"في الغرفة المجاورة" - Traduction Arabe en Turc

    • diğer odada
        
    • yan odadaki
        
    • yandaki odada
        
    • yan odadayım
        
    • yan odada
        
    • yan tarafta
        
    • diğer odaya
        
    • diğer odadayım
        
    • Bitişikteki odada
        
    diğer odada bir kanepe var. Neden biraz uzanıp uyumaya çalışmıyorsun? Open Subtitles توجد أريكة في الغرفة المجاورة لم لا تتمددين وتنامين قليلاً ؟
    Diğerlerine, diğer odada olduğumu ve 24 dakika içinde arayacağımı söyle. Open Subtitles , أخبرهم أنني في الغرفة المجاورة أنظف مسدسي . و سأعاود الإتصال بهم بعد 24 دقيقة بالضبط
    Ama yan odadaki kadın o kadar şanslı değildi. Open Subtitles لكن المرأة في الغرفة المجاورة لم تكن محظوظة جداً
    Öyle mi? yan odadaki CPA mutlu sonla bittikten önce mi, sonra mı? Open Subtitles قبل أو بعد إتفاق السلام في الغرفة المجاورة
    Gavilan'ın yandaki odada profesyonelce davrandığından eminim. Open Subtitles انا متأكّدة ان غافلين في الغرفة المجاورة يدلي بتصريحاته
    Bana ihtiyacın olursa yan odadayım. Open Subtitles إذا كنت بحاجةٍ لي, سأكون في الغرفة المجاورة بالضبط.
    Ve şunu bilmeni isterim ki, yan odada olsam da olmasam da her zaman senin yanında olacağım küçük hanım. Open Subtitles وأريدك أن تعلمي أنه وإن كنت في الغرفة المجاورة أو لم أكن فأنا دائماً هناك من أجلك, أيتها الصغيرة المدللة.
    yan tarafta bir çocuk ölüyor. Open Subtitles هناك أحرزنا طفل يموتون سا في الغرفة المجاورة.
    - Bana ihtiyacın olursa diğer odada olacağım. Open Subtitles حسناً، إذا احتجت لي، سأكون في الغرفة المجاورة
    Gidip diğer odada oyna. Open Subtitles اذهب والعب في الغرفة المجاورة.
    Patronum diğer odada uyuyor. Open Subtitles رئيستي تنام في الغرفة المجاورة
    yan odadaki küvetler ne amaçla kullanılıyor? Open Subtitles ما هي تلك الحمامات في الغرفة المجاورة تستخدم ل؟
    Eğer daha sesli konuşursak, belki yan odadaki fahişeler bir şeyler öğrenir. Open Subtitles ربما لو تحدثنا بصوت أعلي العاهرات في الغرفة المجاورة سيتعلمون شيئاً
    yan odadaki bir kız benimle ilgilenirse, hissedebilirim. Open Subtitles إذا كانت هناك فتاة في الغرفة المجاورة منجدبة إلي، أستطيع الشعور بذلك.
    23 Temmuz 1980'de yandaki odada biri öldürülmüş. Open Subtitles يوم 23 يوليو، 1980 قتل شخص ما في الغرفة المجاورة
    Gerçek olan şey yandaki odada. Open Subtitles الشيء الحقيقي الوحيد الذي تملكيه في الغرفة المجاورة.
    yandaki odada kahve makinesi mi var? Open Subtitles ماكينة صنع القهوة في الغرفة المجاورة هناك؟
    Ben yan odadayım. Open Subtitles حسنٌ، سأكون في انتظارك في الغرفة المجاورة
    yan odada sihirli dinleme değneklerini sallayan dinleyiciler yok mu? Open Subtitles لا يوجد مستمعون في الغرفة المجاورة يلوحون بأجهزة تنصتهم السحرية؟
    İzin verir misiniz, çantam yan tarafta. Open Subtitles اعذريني , فحقيبتي موجودة في الغرفة المجاورة
    Tatlım, cidden diğer odaya gelmen gerekiyor. Open Subtitles عزيزي, أريدك في الغرفة المجاورة
    Konuşmak istiyorsan, sorun değil diğer odadayım Open Subtitles تريد أن تتحدث ؟ , لا مشكله سأكون في الغرفة المجاورة
    Duke ve gangsterleri Bitişikteki odada seni arıyorlar. Open Subtitles دوك ورجاله في الغرفة المجاورة يبحثون عنك , علينا المغادرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus