İlk Başta ailem. hemen karşı kaldırımda iş bulmama çok sevindi. | Open Subtitles | في باديء الأمر فرح أبواي بعثوري على وظيفة قريبة من المنزل |
İlk Başta ben de inanmamıştım ama artık bir kan emiciye dönüştüğümden eminim. | Open Subtitles | أتعرف الذي يشربون الدماء ، مصاصو دماء في باديء الأمر لم اصدق نفسي |
İlk Başta bayılabilirsin ama sonra sakince düşününce harika bir şey. | Open Subtitles | حَسناً،أعتقد في باديء الأمر قَد تَفزعين، لكن في المدى البعيد،الأمر رائع. |
Başlarda beni bir tür seks fantezisi için istediklerini sandım ama sonradan onların iyi ebeveynler olduklarını anladım. | Open Subtitles | في باديء الأمرفكّرتُ انهم أرادَوني لنوع من الجنسِ لَكنَّهم ظَهروا مثل الأجدادِ الحقيقيينِ |
Başlarda kilo kaybetmek gayet normal. | Open Subtitles | هو طبيعيُ جداً لفَقْد قليلاً من الوزن في باديء الأمر |
İlk önce ne yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | بطَلبكالزواجمني. في باديء الأمر لَمْ أُدركْ ماذا أفعل. |
Başlangıçta kabullenmeyecek, beni bulmaya çalışacaktır. | Open Subtitles | لَنْ يَتقْبلَ هذا في باديء الأمر سَيُحاولُ إيجادي |
Yapma ama Will, ben de Başta öyle düşünmüştüm ama bir dene. Eğlenceli. | Open Subtitles | هيا, ويل, لقد ظننت هكذا في باديء الأمر, و لكن جربها, إنها ممتعة |
İlk Başta kahraman olmak istemiştik, fakat öldürmek kolay bir şey değil. | Open Subtitles | في باديء الأمر أردنَا ان نَكُونَ أبطالَ، لكن القتل لَيسَت بسهلَ. |
Adam ilk Başta büyüleyiciydi, inceydi. Ama hepsi değişti. | Open Subtitles | في باديء الأمر كان ساحر ورقيق لكنّ كلّ شيء تغير |
İlk Başta, medeni insanlar gibi konuşabileceğimizi sandım. | Open Subtitles | في باديء الأمر، اعتقدت بأننا يمكن أن نناقشه مثل الناس المتحضرين |
İlk Başta, parlaklık eziliyordu, ama bakmaya devam ettim, gözlerimi kırpmamaya zorladım kendimi. | Open Subtitles | في باديء الأمر السطوع كان ساحقا لكني إستمريت بالنظر مجبرا نفسي أن لا أرمش |
İlk Başta biraz çekingen davrandı ama sonra söyledi. | Open Subtitles | هو كَانَ خجولَ نوعاً ما في باديء الأمر لكن ثمّ إعترفَ. |
Başlarda, yaşlı adam bu gençten hiç hoşlanmadı . | Open Subtitles | في باديء الأمر، الرجل العجوز كَرهَ الولدُ بحدّة |
Başlarda korkmuştum ama sonra ne olacak dedim. | Open Subtitles | أنا أخفت في باديء الأمر، لكن ثمّ إعتقدت، لا يهم أنها طفله جميلة |
Başlarda ilerleyişimiz yavaştı, ama yakın zamanda büyük, çok büyük bir keşifte bulunduk. | Open Subtitles | تقدّمنا في باديء الأمر كان بطيئ، لَكنّنا مؤخراً قمنا بإكتشاف رئيسي. |
İlk önce sadece göz ucuyla gördüm. | Open Subtitles | في باديء الأمر، آي .. . فقط رآه خارج زاوية عيني. |
İlk önce fark etmemiştim, sonra... | Open Subtitles | ..أنا لَمْ أُلاحظْ في باديء الأمر، ثمّ فجأة أَنا خفُت |
İlk önce, üzerine çöken ağırlığın şokuyla şaşırmış görünüyor. | Open Subtitles | في باديء الأمر يبدو مصدوماً من أثر الزيادة المفاجئة في الوزن. |
Başlangıçta oldukça sıkıcıdır. | Open Subtitles | انه الفراغ بالأحرى كما يبدو في باديء الأمر |
Başlangıçta kendi kendime dedim ki, "Bu adamlardan korkacağım. | Open Subtitles | و أعتقد في باديء الامر أني سأخاف من هؤلاء الرجال و سأهرب سريعا إلي البيت |
Başlangıçta ben şişe suyu işine girme niyetindeydim. | Open Subtitles | في باديء الأمر فكّرت أن أدخل في مشروع القناني المعبّأة بالماء |
Bilmiyorum, ilk zamanlarda göstermiyordum galiba. | Open Subtitles | لا أعرف، ربّما أنا لم أفعل في باديء الأمر |