"في الطريق إلى" - Traduction Arabe en Turc

    • gelirken
        
    • yolda
        
    • e gidiyoruz
        
    • ye giderken
        
    • giderken bir
        
    Hayır. Eve gelirken otobüsün camından giren bir kuş çarptı. Open Subtitles رقم طار عصفور فى نافذة الحافلة في الطريق إلى البيت.
    Bir suikastı durdurduğuma inanabiliyor musun? Buraya gelirken sana diyeceklerimi prova ettim... Open Subtitles هل تصدق أنني اوقفتُ عملية اغتيال؟ إذاً ، في الطريق إلى هنا
    Buraya gelirken şirin bir oğlan parmağıyla beni göstererek... Open Subtitles في الطريق إلى هنا ,صبي صغير لطيف أشار إلي وقال لي:
    Düşünüyordum da, bu gece gösteriye gitmeden önce yolda bir şeyler atıştırabilir ya da oraya vardığımızda, acılı sosislerden yiyebiliriz. Open Subtitles كنت أفكر إما أن نغير في الطريق إلى الحفلة هذه الليلة أو يمكن أن نأكل السجق بالفلفل الحار في الصالة
    Hâlâ sebzeden eser yok ama sanırım doğru yolda ilerliyor. Open Subtitles لم يكن خضاراً. لكني أظن بأنه في الطريق إلى ذلك
    Smokinini ve günlük kıyafetlerini hazırla, çünkü Cannes'e gidiyoruz. Open Subtitles واستشرافا للمستقبل من التدخين , لأننا في الطريق إلى مدينة كان.
    Tahiti'ye giderken gemimiz kaza geçirdi. Ama şimdi bunun önemi yok. Open Subtitles تحطّمت سفينتنا في الطريق إلى (تاهيتي) ولكنّ ذلك غير مهمّ الآن
    Düğünümüze gelirken yolda kar fırtınası yüzünden mahsur kaldım. Open Subtitles في الأساس، لقد علقتُ في تلكَ العاصفَة الثلجية في الطريق إلى زفافنا
    gelirken o kadar konuştu ki bir an geyik avlamış gibi ağzını bağlayıp kamyonetin bagajına koyacağımı sandım. Open Subtitles لقد تحدثت كثيرا في الطريق إلى هنا اعتقدت أني سأربطها في عربة الشاحنة كغزالة
    Buraya gelirken terkedilmiş köyü görmüş olmalısınız. Open Subtitles في الطريق إلى هنا ، يمكنكم رؤية قرية مهجورة
    Buraya gelirken sürekli konuşmam üzerinde düşündüm. Open Subtitles لقد كنت أعيد وأكرر خطابي وأنا في الطريق إلى هنا.
    Eve gelirken yolda çizildi. Open Subtitles لقد خدشت الدرّاجة و أنا في الطريق إلى الممر
    Belediye Meclis üyesi Dexhart'ın, cinsel ilişkileri için özür dilediği basın toplantısına gelirken ve toplantıdan dönerken de, limuzinde bir fahişe ile birlikte olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles مع عاهرة في الليموزين في الطريق إلى ومِن المؤتمر الصحفي حيث اعتذر لممارسته علاقة غرامية.
    Buraya gelirken baktım. Hwa Jong, Chung Ji ve Jae Chul'da yağacakmış Open Subtitles في الطريق إلى هنا راجعت تقارير الأرصاد لقد امطرت في هواجنج و تشونجشي منذ قليل
    Bu da ya yolda oldukları ya da onları yakalayamadığınız anlamına geliyor. Open Subtitles ذلك يعني أنّهما في الطريق إلى هُنا أو أنّكِ لمْ تقبضي عليهما.
    Şimdiye kadar tek bir tablo seçtim, o da yolda. Open Subtitles اخترت لوحة واحدة حتى الآن إنها في الطريق إلى هنا
    Paris Anlaşması'na giden yolda yaşanan dönüşüm de buydu. TED وبذلك أيضًا حدث التحول في الطريق إلى اتفاقية باريس.
    Efsaneye göre kusursuzluğa giden yolda her ruh oradan geçmelidir. Open Subtitles تقول الأسطورة أن لا بد لكل روح العبور من هناك في الطريق إلى الكمال.
    Bassek'e gidiyoruz Siroun'dan kaçıyoruz. Open Subtitles نحن الفرار من سيرون في الطريق إلى باسك.
    Phoenix'e gidiyoruz, oley! Open Subtitles ! نحن في الطريق إلى "فنيكس"، أجل
    Tahiti'ye giderken gemimiz kaza geçirdi. Ama şimdi bunun önemi yok. Open Subtitles تحطّمت سفينتنا في الطريق إلى (تاهيتي) ولكنّ ذلك غير مهمّ الآن
    Eğer hastaneye giderken bir sıkıntı olursa ona bunu verirsin. Open Subtitles لو كان هناك مشكلة في الطريق إلى المستشفى، إعطها هذا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus