Ve eğer birini kavgaya teşvik etmek istemiyorsanız, Normalde hiç kimseye hiçbir şey yapmazsınız fakat birazdan kavga çıkacak. | TED | وأنت في العادة لا تريد فعل شيء لشخص إن لم ترد استفزازه للدخول معك في مشاجرة. و هذا ما يبدو قريب الحدوث بينهم. |
Normalde ölen kişiyi en yakın akrabasına teşhis ettirmeyiz, eğer başka bir seçeneğimiz yoksa. | Open Subtitles | في العادة لا نقوم بإجراء الفحص عن طريق الأقارب مالم يكن خيارنا الوحيد |
Normalde yardıma ihtiyacım olmaz, ama torbalar çok ağır olduğundan, belim ağrıdı biraz. | Open Subtitles | في العادة لا أحتاج إلى أيّ مساعدة ولكّن ظهري كان يؤلمني بسبب ثقل الأكياس |
Normalde bu derinlikte kırmızı ışık olmaz, bu yüzden kırmızı pigmentleri olan hayvanlar burada tamamen siyah görünürler mükemmel bir şekilde saklanırlar. | Open Subtitles | في العادة , لا يخترق الضوء الأحمر مثل هذه الأعماق لذا فالحيوانات ذات الأصباغ الحمراء تظهر سوداء بالكامل هنا بالأسفل .مختفية تماما |
Normalde akademiden uzaklaştırılan adaylarla pek işim olmaz. | Open Subtitles | في العادة لا أقابل طلابًا عسكريين طُردوا من الأكاديمية |
Normalde bu kadar aptalca bir şey söylemem ama bunu, kur yapan birinin yapacağı bir şey olarak düşündüm. | Open Subtitles | في العادة لا اقول شيئ بهذا الغباء و لكنني اعتقدت انه شيئ يجب ان يقوله المتودد |
Normalde taksiye binmem ama metro-- | Open Subtitles | في العادة لا أخد حتى سيارة أجرة , لكن الميترو توقف |
Bu akşam, Normalde cevap verme tenezzülünde bile bulunmayacağım tamamıyla yalan iddialar öne sürüldü. | Open Subtitles | تم نشر مزاعـم كاذبة هذا المساء في العادة لا أصدر تصريحًـا بشـأن هذهـِ المـواضيع |
Normalde bu bir sonraki seneye kadar öğretilmez. Bir hata olmuş. | Open Subtitles | في العادة لا يقومون بتعليمك هذا حتى العام القادم. |
Hayır, öldürme şekli bu değil. Normalde, birilerinin izlemesi için öldürmüyor. | Open Subtitles | لا، هذه ليست كيفية قتله هو في العادة لا يقتل لأجل مستمعين |
Çünkü anne babalarıyla Normalde yaşayamadıkları her türlü macerayı onunla yaşayabiliyorlardı. | Open Subtitles | لأنها كانت تقوم بمغامرات في العادة لا يقوم بها الآباء |
Normalde böyle bir vakaya bakmazsınız bile. | Open Subtitles | أنتي في العادة لا تتعاملين حتى مع حالات كهذه. |
- Normalde uğursuzluk getirmesini istemem ama bizim için bir şey aldım. | Open Subtitles | في العادة لا أود أن أجلب النحس لأي شئ ولكنّني قمت بإعداد شئٍ لأجلنا |
Normalde, hayatını kurtarmak için yakalayamazsın. | Open Subtitles | في العادة , لا يمكنك الامساك لتحافظي على حياتك |
Normalde birkaç gün geçene kadar ilgilenmeyiz. | Open Subtitles | في العادة لا نعير الأمر إهتماماً إلا قبل مرور بضعة أيام. |
Normalde bu bende işe yaramazdı ama köpeğe bir şey olmasını istemem. | Open Subtitles | حقًا؟ تعرف، في العادة لا يفلح هذا معي لكنّي لا أريد أن يحدث مكروه للكلـب |
Normalde bu toplantıya katılmazsın. | Open Subtitles | أنتِ في العادة لا تذهبين إلى هذا الإجتماع |
Ben Normalde inanmazdım ama çaresiz durumdaydım. | Open Subtitles | أنا في العادة لا أفعل لكني كنت يائسةً جدًا |
Normalde umurumda olmazdı ama şimdi her yaptığı harekette endişeleniyorum. | Open Subtitles | في العادة لا يقلقني والآن أنا قلقة على كل حركة يقوم بها |
Normalde istemezdim. Ama bu acil bir durum. | Open Subtitles | في العادة لا أسأل لكنه أمر مستعجل |