Babam Rachel'ı bir battaniyeye sarılı bulmuştu. | Open Subtitles | في عربة أحد المستوطنين ملفوفة في بطانية من بوسطن |
Temiz giysilerle, bir battaniyeye sarılmış şekilde bir heykelin altında özenle yatırılmıştı. | Open Subtitles | ملفوف في بطانية بيضاء وضع بعناية تحت تمثال |
Rhea bir battaniyeye bir taş sarar ve ona sunar, | Open Subtitles | قامت ريا بلف حجر في بطانية و أعطتها لزوجها |
Battaniyedeki bir delikten dışarı çıkan ayak parmaklarım hâlâ burada olduğumu hatırlatıyor bana. | Open Subtitles | والآن، يذكرني بلدي الإباضي وأنا ما زلت هنا... تتمسك بها ثقب في بطانية. |
Battaniyedeki bir domuzcuk gibi. | Open Subtitles | مستكين مثل خنزير في بطانية. |
Ya da B, onu bir battaniyeye sarıp yolun karşısındaki veterinere götürmek. | Open Subtitles | أو ب، التفاف عليه في بطانية وحمله إلى مكتب الطبيب البيطري عبر الشارع؟ |
Bu kalıntılar bir battaniyeye sarılmış halde Potomac yakınlarında sığ bir mezarda bulundu, değil mi? | Open Subtitles | هذه الرفات وجدت ملفوفه في بطانية في قبر ضحل بجوار نهر (بوتوماك)؟ |
Onu bir battaniyeye sardım ve gömdüm. | Open Subtitles | لففتها في بطانية ودفنتها |
Onu bir battaniyeye sardım ve gömdüm. | Open Subtitles | لففتها في بطانية ودفنتها |