"في باديء" - Traduction Arabe en Turc

    • Başta
        
    • Başlarda
        
    • İlk önce
        
    • Başlangıçta
        
    • ilk zamanlarda
        
    İlk Başta ailem. hemen karşı kaldırımda iş bulmama çok sevindi. Open Subtitles في باديء الأمر فرح أبواي بعثوري على وظيفة قريبة من المنزل
    İlk Başta ben de inanmamıştım ama artık bir kan emiciye dönüştüğümden eminim. Open Subtitles أتعرف الذي يشربون الدماء ، مصاصو دماء في باديء الأمر لم اصدق نفسي
    İlk Başta bayılabilirsin ama sonra sakince düşününce harika bir şey. Open Subtitles حَسناً،أعتقد في باديء الأمر قَد تَفزعين، لكن في المدى البعيد،الأمر رائع.
    Başlarda beni bir tür seks fantezisi için istediklerini sandım ama sonradan onların iyi ebeveynler olduklarını anladım. Open Subtitles في باديء الأمرفكّرتُ انهم أرادَوني لنوع من الجنسِ لَكنَّهم ظَهروا مثل الأجدادِ الحقيقيينِ
    Başlarda kilo kaybetmek gayet normal. Open Subtitles هو طبيعيُ جداً لفَقْد قليلاً من الوزن في باديء الأمر
    İlk önce ne yapacağımı bilemedim. Open Subtitles بطَلبكالزواجمني. في باديء الأمر لَمْ أُدركْ ماذا أفعل.
    Başlangıçta kabullenmeyecek, beni bulmaya çalışacaktır. Open Subtitles لَنْ يَتقْبلَ هذا في باديء الأمر سَيُحاولُ إيجادي
    Yapma ama Will, ben de Başta öyle düşünmüştüm ama bir dene. Eğlenceli. Open Subtitles هيا, ويل, لقد ظننت هكذا في باديء الأمر, و لكن جربها, إنها ممتعة
    İlk Başta kahraman olmak istemiştik, fakat öldürmek kolay bir şey değil. Open Subtitles في باديء الأمر أردنَا ان نَكُونَ أبطالَ، لكن القتل لَيسَت بسهلَ.
    Adam ilk Başta büyüleyiciydi, inceydi. Ama hepsi değişti. Open Subtitles في باديء الأمر كان ساحر ورقيق لكنّ كلّ شيء تغير
    İlk Başta, medeni insanlar gibi konuşabileceğimizi sandım. Open Subtitles في باديء الأمر، اعتقدت بأننا يمكن أن نناقشه مثل الناس المتحضرين
    İlk Başta, parlaklık eziliyordu, ama bakmaya devam ettim, gözlerimi kırpmamaya zorladım kendimi. Open Subtitles في باديء الأمر السطوع كان ساحقا لكني إستمريت بالنظر مجبرا نفسي أن لا أرمش
    İlk Başta biraz çekingen davrandı ama sonra söyledi. Open Subtitles هو كَانَ خجولَ نوعاً ما في باديء الأمر لكن ثمّ إعترفَ.
    Başlarda, yaşlı adam bu gençten hiç hoşlanmadı . Open Subtitles في باديء الأمر، الرجل العجوز كَرهَ الولدُ بحدّة
    Başlarda korkmuştum ama sonra ne olacak dedim. Open Subtitles أنا أخفت في باديء الأمر، لكن ثمّ إعتقدت، لا يهم أنها طفله جميلة
    Başlarda ilerleyişimiz yavaştı, ama yakın zamanda büyük, çok büyük bir keşifte bulunduk. Open Subtitles تقدّمنا في باديء الأمر كان بطيئ، لَكنّنا مؤخراً قمنا بإكتشاف رئيسي.
    İlk önce sadece göz ucuyla gördüm. Open Subtitles في باديء الأمر، آي .. . فقط رآه خارج زاوية عيني.
    İlk önce fark etmemiştim, sonra... Open Subtitles ..أنا لَمْ أُلاحظْ في باديء الأمر، ثمّ فجأة أَنا خفُت
    İlk önce, üzerine çöken ağırlığın şokuyla şaşırmış görünüyor. Open Subtitles في باديء الأمر يبدو مصدوماً من أثر الزيادة المفاجئة في الوزن.
    Başlangıçta oldukça sıkıcıdır. Open Subtitles انه الفراغ بالأحرى كما يبدو في باديء الأمر
    Başlangıçta kendi kendime dedim ki, "Bu adamlardan korkacağım. Open Subtitles و أعتقد في باديء الامر أني سأخاف من هؤلاء الرجال و سأهرب سريعا إلي البيت
    Başlangıçta ben şişe suyu işine girme niyetindeydim. Open Subtitles في باديء الأمر فكّرت أن أدخل في مشروع القناني المعبّأة بالماء
    Bilmiyorum, ilk zamanlarda göstermiyordum galiba. Open Subtitles لا أعرف، ربّما أنا لم أفعل في باديء الأمر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus