"في الثالثة" - Traduction Arabe en Turc

    • Saat üçte
        
    • üç yaşında
        
    • Saat üç
        
    • üçünde
        
    • üç yaşındaki
        
    • yaşındayım
        
    • Üç yaşındayken
        
    • sabahın
        
    O görüşmeyi ilk kez öldüğü günün sabahında, Saat üçte dinledim. TED استمعت لتلك المقابلة للمرة الأولى في الثالثة صباحا، في يوم رحيله.
    Öğleden sonra Saat üçte bir ilköğretim okuluna gidin ve çıkan çocukları izleyin, ve şu 40 kiloluk sırt çantalarından taşıyorlar. TED فلو ذهبت إلى مدرسة إبتدائية في الثالثة عصراً وراقبت الأطفال وهم يخرجون، مرتدين حقائب الظهر الثقيلة التي تزن 80 باوند.
    Ve bu sadece başlangıçtı, çünkü her ne kadar 12 yaşında da olsam bazen üç yaşında bazense 50 yaşında biri gibi hissettim. TED لم تكن تلك إلا البداية، لأنه حتى لو كان عمري 12 عاماً، تارةً أشعر وكأني في الثالثة من العمر وأخرى في الخمسين من العمر.
    Ve Saat üç civarında Büyük hatam için cezalandırıldığımı açıkça anlamıştım. Open Subtitles و في الثالثة صباحاً تقريباً أصبح واضحاً أنه يعاقبني لغلطتي الكبيرة
    sabahın üçünde kedi, ona özel yiyecek almam için beni kaldırıyor. Open Subtitles القطة توقظني في الثالثة صباحاً لأجلب لها نوع خاص من الطعام
    Oyuncağı bozulmuş üç yaşındaki bir velet gibi, oturup içine kapanacak. Open Subtitles نريده جالساً عابساً مثل طفل في الثالثة ألعابه لن تقوم بأفعاله
    O şekilde yaşarken kayıpsın, ve ben 63 yaşındayım. TED أتعلم، إن الحياة بتلك الطريقة أشبه بأن تشعر بالضياع، وكما تعلم، فأنا في الثالثة والستين من العمر.
    RS: Dönüp dolaşıp hep aynı sorunun farklı türlerine geliyorum, bu soruyu oğlum bana Üç yaşındayken sormuştu. TED ريكاردو: دائما ما أعود الى الاختلافات في السؤال الذي سألني له ابني عندما كان في الثالثة.
    Ben her sabah Saat üçte kalkarım. Open Subtitles للتو استيقظت أنا دائمًا استيقظ في الثالثة
    Sevgililer Günü, Saat üçte neredeydin? Open Subtitles إذاً أين كنت في الثالثة مساءاً يوم عيد الحب؟
    Noel yemeği Saat üçte. Sizi bekleyelim mi? Open Subtitles غداءُ الميلاد في الثالثة تماماً هل نتوقع قدومك؟
    Başka birini sizin için bugün Saat üçte ayarlayabilirim. Open Subtitles . بإمكاني وضع رحلة أخرى في الثالثة تمامًا هذا العصر
    Hayır, hayır. Burada kal, Saat üçte Barselona'ya uçuyorum. Open Subtitles لا لا لا ، أبق هنا سأسافر لبرشلونا في الثالثة
    İlk durak: üç yaşında yetimhane. Open Subtitles المحطة الأولى: صرت يتيماً وأنا في الثالثة من عمري
    Ve üç yaşında bir çocuğun zekasına sahip. Open Subtitles نعم , وهو بالتأكيد يملك عقلا يشبه عقل طفل في الثالثة من العمر
    O mezun olduğunda biz üç yaşında falandık, farkında mısın? Open Subtitles هل تعلمين أنه عندما تخرج من المدرسة الثانوية كنت أنت في الثالثة من عمرك؟
    Demek Saat üç buçukta kalkıp tavana bakarken yalnız değildiniz? Open Subtitles عندما استيقظت في الثالثة والنصف صباحاّ لتتأمل السقف،
    Saat üç gibi burada olacağını söyledi. Görünen o ki gelmiyor. Open Subtitles لقد قال أنه سيكون هنا في الثالثة من الواضح أنه لن يأتي
    İlk kez sarhoş olduğunda ve sabahın üçünde alınması gerektiğinde ya da ilk kız arkadaşı kalbini kırdığında neredeydin? Open Subtitles أين كنت عندما ثمل لأول مرة واحتاج لمَن يقلّه في الثالثة صباحًا أو عندما حطمت أول فتاة واعدها فؤاده؟
    Ne yapmamı bekliyordun, üç yaşındaki çocuğa annesinin banka soymaktan on yıl hapse mahkum olduğunu söylememi mi? Open Subtitles أقول لطفل في الثالثة أن أمه تقضي عشر سنوات في السجن لسرقتها للبنوك؟
    33 yaşındayım. Yaşamak için kardeşimin eline bakıyorum. Open Subtitles أنا في الثالثة و الثلاثين من عمري و أعيش على ما يعطف به أخي علي
    Bu Henry, sevimli bir erkek çocuğu, Henry Üç yaşındayken annesi onu febril nöbet geçirirken buldu. TED هذا هو هنري، ولد لطيف، وعندما كان هنري في الثالثة من عمره، لاحظت أمه إصابته بنوبات حموية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus