Gözlem için bu geceyi Hastanede geçireceğim. Bilgisayarlı tomografiye gireceğim. | Open Subtitles | سأقضي الليلة في المستشفي للملاحظة سيجري لي مسح علي الجمجمة |
Hastanede yatan ben olsaydım, en azından ziyaret edermiş gibi yapmanı beklerdim. | Open Subtitles | و لكن أريد الادّعاء أنك كنت لتزورننى إذا كنت أنا في المستشفي |
Hastanede uyanışımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | و الشئ التالى الذى أتذكره أننى أفقت في المستشفي |
Neden bu Hastanedeki herkesin senin kadar sefil olmasını istiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تريد كل الاشخاص في المستشفي ان يكونوا بائسين مثلك؟ |
Hastaneye yatan bir hasta, kaldığı süre boyunca yaklaşık 60 civarı tıbbi görevli görüyor. | TED | في المتوسط كل مريض تتم معاينته بواسطة ستين شخصاً من مقدمي الرعاية الطبية خلال إقامته في المستشفي. |
Lütfen, eşim için adalet, o hastaneden mesai çıkışı soyuldu. | Open Subtitles | العدالة لزوجتي، أرجوك التي سُرقت بينما تنهي نوبتها في المستشفي |
Hastanedeyiz. | Open Subtitles | في المستشفي. |
O Hastanede ve akıl sağlığı yetersiz bir durumdayken buna izin vermem. | Open Subtitles | وبالتالي لن أسمح لك بذلك وهو في . المستشفي ويعاني من القصور العقلي |
Bay Blaylock dün Hastanede beni görmeye geldi ve maalesef korkunç bir yanlış anlama oldu. | Open Subtitles | جاءَ السّيدُ بلايلوك لرُؤيتي في المستشفي أمس وأَنا اشعر بانة حدث سوء فهم كبير. |
En az üç ay Hastanede kalmalı. Daha sonra hareket edebilir. | Open Subtitles | يجب أن يظل في المستشفي لمدة 3 شهور علي الاقل قبل أن ينقل |
Ajan Scully onu Hastanede muayene edecek. | Open Subtitles | العملية سكالي، سوف تقوم بفحصه في المستشفي تستطيع أن تتحدث معها |
Ben Marybeth Cogan. Hastanede tanışmıştık. | Open Subtitles | انا ماريباث كوغان لقد تلاقينا في المستشفي |
Hastanede iyileşilir, ama burada değil. | Open Subtitles | من المفترض أن تتحسن حالتك في المستشفي إلا في هذة المدينة |
Son darb olayından sonra, Hastanede tedavi edilirken, yap bunu. | Open Subtitles | أفعلي ذلك الان في المستشفي بينما تتلقين العلاج من الضرب الأخير |
Doktorlar, hayatımı kurtarabilecek tek şeyin kemik iliği nakli olduğunu farkettiklerinde Hastanede tedavi altındaydım. | Open Subtitles | كنت في المستشفي أتلقّي العلاج عندما أدرك الأطبّاء أن الشيء الوحيد الذي يمكن أن ينقذ حياتي |
Hastanede deli olmadığımı söyleyeceğim ve çifte tehlike yasanızdan yararlanarak ikinci kez yargılanamayacağım. | Open Subtitles | في المستشفي سأقول بأنني لست مجنوناً وبسبب قانون خطرك المضاعف نحن لا يمكن أن نحاكم لنفس الجريمة مرتين |
Kız kardeşim Hastanede olanları anlattı. Ben gelmeden önce. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أختي بما حدث في المستشفي قبل أن آتي إلي هناك |
Az önce arayıp dediği, Hastanede onunla karşılaşmış işi bitene kadar eve dönmeyecekmiş. | Open Subtitles | نعم .لقد أتصلت الأن وقالت انه كان مصاباً في المستشفي وأنها لن تأتى إلى البيت إلا بعد الإجتماع |
O zaman Hastanedeki adam için gelmemiştin. | Open Subtitles | إذن الرجل الذي في المستشفي ليس الرجل الذي جئت من أجله |
Hastanedeki adam şöyle dedi... | Open Subtitles | و هذا ما قاله الرجل في المستشفي لقد قال يمكنك ان تاخذ حربك ضد فيتنام |
Bu Hastanedeki kadınları, dış görünüşlerine göre sıraya mı koyuyorsunuz? | Open Subtitles | ا تقوم بترتيب النساء في المستشفي علي حسب مظهرهن؟ |
Yani bilirsiniz, Hastaneye her gün kaçığın biri gelir. | Open Subtitles | أَعْني، باننا لدينا الكثير من المعاتية في المستشفي ، تَعْرفُ ذلك. |
Sizin için hastaneden saat 10'a randevu aldım. | Open Subtitles | لقد أخذت موعدًا لك في المستشفي الساعة 10: |
- Hastanedeyiz. | Open Subtitles | في المستشفي |