Bir şey yok. Sadece Boğaz ağrısı, başka bir şey yok. | Open Subtitles | لا عليك , مجرد التهاب بسيط في الحلق لا شيء مهم |
Boğazdaki HPV enfeksiyonları baş ve boyun kanserine yol açabilir fakat şu an Boğaz için yapılacak eş bir smear testi bulunmamaktadır. | TED | قد تؤدي الإصابة بالفيروس الحليمومي في الحلق للإصابة بسرطانات العنق والرأس، ولكن لا يوجد حالياً ما يشابه مسحة عنق الرحم بالنسبة للحلق. |
boğazı boydan boya kesilmiş. | Open Subtitles | مع فتحه لها في الحلق من الأذن حتى الأذن الأخرى |
Dün akşam boğazının ağrıdığını söylemişti. | Open Subtitles | الليلة السابقة قالت بأنها تعاني ألم في الحلق |
Orada olsaydım boğazına tekmeyi yemiştin... | Open Subtitles | إذا كان هناك، وأنا سوف ركلة لكم في الحلق. |
Baban tekrar boğazından bıçaklanıyormuş gibiydi, ...annen de en az onun kadar iyi karşıladı. | Open Subtitles | حسنا , والدكِ بدا و كأنه طعن في الحلق ثانية و والدتكِ حصل لها تقريبا نفس الشيء |
Gırtlağında bulunan bir mermi insanı oldukça hasta yapabilir. | Open Subtitles | رصاصة في الحلق يمكن أن تجعل الشخص مريض للغاية |
Çekirdekler boğazında kalır. Öyle su içilmez. | Open Subtitles | إنه النكهة في الحلق لا تروي العطش |
Hiçbirşey olmadı. Bu normal bir Boğaz ağrısı. | Open Subtitles | لا يوجد شيء حصل هنا إنه التهاب عادي في الحلق |
Bizi bir Boğaz ağrısı yüzünden rehin tutamazsın. | Open Subtitles | انت لايمكن ان تجعلنا رهائن هنا لاكثر من التهاب في الحلق |
O hâlde Dwight, sana karşı Boğaz yumruğu ile saldırmaya çalıştı. | Open Subtitles | أّذن فلنقل أن دوايت قد هاجمك بلكمة في الحلق |
Boğaz ağrısı bir türlü geçmiyor ve bu sabah boynunun sol tarafında ciddi bir şişlik oluştu. | Open Subtitles | مع إلتهاب مستمر في الحلق ومن صباح اليوم، أصبح لديها تورم شديد في الجانب الأيسر من عنقها. |
Boğaz ağrısı o kadar. Acil bir şey değil. | Open Subtitles | إنّه إلتهاب في الحلق هذه ليست حالة طبيّة طارئة |
Hepinizin boğazlarını kontrol edeceğim ama bu arada aranızda boğazı ağrıyan var mı? | Open Subtitles | سأقوم بعمل فحص لكم جميعاً لكن الآن , هل هناك أي أحد لديه إحتقان في الحلق ؟ |
Gece geç saatlere kadar çalıştığımda anahtarlarımı saklar boğazı ağrıyormuş gibi yapar. | Open Subtitles | عندما أعمل لوقت متأخر.. يقوم باخفاء المفاتيح.. ويتظاهر بأن لديه التهاب في الحلق |
Ne oldu? Sabah uyandığında biraz ateşi varmış ve boğazı ağrıyormuş. | Open Subtitles | استيقظت هذا الصباح لديها حمى قليلا و إلتهاب في الحلق |
Aynı zamanda boğazının kesildiği bölgedeki deri üzerine bulaşmış şu kan zerresini buldum. | Open Subtitles | كما أنني وجدت هذه البقعة من التمسك الدم إلى الجلد في موقع كدمة في الحلق فيك. |
Dün akşam boğazının ağrıdığını söylemişti. | Open Subtitles | الليلة السابقة قالت بأنها تعاني ألم في الحلق |
Kızın boğazının ortasında klitorisi olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنه لديها بظر في الحلق |
Beni böyle çağıran son kişi boğazına yumruk yedi. | Open Subtitles | آخر شخص دعاني بذلك حصل على لكمة في الحلق. |
Ekip üyelerinizin boğazından enfeksiyon olabileceğine dair isimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | لقد تلقينا بلاغ من شخص مجهول بأن هناك أعضاء من فرقتك لديهم بكتيريا في الحلق |
Evet düşmüş ama Gırtlağında tek bir darbe var. | Open Subtitles | - على الرغم من سقوط، جرح واحد في الحلق. |