- Bebek bakıcısına ihtiyacım yok. - Aradım. seni bekliyor. | Open Subtitles | ـ لا أحتاج لمربية ـ لقد إتصلت بها ، وهي في إنتظارك |
- Bebek bakıcısına ihtiyacım yok. - Aradım. seni bekliyor. | Open Subtitles | ـ لا أحتاج لمربية ـ لقد إتصلت بها ، وهي في إنتظارك |
McDonald's'tan bir oda dolusu yönetici seni bekliyor, ama sen oyuncaklarınla oynuyorsun. | Open Subtitles | هناك غرفة مليئة بالمديرين التنفذيين لمكدونالدز. في إنتظارك وأنتَ تلعب بالألعاب. |
Öğrenciler sizi bekliyor, şu taraftalar. | Open Subtitles | إن الطلبة في إنتظارك إذا أتيت من هذا الطريق |
...Öğrenciler sizi bekliyor, şu taraftalar. | Open Subtitles | لقد كننا في إنتظارك . تعال من هذا الطريق |
* seni bekliyorum, seni bekliyorum * | Open Subtitles | * مهلاً يا فتاة أنا في إنتظارك * * أنا في إنتظارك * |
Seni bekliyordum. Bir taraftan da kızların nasıl işediğini anlamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت في إنتظارك وأحاول معرفة كيف الفتيات يتبولون |
Senin icin hava hos degil mi? Nasil olsa cennette 72 bakire seni bekliyor? | Open Subtitles | هـذا جيد بالنسـبة لـَك هـناك 72 عـذراء في إنتظارك صحيح ؟ |
Lyons, gidip Bonnie'yi alsan iyi olur. Kız seni bekliyor. | Open Subtitles | من الأفضل أن تتحرك " ليونز " فهي في إنتظارك |
İçeri girsek iyi olur. Herkes seni bekliyor. | Open Subtitles | يستحسن أن ندخل الجميع في إنتظارك |
Sahneye gel. Herkes seni bekliyor. | Open Subtitles | تعال إلى المسرح الجميع في إنتظارك |
seni bekliyor. İçeri geç. | Open Subtitles | إنها في إنتظارك , هيا إلى الداخل |
Şimdi benimle gel. Herkes seni bekliyor. | Open Subtitles | تعال معي الآن، الجميع في إنتظارك |
Ama eğer buna devam eder ve kaybedersen emin ol yeni parlak işin seni bekliyor olmayacak. | Open Subtitles | ...لكن إذا تابعت مع هذا وخسرت ...أضمن لك أن عملك الجديد اللامع لن يكون في إنتظارك |
O gün gelene kadar, ...ben seni bekliyor olacağım. | Open Subtitles | ومتى ما كان ذلك اليوم سأبقى في إنتظارك |
- seni bekliyor. - Nasılsın? | Open Subtitles | إنه في إنتظارك و كيف حالك أنت؟ |
Vefalı tebânız sizi bekliyor. | Open Subtitles | ظريف جداً يا مولى رعاياك في إنتظارك |
O zaman delikanlı taşıyıcı sizi bekliyor EDECEĞİM, | Open Subtitles | سأكون في إنتظارك في الناقل يا فتى |
Tanrı'dan ne kadar uzaklaşmış olursanız olun yine de sizi bekliyor olacaktır. | Open Subtitles | مهما إبتعدتِ عن الرب، مازال في إنتظارك |
Hala seni bekliyorum. Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | مازلت في إنتظارك هنا هل كل شئ بخير؟ |
Seninle aynı kentteyim, Albert. seni bekliyorum. | Open Subtitles | أنا في نفس المدينة يا (ألبرت) ، أنا في إنتظارك. |
Alışkanlığınız böyle Lordum. Sizi bekliyordum. | Open Subtitles | كما هي عادتك، أيها الملك لقد كنت في إنتظارك |