"في الدفاع عن" - Traduction Arabe en Turc

• savunmak için
• 'ı savunmam
• korumak için
• savunarak
• savunmam gerekirse
• 'yı müdafaa ederken can

Ticarete açığım, ama sizce kendimizi savunmak için bir yol bulmamız gerekmiyor mu?
أنا مع التجارة. لكن يجب أن نبحث عن طريق للمساعدة في الدفاع عن أنفسنا؟

Öyleyse silahı kendimi savunmak için kullanmaya dikkat ederim.
حسناً سأحرص على إستخدامه في الدفاع عن النفس إذن

Başkan Kirkman'ı savunmam gerekirse yalnızca birkaç hafta içinde olabilecek en zorlu şartlarda yalnızda bombalı eylemi yapan örgütün kimliğini saptamakla kalmadı örgüt liderinin yakalanmasıyla biten harekâtı da gerçekleştirdi.
في الدفاع عن الرئيس كيركمان أود أن أوضح أنه خلال أسابيع قصيرة في ظلّ ظروف لا يمكن الكشف عنها

Beş yıl önce Laura, kendisini korumak için erkek arkadaşını vurmuş.
منذ خمس سنوات، وأصيب ورا لها صديقها في الدفاع عن النفس.

Yahudi müzisyenleri korumak için rejime baş kaldırdığınız doğru mu?
هل صحيح انك كنت تكافح في الدفاع عن موسيقيين يهود؟

Bütün kariyerini babamın zengin müşterilerini savunarak geçirebilirsin.
أنت يمكنك أن تقضي مهنتك كاملة في الدفاع عن زبائن أبي الأغنياء

Kendimi savunmam gerekirse, çok karanlıktı ve adam da çok güzeldi.
في الدفاع عن بلدي، كان الظلام وكان الرجل جميلة جدا.

Roma'yı müdafaa ederken can vermekten daha büyük şeref yoktur.
ولا مجد أعظم .. من أن تسقط في الدفاع عن روما

ve kendilerini savunmak için çok ilginç yöntemleri var.
و لديهم بعض الطرق المثيرة للإهتمام في الدفاع عن أنفسهم ، أيضا

Şimdi, ilk elden, bayan ve erkek askerlerimin bu ülkeyi savunmak için büyük fedakarlıklar yaptıklarını gördüm.
شهدت بنفسي التضحيات العظيمة التي قدمها رفقائي من رجال ونساء في الدفاع عن هذه البلاد

Onları gerçekten ülkeyi savunmak için mi kullanacaksınız?
هل حقاً ستستخدمهم في الدفاع عن الوطن ؟

Müvekkilimin kendini savunmak için ifade verme hakkı var.
،موكلي يريد الإدلاء بشهادته ...في الدفاع عن نفسه

Ya da başkalarını korumak için sebebi belirsiz yere öldürmekten.
أو في الدفاع عن الآخرين أو القتل دون سبب واضح

Kardeşim, babamızı korumak için kendini zaten yeterince yordun.
يا أخي ، لقد قضيت ما يكفي في الدفاع عن أبينا

Ve kalan vaktimi, bir günümü bile, çocuklara tecavüz edenleri ve öldürenleri savunarak geçirmeyeceğim.
ولا حتى يوم في الدفاع عن القتله المغتصبين للأطفال أفضل الذهاب للسجن

Kendimi savunmam gerekirse, uyuşturucu ve alkolden öylesine uçmuştum ki
حسنا، في الدفاع عن بلدي، وكنت عالية جدا على المخدرات والكحول