"في الغرفه" - Traduction Arabe en Turc

    • odada
        
    • odadaki
        
    Ayrıca bir ara annem çocukları getirecek ve odada en azından bir tane ayık yetişkin olsa iyi olur.. Open Subtitles بالإضافه إن أمي ستأتي بالأطفال لاحقاً و اعتقد إنه يجب أن يكون هناك شخص واعِ علي الأقل في الغرفه
    Manyetik kartlarımız da var ama elektronik cihazlar 1408 no'lu odada çalışmıyor. Open Subtitles لدينا مفاتيح ممغنطه في الفندق ولكن الإلكترونيات لا تعمل في الغرفه 1408
    Öyleyse bir tepsiye biraz yemek koy da odada yesin Babam. Open Subtitles إذاً أعدِّي لهُ بعض الطعام في طبق .. ليأكلهُ في الغرفه
    Boğulduğum gece, kardeşim diğer odada uyurken biz yattık. Open Subtitles في الليله التي غرقتُ فيها ..حدث هذا بينما كانت اختي في الغرفه الأخرى
    Victor, 5 numaralı odadaki hastayı kontrol eder misin, lütfen? Open Subtitles فيكتور من فضلك تفحص المريض في الغرفه الخامسه
    Verdiğin rüşveti takdir ediyorum ama o odada kalmaya niyetliyim. Open Subtitles أنا أقدِر محاولة الرشوه ولكني أنوي البقاء في الغرفه
    Bir an öldüğümü sandım çünkü odada bir melek vardı. Open Subtitles حسناً, أعتقد أني فعلت ـ لأن هُناك ملاكاً في الغرفه ـ شكراً
    Robert ise yandaki odada, bir şampanya şişesi açıyordu. Open Subtitles وروبرت في الغرفه المجاورة يفتح قنينة شمبانيا
    Collor helikopterin pilotuna onu evine indirmeden önce ... son bir kere Brezilyanın üzerinde uçurmasını söylediğinde odada onun yanında olduğunu söyledi. Open Subtitles اخبرني انه كان في الغرفه عندما طلب من ربان الهليكوبتر ان يحلق فوق برازيليا للمره الاخيره قبل ان ينزله في بيته
    Sadece bu adam ve eşi var. 26. odada kalıyorlar. Tüm müşteriler gitti. Open Subtitles و خطيبته في الغرفه 26 و جميع النزلاء غادروا
    Seni görmesem bile odada olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles يمكنني إخبارك أني أعرف أنكي في الغرفه قبل حتى أن أراكي
    Küçük odada bir ışık var, adam oraya girer. Open Subtitles هناك ضوء في الغرفه الصغرى وهو يذهب لهناك
    ..yani senle öbür odada konuşmam lazım. Open Subtitles لذا أحتاجُ للتحدثُ اليكِ في الغرفه الاخرى لتقومي بفحصي
    Bildiğim tek kişi yan odada ölü yatıyor. Open Subtitles حسنُ, الشخص الوحيد الذي أعرفه ميت في الغرفه المجاوره
    Bu odada ihtiyacım olan yanıtlara sahip biri olabilir. Open Subtitles وربما هناك أشخاص في الغرفه لديهم أجوبه أحتاجها
    Konuşmadığın zaman yan odada senin gibi bir adama neler olduğu hakkında bir fikrin var mı? Open Subtitles هل لديك أدنى فكرة عما يحدث ما يحدث في الغرفه المجاوره
    Peynir servisinin küçük bir şaka olduğunu ve gerçek hediyemizin diğer odada olduğunu söyleriz. Open Subtitles سنقول ان طبق الجبن مجرد مزحه وان الهديه الحقيقيه في الغرفه الاخرى
    Margaux LeMarchal'la bir odada görüşmeliyim. Open Subtitles أحتاج خمس دقائق في الغرفه مع مارغو لامارشال
    Bir odadaki herkes bir şeye yeterince sıkı odaklanırsa.. Open Subtitles لقد سمعت أن إذا ركزوا جميع من في الغرفه على شيء معين
    İşte bu. odadaki kameraları aramaya gidiyorum ben. Open Subtitles حسن , سأذهب لأبحث عن كاميراتنا في الغرفه
    odadaki tek yiyecek senin aptal ringa balığın. Open Subtitles الطعام الوحيد الباقي في الغرفه كلها هو سمكك المملح الغبي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus