"في الهاتف" - Traduction Arabe en Turc

    • telefonda
        
    • telefonla
        
    • Telefondaki
        
    • Telefon
        
    • Telefona
        
    • telefonunda
        
    • konuştuğun
        
    Bu el haraketlerim telefonda pek işe yaramadı değil mi? Open Subtitles القياس بالايدي ليس جيداً في الهاتف .. إليس كذلك ؟
    telefonda dediklerini düşündüm, belki de bu iyi bir fikirdir. Open Subtitles لقد فكرت بما قلته في الهاتف وربما هذه فكره جيده
    Bu konuyu telefonda konuşursan bu seni tuzağa düşürür, tamam mı? Open Subtitles التحدث في ذلك الهراء في الهاتف من الممكن ان يقع بك
    Biz insanlar aynı anda çok fazla şeye odaklanabiliriz. Bu arada, araba kullanırken telefonla konuşmak iyi bir fikir değil. TED نحن البشر فقط نستطيع الانتباه لعدة أشياء في وقت واحد، لهذا، بالمناسبة، القيادة والتحدث في الهاتف ليست بفكرة جيدة.
    Naziler de Telefondaki teknolojiyi kullandılar. Open Subtitles استخدموا التكنولوجيا الموجودة في الهاتف. لقد غيّرت كل شيء.
    O Telefon kulübesindeki çaresiz ve umutsuzca yardım arayan kızdan, 22 bin gönüllüsü olan ulusal bir kuruluşun başındaki birine dönüşmüştüm. TED وهكذا انتقلت بالفعل من تلك المتصلة الضعيفة في الهاتف العمومي اليائسة لطلب المساعدة لأتزعم القيادة الوطنية للمؤسسة ومسؤولة عن 22000 متطوع
    Sadece hedefteki kişinin Telefon numarasını tuşlayın son numaradan önce bekleyin mızıka tonunu Telefona doğru üfleyin ve sonra da son numarayı tuşlayın. Open Subtitles عليك أن تتصل برقم الهدف ثم تتوقف قبل الرقم الأخير ثم تنفخ الهارمونيكا في الهاتف
    telefonunda, motorunda ve kamyonetinde mikrofonlar ve izleme cihazları var. Open Subtitles وضعت مكبرات صوت ومتعقبات أثر في الهاتف الخلوي والدراجة والشاحنة
    telefonda konuşurken bir şeyler karaladığınızda ortaya çıkacak bir resim. TED ونعم، اللوحة تبدو مثل الرسومات التي نرسمها ونحن نتحدث في الهاتف
    telefonda hiçbir şey söyleme. Open Subtitles . لا تقولي أي شئ في الهاتف قابليني في الحال
    Ama zaten telefonda sordun ve geleceğini söyledi. Open Subtitles ، لكنك طلبت ذلك منها في الهاتف و قالت أنها ستفعل
    telefonda bana yarın uçacağımı söylediniz. Open Subtitles لقد أخبرتموني في الهاتف أنني سأسافر في الغد.
    Bazen, telefonda konuşurken beni dinlediğini bile düşünüyorum. Open Subtitles إنني أظن في بعض الأحيان أنك تتنصت علي عندما أتكلم في الهاتف
    telefonda Sandy'ye söylediğimi kastetmedim. Open Subtitles أسمعي كارول أن,أنا لم أعني ما قلته لساندي في الهاتف
    Dün gece telefonda duyduklarından fazlası yok. Open Subtitles لا شيء أكثر مما سمعت في الهاتف الليلة الماضية.
    Bu piçi ofisinde telefonla konuşurken izledim... eğri büğrü boktan bir Yedikolluşamdan'ı vardı. Open Subtitles لقد رأيت ذلك الوغد جالسا في مكتبه يتحدث في الهاتف إلى المديرين التنفيذيين وهو يقوم بلف الشمعدان السباعي
    Aynı anda hem araba kullanıp hem telefonla konuşmamalısın. Open Subtitles لا يجب أن تقودي و أنتِ تتحدثين في الهاتف
    Telefondaki her neyse, anlaşılan sadece fotoğraf değil. Open Subtitles أي ما كان في الهاتف فمن الواضح بأنه ليس فقط بالصور
    Dedektifim, Angelo'nun deposunda bulduğunuz Telefondaki numaraları araştırmayı bitirdi. Open Subtitles محققي انتهى من مراجعة الأرقام في الهاتف اللذي وجدتوه في خزنة أنجيلو.
    Öğle yemeği zamanı annene Telefon ettim. Open Subtitles تحدثت في الهاتف مع أمك لكنكِ لم تكوني هناك
    Haftalardır burada oturuyorum, Kendimi kapana kısılmış hissedene dek, Telefona bakıyorum... artık zar zor görebilene dek, beynim uyuşana dek. Open Subtitles كنتُ جالسا هنا لأسابيع حتى كدت أن أختنق ...أحدق في الهاتف كنت بالكاد أرى أحدا لدرجة أن عقلي أصيب بالخدر
    bu cep telefonunda rutin bir özellik. TED هذه سوف تكون مزية روتينية في الهاتف الخلوي.
    Geçen hafta her gün telefonda açık saçık konuştuğun kadın. Open Subtitles المرأة التى كنت تكلمها كلاما قذرا في الهاتف كل يوم الأسبوع الماضي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus