Yani evet, ama Kutuda bulan ben oldum ve korsancılık yasaları da açıkça der ki batmış hazineyi bulan kişi, hazinenin sahibidir. | Open Subtitles | أجل, و لكن أنا من وجده في الصندوق و قوانين إنقاذ المواد البحرية المدمرة تنص بوضوح على أنه من يجد الكنز الغارق |
Tamam, sen sargı işini bitir. Sargı bezi Kutuda. | Open Subtitles | حسنا، أكمل أنت تضميد الجرح الشريط اللاصق موجود في الصندوق |
bagajda bağlı halde durmasının bir nedeni vardır. | Open Subtitles | كان موجود في الصندوق لسبب ما ، أليس كذلك ؟ |
Tabii ki kutunun içinde yemek var. Başka türlü bu kadar azimle çekmezlerdi. | TED | وبالتأكيد فهناك طعام في الصندوق. وإلا لما سحبوه بقوة. |
Kutudaki şey insan dokusu. | Open Subtitles | هذا ما كان في الصندوق هذا عبارة عن نسيج بشري |
Onu bir bagaja kapatmaktan daha kurnazca bir şeyler lazım. | Open Subtitles | هذا يدعو إلى شيء أكثر إتقانا من رميها في الصندوق |
Kasanın altındaki Kutuda. Söyleyecektim sana. | Open Subtitles | انها في الصندوق اسفل مكتب التسجيل كنت سأخبرك |
Eğer Kutuda değillerse, eninde sonunda ortaya çıkacaklarına eminim. | Open Subtitles | إن لم تكن في الصندوق, فأنا متأكد بأنها ستظهر قريبا |
Evet, bu Kutuda ve onu şimdi siz taşımaktasınız. | Open Subtitles | نعم، هم يعتقدون أنه في الصندوق الذي تحمله. |
Evet, bu Kutuda ve onu şimdi siz taşımaktasınız. | Open Subtitles | نعم، هم يعتقدون أنه في الصندوق الذي تحمله. |
O.., o cevabın Kutuda olmadığını kutunun üstünde olduğunu söylemişti | Open Subtitles | قال ، الإجابة ليست في الصندوق. وانما في النطاق |
Aküsü boşalırsa bagajda bir uçurtma ve bir anahtar var. | Open Subtitles | وأن فقدت الطاقة هناك طائرة ورقية و مفتاح في الصندوق الخلفي |
Olay Yeri İnceleme uzmanları kaçak sanığın bagajda olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | محققي المعمل الجنائي لديهم سبب للإعتقاد بأن متهم هارب في الصندوق |
Bir keresinde de bagajda ölü bir kedi buldum. İğrenç bir şeydi. | Open Subtitles | ومرة وجت قط ميت في الصندوق كان ذلك مقرفا |
kutunun içinde güvende kal, böylece bana hiçbir şey olmaz. | Open Subtitles | سأبقى بأمان في الصندوق حتى لا يحدث لي شئ |
Senin ellerin kutunun içinde sıkışıyor çünkü hayvan gibi ittiriyorsun. | Open Subtitles | تنحشر يدك في الصندوق لأنك تدخلها كالحيوان |
Class, Kutudaki tüm mineralleri ayırt edebildiğine emin ol. | Open Subtitles | كل الفصل، يتأكّد من أنه يستطيع التمييّز بين المعادن في الصندوق. |
Her gece o makinenin içine girip prestijde Kutudaki adamın ben olup olmayacağımı bilememek cesaret istiyordu. | Open Subtitles | تتطلب الشجاعة لكي أصعد كل ليلة على هذه الآلة وأنا لا أعلم إن كنت سأبقى في الصندوق |
Araba oradaydı Mal da bagaja konmuştu. | Open Subtitles | السيارة كانت هناك البضائع كانت في الصندوق |
Kesinlikle bagaja falan girmiyorum. Neden ön tarafta seninle oturmuyorum? | Open Subtitles | لن أركب في الصندوق لدقيقة لماذا لا أركب بجانبك؟ |
kasada 2 milyon dolar var, değil mi? Mücevherler onda kalsın. | Open Subtitles | هناك 2 مليون دولار في الصندوق دعيه يحتفظ بالمجوهرات |
Bunu bilmiyorsun ve... sana söylemiyeceğime dair Vincent'a söz verdim ... ama Bagajında birşey var ve milyonlar değerinde | Open Subtitles | أنت لا تعرف هذا وقد وعدت فنسنت ألا أخبر أحد بذلك لكن لديه شيء ما في الصندوق يساوي ثروة بالملايين |
Köpek kutusunda. Konu kapanmıştır. | Open Subtitles | إن الكلب في الصندوق لذلك نحن انتهينا هنا |
Bagajdaki malın karşılığında size bir çanta verecek. | Open Subtitles | سيقوم بترتيب عملية تبادل الحقيبة بالبضائع الموجودة في الصندوق |
Kedilere, bir kutuya yapmalarını öğretebilirsin. | Open Subtitles | القطط التي يمكنك تعليمها كيف تضع قذارتها في الصندوق |
Bir-fit-kutunun bir çekirdek ile aynı yoğunluğa sahip olabilmesi için kaç tane arabanın çekirdeğini bu kutunun içine koyman gerekir? | TED | كم عدد نوى السيارات التي عليك وضعها في الصندوق ليكون صندوقك المربع بضلع قدم واحد بنقس كثافة النواة؟ |
- Torpido gözüne bak. - Peynirli sandviç mi var yoksa? | Open Subtitles | انها في الصندوق الأمامي أخبرني , هل هي هابمبرقر بالجبن |
Bak bakalım Torpido gözünde ruhsat falan var mı. | Open Subtitles | لنرى ما اذا كان هناك مستندات في الصندوق. |
Hala Bagajdayım sanacak. - Neden? | Open Subtitles | عليه أن يظن أنني ما زلت في الصندوق - لماذا؟ |
posta kutusuna hedefleri koy, hepsinin çaresine ben bakarım. | Open Subtitles | ضع أساميهم في الصندوق وسأعتني بأي أحد تضعه هناك |