Feingold, Bay Fisher, şu kapının arkasında... - Bir oyuncu o. | Open Subtitles | انه السيد فيشر أنه على الجانب الآخر من الباب إنه ممثل |
1950'lerde Eddie Fisher Elizabeth Taylor için yaptırmış bu evi. | Open Subtitles | بنى إدي فيشر هذا المنزل لإليزابيث تايلور في ' خمسينات. |
Bu seni bir tıp mucizesi yapar, Er Fisher. Nerelisin? | Open Subtitles | سيجعل منك هذا معجزة طبية, فيشر البحار، من أين أنت؟ |
Jake Fischer nasıl oldu da helikopterden atlayan bir adam oldu? | Open Subtitles | حسنا، كيف أصبح جيك فيشر شاب، يرغب بالقفز من الطائرات المروحية؟ |
Fischer'ın unutmaması gereken birşey vardı... Zaten daha önce turnuva dışında bırakılmıştı. | Open Subtitles | على المرء أن يتذكر مع فيشر أنه استبعد من بطولات من قبل. |
Fish'de bu kıç varken daha iyi bir ilişki yaşayamazdı zaten. | Open Subtitles | حسنا, فيشر كانت علاقته أقل من أن تكون طبيعية مع تلك المؤخرة |
Bobby Fisher bu hamleye bayılırdı. Kaçacak yerin kalmadı adamım. Ee.. | Open Subtitles | بوبي فيشر سيفخر بهذه الحركة ليس لديك مخرج الآن يا صاح |
Evet, arefleksi Miller Fisher anlamına gelebilir, ama refleksleri kayıp değil zayıf olduğuna göre, hiç bir anlamı yok. | Open Subtitles | نعم، انعدام المنعكسات قد يعني متلازمة ميلر فيشر لكن بما أن المنعكسات ضعيفة لا غائبة فهذا لا يعني شيئاً |
Kraliçe mahkemeye katılmadığı için danışmanı Piskopos Fisher mahkemeye bir açıklama yapmak istedi. | Open Subtitles | بغياب الملكة طلب منا محاميها الأسقف فيشر أن نقدم إفادة في هذه المحكمة |
Eee o zaman,teşekkür ederim, bu bir kereliğine de olsa hoş olmayan bir yemek olucak, değil mi, Bay Fisher? | Open Subtitles | حسناً , ذلك .. شكراً لك , سيجعل الغداء لواحد صعب للغاية , أليس كذلك , يا سيد فيشر ؟ |
Veri karşılaştırmasını yaptık ve birbirlerinden çıkardık, Dr. Fisher'in tam da tahmin ettiği hareketleri gördük. | TED | لذا عندما قمنا بمقارنة البيانات، حذفنا واحدًا عن الآخر، وجدنا نشاط في المناطق التي تنبأت بها د.فيشر بالضبط. |
Fisher deneyinde tanımladığımız, beynimin sadece romantik düzenlemeyle ilişkili yerlerini ayrıştırabiliyoruz. | TED | في الحقيقة، يمكننا عزل تلك المناطق من عقلي فحسب التي كانت مرتبطة بالنشاط الرومانسي التي عرّفناها في دراسة د.فيشر. |
Bay Fischer, bu gece İzlanda'ya gideceğine dair açıklama yapmış. | Open Subtitles | أوضح السيد فيشر أنه سيحاول الذهاب إلى أيسلندا الليلة المذيعة؟ |
Bugün Reykjavik, İzlanda'da Bobby Fischer, Boris Spassky'e karşı olan ikinci maçına çıkmadı. | Open Subtitles | في ريكافيك ايسلندا اليوم لم ينجح فيشر بالوصول الى المباراة الثانية امام سباسكي |
Reykjavik, İzlanda'dan gelen haberlere göre, Bobby Fischer bugün maça çıkmadı. | Open Subtitles | الأخبار في ريكافيك ، أيسلندا اليوم لم ينجح بوبي فيشر بالحضور |
Bobby Fischer, bugün dünya satranç şampiyonası üçüncü oyununda Boris Spassky'i mağlup etti. | Open Subtitles | بوبي فيشر هزم بوريس سباسكي اليوم في المباراة الثالثة من بطولة العالم للشطرنج |
Eğer Bayan Tanner mental medyumsa ve Bay Fischer de fiziksel medyumsa o sesleri Fischer'in yaratmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | إذا كانت مس تانر وسيطه روحيه ومستر فيشر وسيط فيزيائى كيف تتأكد من أنها هى التى صنعت هذه الضوضاء وليس فيشر ؟ |
Aslında Tanner ve Fischer ile ilgili hiçbir şeyden emin değilim. | Open Subtitles | فى الحقيقه .. انا لست متأكد بالمره بخصوص مستر فيشر أو مس تانر |
Teşekkürler Fish, sonra görüşürüz. 713'den arkadaşları görmek gerçekten güzel. | Open Subtitles | شكراً "فيشر" سَأَراك لاحقا إنه لأمر حَسنُ معْرِفة آنيُ مازلتَ أمتلك أصدقاءِ في الـ713. |
- Bunu etraflıca düşündüm, Fish. | Open Subtitles | لقد فكرت وقررت يا فيشر |