Bunun anlamı 4 Temmuz'da havai fişeklerin izlenmesi, Cadılar Bayramında ''şaka mı şeker mi?'' diye sorulması ve Noel'de bir ağacın altına hediyelerin konulup sunulmasıdır. | TED | ما يعني احتفالي بمشاهدة الألعاب النارية في الرابع من يوليو، جمع الحلويات في الهالوين ووضع الهدايا تحت شجرة الميلاد. |
Genelde Mardi Gras ve Cadılar Bayramında takılır. | Open Subtitles | يرتدى بشكل شائع في الهالوين و ثلاثاء المرفع |
Bir kadın, Cadılar Bayramında tamamen aklını yitirmeden altı yaramaz çocuğa zincirlenmiş olarak ne kadar süre dayanabilir? | Open Subtitles | كيف لأمرأه واحده أن تبقى صامده بحوزة 6 أطفال أشقياء في الهالوين قبل أن تفقد صوابها تماماً ؟ |
Cadılar Bayramı'nda böyle şeyler olabilir. | Open Subtitles | الأشياء المخيفة تميلُ إلى الخروج في الهالوين |
Cadılar Bayramı'nda tekrar İtalya'ya gelmeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت افكر بالعودة الى ايطاليا في الهالوين |
Cadılar Bayramı'nda tanıştığım harika adam. | Open Subtitles | ذلك الرجل الرائع الذي قابلته في الهالوين |
Hatta bu yüzden her yıl Cadılar Bayramında bal kabağını,Paskalya da yumurtaları, | Open Subtitles | لهذا نحصل على قرع مجاني في الهالوين , دمى الارانب المحشية في عيد الفصح |
Geçen Cadılar Bayramında labirentte sıkışıp kalmamı hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تتذكر تلك الذرة التي حصلت عليها وعلقت في الهالوين الماضي؟ |
En son Cadılar Bayramında fırtına adayı vurduğunda, yarıdan fazla insan öldü. | Open Subtitles | أخر مرة ضربت العاصفة تِلك الجزيرة في الهالوين إنتهي الأمر بنصف الناس هُناك أموات |
Buraya son Cadılar Bayramında fırtına vurduğunda, hemen herkes ölmüş. | Open Subtitles | هو قال إن أخر مرة العاصفة ضربت هنا في الهالوين, تقريباً الجميع ماتوا. |
Cadılar Bayramında Superman-Digimon-astronot oldu. | Open Subtitles | لذا , كان في الهالوين خليط من السوبر مان , اليجيمون ورائد فضاء. |
Peki sen ne yapıyorsun Cadılar Bayramında? | Open Subtitles | حسنا، ماذا ستكونين في الهالوين |
Büyük kötülerin Cadılar Bayramında mezarlıklarını terketmemeleri lazım. | Open Subtitles | الشر الكبير لا يختفي تماما في الهالوين |
Annem Cadılar Bayramında buraya şeker istemek için gelmeme izin vermiyor. | Open Subtitles | أمي لا تسمح لي بالقدوم هنا في الهالوين |
Eğer bunu doğru şekilde yaparsan, sonraki 20 yıl boyunca eşcinsel erkekler Cadılar Bayramında Avery gibi giyinecekler. | Open Subtitles | ,إذا قمت بذلك بطريقة صحيحة فسيتنكر الرجال الشواذ في صورة "آيفري" في الهالوين للعشرين عاما القادمة |
Klingon'lardan, Cadılar Bayramı'nda daha çok nefret ederim. | Open Subtitles | اكثر شـيء أكره في الهالوين الكلينوجز |
Haydi ama. Cadılar Bayramı'nda herkes çürük yumurtaya bulanır. | Open Subtitles | هيا، الكل يرمى عليه البيض في الهالوين |
Hayır. Cadılar Bayramı'nda onunla yattığın için. | Open Subtitles | لا ، لأنك نمت معها في الهالوين |
Bacağını Cadılar Bayramı'nda incitip incitmediğini öğrenmelisin. | Open Subtitles | إعرف إذا كان قد آذى ركبته في الهالوين |
Yalnızca büyük tatillerde değil. Cadılar Bayramı'nda da. | Open Subtitles | (يجب أن تأتي للمنزل في عيد القديسين(الهالوين - لا يمكنني المجيء للمنزل في (الهالوين) يا أمي - |