دوده بدون حول " ولا قوه فى سجن فى الولايات المتحده |
Çocukların kendilerini hapsedilmiş hissetmemesini sağlayan şekilde mi? | Open Subtitles | عملى وجميل لكى يشعر الأطفال بالترابط وليس وكأنهم فى سجن نعم يبدوا ذلك جيداٌ. |
Bir okul binası çok yönlü ve güzel olabilir bu sayede çocuklar hapsedilmiş yerine bir arada olduklarını | Open Subtitles | مبنى مدرسه يمكن ان يكون عملى وجميل لكى يشعر الأطفال بالترابط لا وكأنهم فى سجن |
İdam edilene kadar kıçının çürüyeceği Amerikan hapishanesindesin. | Open Subtitles | أنت فى سجن أمريكى حيث ستتعفن حتى يتم إعدامك |
Beş saat önce bir Amerikan hapishanesindeydin ve şimdi özgürsün çünkü seni ben kaçırdım! | Open Subtitles | منذ 5 ساعات, كنت فى سجن أمريكى ! والآن أنت حر لأننى أخرجتك |