Ah, bilirsiniz, âşık olmak hakkında ve aşkın sizi deli divane edişi bir de, dünyanın omuzlarınızdaki o acımasız yükü. | Open Subtitles | أتعلم عندما تقع في الحب و تجد هذا الحب يطوف بداخلك و يسيطر عليك ثم تجد ضغوط الحياة عليك شديدة |
âşık olmak güzel bir şey, ara tatilden bile daha güzel. Sevmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أن تكوني واقعةً في الحب هو أفضل الأشياء, أفضل مِن العطلة, أحب الحب. |
Belki de, Aşkta ve savaşta hayatta kalmanın kuralı; dengeyi koruyabilmektir. | Open Subtitles | اعتقد انها فكرة الاساسية للنجاة في الحب و الحرب هي الموازنة |
Birine aşığım ama onun, benim varlığımdan haberi yok. | Open Subtitles | أنا واقعة في الحب مع شخص ما ولكنه لا يعلم بوجودي دوج ، دوج |
dedi. Bi Çinli'ye, bir Çinli kıza aşık olduğunu söyledi. | TED | قالت إنها واقعه في الحب ، مع فتاه صينيه جميله. |
Yüzüğümle oynarken bana babasıyla birbirimize nasıl âşık olduğumuzu sorsun istiyorum. | Open Subtitles | اود انها تلعب بخاتمي وتسألني كيف وقعنا في الحب انا وابيها |
Ya da en azından sana âşık olduktan sonra olduğum kişi için. | Open Subtitles | او على الاقل اصبح نفسي انا منذ أن وقعت في الحب معك |
Orayı ilk gördüğümde, sahiden de o eski viyadüke çıktığımda, bir insana âşık olmuş gibi oraya âşık oldum, gerçekten. | TED | وعندما رأيت ذلك للمرة الأولى، بصراحة، عندما صعدت على ذلك الجسر القديم، وقعت في الحب كأنك تقع في حب أحد ما، بصدق. |
Dövüşmek bir laftır. Aşkta ve savaşta her şey mübahtır. | Open Subtitles | لنكـافح إذن كلّ شيء متـاح في الحب والحرب |
Kötülerle savaşacağına, doğruyu savunacağına, kadınları koruyacağına, arkadaşlıklarında dürüst olacağına, ve Aşkta sadık olacağına. | Open Subtitles | للدفاع عن الحق و لحماية النساء ليكون صادقاً في الصداقة و مخلصاً في الحب |
Biliyor musunuz Dük? Aşkta hiç şansım yok benim. | Open Subtitles | أتعرف أيها الدوق أنا محظوظة بشكل رهيب في الحب. |
Mide bulantımı yendim. Çok aşığım. bebeklerden artık tiksinmiyorum. | Open Subtitles | لقد تغلبت على الغثيان, واقعة في الحب, الأطفال الوضع طبيعي, لا مزيد من الذاتية |
aşığım aşık, aşık, aşık aşığım... | Open Subtitles | أنا واقع في الحب. الحب الحب الحب الحب الحب |
aşığım ve sevdiğim adam da beni seviyor. | Open Subtitles | أنا واقعة في الحب, والرجل الذي أحبه واقع في حبي. |
Sanırım sana aşık oluyorum ve bu da çok hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنني وقعت في الحب معكِ وأنا لا أحب ذلك تماماً |
John zeki, nazik, şefkatli biriydi ve ben de ona aşıktım! | Open Subtitles | جون كان بارعا، لطفاء، رحيم رجل، ولقد وقعت في الحب معه. |
-What do you get when youfall in love? | Open Subtitles | على ماذا تنالون حينما تقعون في الحب ؟ |
O kadar aşığız ki birbirimiz mutlu etmek için her şeyi yapabiliriz. | Open Subtitles | لأننا أغبياء في الحب و نفعل اي شئ لجعل الآخر سعيد |
Şimdi, erkeklerin aşk konusunda beceriksiz olduklarını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | تقول أن الرجال، لا يـُمكن أن يقعوا في الحب |
Bu devrimsel aşka dair ilk hayat dersiydi. Bu hikâyeler kimseyi yabancı görmememize yardımcı olabilir. | TED | هذا كان درسي الأول في الحب الثوري هذه القصص يمكن أن تساعدنا ألا نر أي غريب. |
Birbirimize deli gibi aşıktık diyebilirim. | Open Subtitles | كنا من عقولنا في الحب ، واسمحوا لي ان اقول لكم. |
Ve çoğumuz bunu sevgide hissederiz aşıklar kenetlenmiş hissettiklerinde. | TED | وكثير منا يشعر بها في الحب عندما يشعر المحبين بالانصهار. |
Nadiren yemeklerime dokunursun. Sanırım aşıksın. | Open Subtitles | إنك بالكاد قد لمست العشاء أعتقد أنك واقع في الحب |
- İnsan aşık olunca böyle yapmaz mı? | Open Subtitles | أليس هذا ما يفعله الناس عندما يقعون في الحب ؟ |