Sonrasında, gösterilerini bitirip Gölgelerde kaybolur kaybolmaz, genç bir adam propan bir fenerle geldi, feneri ağaca astı, bir perde çekti. | TED | اللحظة التالية, بمجرد ان انتهوا واختفوا في الظلال جاء شاب حاملاً مصباح بروبان علقه على شجرة وأنزل الستار |
Sıkı birisi olduğunu sanıyordum, ama Gölgelerde saklanıyorsun. | Open Subtitles | تظنين نفسكِ قوية لكنكِ قوية طالما اختبأتِ في الظلال |
Çok korktum ama karanlıkta kaybolana kadar caddede koştuğunu gördüm. | Open Subtitles | كنت خائفة حتى الموت لكني رأيته يركض بعيدا في الشارع الى أن اختفى في الظلال |
Bütün bu yaptıkların,karanlıkta gizlenmek insanları takip etmek,bunlar onun davranışları,senin değil. | Open Subtitles | كل ما تفعلينه الآن الإختباء في الظلال وملاحقة الناس هذا طبعه وليس أنتِ |
Burada kalıp, tüm hayatını gölgeler içinde geçirebilirsin ya da benimle gelirsin, açık havaya çıkıp yüzünde rüzgarı hissedersin. | Open Subtitles | يمكنك البقاء في الأسفل هنا و عيش حياتك بأكملها في الظلال أو تأتي معي و تقف في الهواء الطلق و تحس بالريح على وجهك |
Yakın zaman önce gölgeler içinde yaşayan, başka bir zaman ve başka bir hayattan bahseden biriyle tanıştım. | Open Subtitles | مؤخراً.. قابلت رجالاً يمكثون في الظلال يتحدثون عن.. |
"Yüzünü görmemi engellemek için gölgelerin içinde durdu." | Open Subtitles | إنه يقيم في الظلال ليمنعني أن أنظر لوجهه بوضوح |
Bizim gibi insanların karanlıklarda yaşamayacağı bir çağ. | Open Subtitles | عصر يجب علي الناس مثلنا ان لا يعيشوا في الظلال |
Alın yazıları ya da insancıl kusurları, onları yeniden gün ışığına çıkarmadan önce daha ne kadar gölgelerin arasında saklanabilirler? | Open Subtitles | إلى متى سيختبئون في الظلال إلى أن يختارهم القدر أو ان اخطائهم البشرية ستدفعهم إلى النور مجدداً؟ |
Erkekler artık Gölgelerde yaşamak istemiyor. | Open Subtitles | لا يريد الرجال العيش في الظلال بعد اليوم |
Soğuk Savaş ajanı gibisin. Gölgelerde beliriyorsun. | Open Subtitles | أنتَ كـ جاسوس حربي أنتَ تمشي في الظلال فقط |
Onun gelip hepimizi öldürecek olmasına rağmen Gölgelerde yaşayıp, dikkat çekmeden yaşamanın ne önemi var? | Open Subtitles | ما الفكره ان نتداري في الظلال و تنحدر صحتنا بينما ستقوم هي بقتلنا في كل الاحوال? |
Gölgelerde gizlenir kamufle olur ve sonra da hissettiğin yanlış güven hissiyle seni ayartır. | Open Subtitles | انها سوف تتوارى في الظلال وتنسجم مع الخلفية ثم بمجرد ما تجذبك لشعور خاطيء من الامان |
Ufak veledin benim yerime onların icabına bakacağını düşünmemiştim. İyi ki Gölgelerde saklanıp izliyormuşum. | Open Subtitles | لم أتوقّع أن يتدبرهما هذا الصبيّ عنّي، أحسن شيءٍ أنّي كنتُ أراقبهم في الظلال. |
karanlıkta oturarak efsane olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك جعل الأسطورة مختفية في الظلال لوقت طويل |
karanlıkta çalışıp, kimi devireceğine karar veriyor, kendisini dünyayı daha yaşanır bir hale getirdiği ile ikna ediyor. | Open Subtitles | إنّه يعمل في الظلال ليقرّر بمن يُطيح، مقتنعٌ أنّه يجعل العالم مكاناً أفضل، |
Yakın zaman önce gölgeler içinde yaşayan, başka bir zaman ve başka bir hayattan bahseden biriyle tanıştım. | Open Subtitles | مؤخراً.. قابلت رجالاً يمكثون في الظلال يتحدثون عن.. |
Hiç hoşlanmayacaksın da çünkü sen gölgeler içinde yaşayan bir adamsın ama ben öyle değilim. | Open Subtitles | أنت لم تعجب بي , لأنك رجل مطلوب تعيش في الظلال . وأنا لا أفعل ذلك |
Artık gölgelerin içinde saklanamazsın Marcus Collins. | Open Subtitles | لن تتوارى بعد الأن في الظلال ماركوس كولينز |
gölgelerin içinde. Aydınlığın içindeler. Her yerdeler. | Open Subtitles | في الظلال , في النور في كل مكان |
Sen ne bağışlanmasından bahsediyorsun, hele de böyle karanlıklarda saklanıp James'i doğruyu söylemesi adına böyle öne sürüyorken? | Open Subtitles | ما التسامح الذي يحق لك أثناء وقوفك في الظلال وتدفع (جيمس) أمام العالم كي يتحمل من أجل الصراحة؟ |
Şuradaydılar, gölgelerin arasında. | Open Subtitles | لقد كانو هناك في الظلال. |