Son iki yıldır, durumlar tamamen değişti, politik durum değişti. | Open Subtitles | الامور اختلفت في السنتين الاخيرتين الظروف السياسية تغيرت |
İki yıldır zam almamanı kimin sağladığını sanıyorsun? | Open Subtitles | من برأيك عمل على عدم ترقيتك في السنتين الماضيتين؟ |
Son birkaç yıldır, ciddi bir ilişkim olsun diye olabildiğince çabalıyorum. | Open Subtitles | في السنتين الأخيرتين كنت أحاول بجدية أن أحظى بعلاقة ذات معنى |
Bak, son birkaç yıldır birbirimizi yediğimizin farkındayım ama gerçekte, harika olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | انظري , اعلم اننا متحاملين على بعضنا في السنتين الماضيتين ولكن اعتقد انك رائعة |
Son iki yıl içinde çok ciddi bir kumar sorunum vardı. | Open Subtitles | حسنا , في السنتين الأخيرتين , كان لدي مشكلة جدية بالمراهنة |
Değeri son iki senede yüzde yirmi arttı okullardan dolayı. | Open Subtitles | ارتفعت قيمته عشرين بالمئة في السنتين الماضيتين بسبب المدارس |
Sonrasında gelen bir kaç yıl boyunca, Pete ve bizim iyi - kötü anlarımız oldu. | TED | لذا في السنتين اللاحقتين حظينا مرات بالأمل ومرات اخرى بخيبة الأمل |
Yani, kaç taneydi son iki yılda 3 tane hit şarkı yaptı. | Open Subtitles | أقصد , ألم يكن لديها ثلاثة أغاني ناجحة في السنتين الأخيرتين ؟ |
Daha fazla hikâye yazmalısın. İki yıldır hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | يجب أن تكتبي المزيد لم تفعلي أي شيئ في السنتين الماضيتين |
İki yıldır her günümü onunla ilgilenmek ile geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت كل يوم في السنتين الماضيتين اهتم بــ نيكي |
İki yıldır beni evime çıkaran asansörü yapan mühendis kullanıyordu. | Open Subtitles | في السنتين الماضيتين أخذها المهندس الذي صنع لي هذا المصعد الذي يأخذني إلى بيتي |
Son birkaç yıldır hakkında iyi şeyler duyuyoruz. | Open Subtitles | سمعت الكثير عنك في السنتين الماضيتين |
Son birkaç yıldır, ben... bu duyguları arıyordum ve şey... duyguların tepkisi de hep... | Open Subtitles | في السنتين الماضية، كنت... أبحث عن هذه المشاعر، و... مشاعر كانت... |
Los Angeles'tan sonra New York'a taşındım ve birkaç yıldır avukatlık yapıyorum. | Open Subtitles | بعد مغادرتي "لوس أنجلوس"، انتقلت إلى "نيويورك"، وكنت أعمل كمحامية في السنتين الماضيتين في الغالب في شركات التكنولوجيا. |
İki yıl içinde yaptığın tüm iş anlaşmalarını elektron mikroskobuyla incelemem gerek. | Open Subtitles | سأذهب لفحص كل قطعة عمل قمت به في السنتين الماضيتين بميكروسكوب الكتروني |
Böylece sonraki iki yıl boyunca oğlumun gün be gün gözümüzün önünde eriyip gitmesini izledik. | TED | لذا في السنتين التاليتين كنا فقط نشاهد ولدي يأخذ مني قليلا قليلا في كل يوم |
Bu sebeple Pakistan'lı sivillerden de son iki yıl içinde ölmüş olan 6000'den fazla kişi, bu ödeşmede adil kabul ediliyor. | TED | لهذا السبب المدنيين الباكستانيين، زيادة على 6000 منهم تم قتلهم في السنتين الماضيتين وحدها، وهذا امرٌ مبرر |
Bak, geçen bir kaç yıl içinde çok fazla şey yaşadığını biliyorum ama o adamın sana anlattığı her şeyin yalan olduğunu anlamalısın. | Open Subtitles | إسمع,أعرف أنك مررت بالكثير في السنتين الماضيتيين لكنني أريدك ان تتفهم أن كل ما أخبرك به هذا الرجل هو كذبة |
Geçen iki senede bir şey öğrendim, işini yarım bırakmazsın. | Open Subtitles | شئ واحد تعلّمته في السنتين الماضيتين أن لا تغادر وأنت خسران |
Bu kılavuz laboratuvarımızın web sitesinden son iki yılda 50.000 kez indirildi. | TED | وتم تحميل كتاب التعلميات من موقع مختبرنا الإلكتروني 50000 مرة في السنتين الماضيتين. |