"في العصر" - Traduction Arabe en Turc

    • çağda
        
    • çağ
        
    • çağın
        
    • Günümüz
        
    • öğleden sonra
        
    • döneminde
        
    • Çağı'nda
        
    • Devri'nde
        
    • Çağ'
        
    • çağında
        
    - Bu teknolojik çağda işçi sınıfının beyhudeliğini yansıtan bir sanat parçası. Open Subtitles انها لوحة فنية تمثل عدم فائدة ذوي الياقات الزرقاء في العصر التكنولوجي
    Ama, hür irade ve dijital çağda yaşamak birbirinin zıttı değil. TED ولكن حقنا في تقرير مصيرنا والعيش في العصر الرقمي أمرانِ لا يتعارضان.
    Modern çağ bilimcileri bu sorunun yanıtını bulmak için birkaç yüzyıl geçirdi. TED العلماء في العصر الحديث استمروا لمئات السنين في محاولة معرفة الإجابة على هذا السؤال.
    Madde dört: Dijital çağın en güçlü varlığı veridir. TED رقم أربعة: البيانات هي أكثر أصل فعّال في العصر الرقمي.
    Bu Günümüz çatışmalarında çok normal bir durum. Çünkü onları savaşa alet etmek çok kolay. TED وهذا عادي جداً الآن، للصراع في العصر الحديث. لأنه كان من السهل إستدراجهم للحروب.
    Börek ve öğleden sonra yeşil çay seven bir kadın. Open Subtitles تحب فطيرة اللحم الباردة و الشاي الأخضر في العصر
    Metalin klasik döneminde kadınların ne sözü ne katkısı olmadı. Open Subtitles وأعتقد أن في العصر الكلاسيكي من المیتال، المرأة حقا لم تشارك، ولا خلق، ولا تملك أي باور في هذا.
    Rakiplerimiz Taş Çağı'nda sürünürken, Open Subtitles في حين أن منافسينا غارقون في العصر الحجري
    1970'lerde daha bilinmiyor ama. Taş Devri'nde kısılıp kalmış gibiyiz. Open Subtitles حتماً لم تسمع عن السبعينيات، وكأننا محبوسون في العصر الحجري
    Çünkü artık hepimiz dijital, ağ bağlantılı bir çağda yaşıyoruz, hepimiz ardımızda kayıt bırakıyoruz. TED لأنه في العصر الرقمي الذي نعيش فيه الآن, في عصر الشبكات, نحن جميعاً نترك سجلاً.
    Dijital çağda güvenilir bir imaj sahibi olmak kârlı ve değerli bir şey ve gelecek nesiller için daha da değerli olacak. TED يعتبر من المربح والقيّم أن تُعتبر جديرا بالثقة في العصر الرقمي، وسيكون أكثر من ذلك بالنسبة للأجيال المستقبلية القادمة.
    İşte sizinle konuşmak istediğim bu, bir de modern çağda bununla nasıl başa çıkacağımız. TED وهذا ما أرغب في محادثتكم بشأنه، وكذلك كيف نواجه ذلك في العصر الحديث؟
    - Modern bir çağda yaşıyoruz, ve burası bir servis dairesi. Open Subtitles نحن نعيش في العصر الحديث وهذه شقة مزودة بخدمة فندقية
    Bu dijital çağ salgınına olan yaklaşımımızı yeniden yapılandırmalıyız. TED علينا أن نعيد تصميم استجابتنا لهذا الوباء في العصر الرقمي.
    Bunun sebeplerinden biri ise onlar Afrika'daki girişimcileri dijital çağ seviyesine yükseltmek için yatırım yapmaya karar vermişler. TED وأحد أسباب ذلك أنهم قرروا الاستثمار بشكل نشط في رجال الأعمال الأفارقة، للنمو في العصر الرقمي.
    Modern çağın en büyük çorbacılarından biri mükemmel elleriyle hazırlıyor. Open Subtitles تم اكتشافه بإتقان بواسطة واحد من أبرز حرَفيين الحساء في العصر الحديث
    Modern çağın ortaya çıkışına bakmaya artık başlayabiliriz, ondördüncü, onbeşinci ve onaltıncı yüzyıllarda büyük Avrupa ortakalanlarının çevirilme hareketiyle. Open Subtitles نستطيع حقا أن نبدأ في أخذ نظرة لما يظهر للعيان في العصر الحديث بمحتويات الحركات لخصائص أوروبا العظمى بالقرن الرابع عشر
    Günümüz seri katilleri ile... Karındeşen nasıl kıyaslanabilir? Open Subtitles كيف يتم مقارنه القتلله التسلسليين في العصر الراهن مع السفاح؟
    Flamingo açılış haftasında, Günümüz parasıyla 3,6 milyon dolar kaybetti. Open Subtitles في الأسبوع الأول للافتتاح فلامنغو يخسر بما يعادل في العصر الحالي 36مليون دولار
    öğleden sonra, buradaki işimi bitirince, çünkü o saatte evde olmayacakmış. Open Subtitles -قلت لك في العصر ، عندما كنت أغادر هل ستذهب أم لا ؟
    Neden öğleden sonra bize katılmasını istemiyoruz? Open Subtitles لم لا نسأله ان ينضم إلينا في العصر
    Kretas döneminde, Madagaskar, harap edici kuraklıklara tâbi olmuştu. Open Subtitles في العصر الطباشيري، تعرَّضت مدغشقر لـفترات جفافٍ عصيبة
    30 metre aşağıdayken, 10 bin yıl önce son Buzul Çağı'nda yağan karın oluşturduğu buza ulaşıyorlar. Open Subtitles ثلاثون متراً نزولاً وقد بلغوا تكويناتٍ جليدية بفعل الثلوج التي سقطت قبل 10 آلاف سنة في العصر الجليدي الأخير
    - Baban aşırı gelenekseldi. Taş Devri'nde yaşıyordu. Open Subtitles والدك كان شديد التمسك بالتقاليد كان يعيش في العصر الحجري
    Bronz çağında kabileler bu araçları yapmışlar ve sonra üzerini örtmüşler. Open Subtitles في العصر البرونزي، القبائل كانت تبني هذه المسارات وبعد ذلك تغطيهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus