İnsanlık tarihinde ne zaman bir kişi için 100 milyonu soymak mümkün olmuştur? | TED | في تاريخ البشرية لم يكن من الممكن أبدا لشخص أن يسرق 100 مليون؟ |
Bu insanlık tarihinde benzeri görülmemiş en büyük bilimsel keşif olabilir. | Open Subtitles | هذا قد يكون أحد أهم الاكتشافات العلمية العظيمة في تاريخ البشرية |
İnsanlık tarihinde ilk olarak böyle bir bağlantı kuruyoruz. | TED | انها المرة الاولى في تاريخ البشرية التي نتواصل بها بهذه الشاكلة .. |
Akbabaya karşı kazandığımız insanlık tarihindeki en büyük günün hatırına. | Open Subtitles | إنها ذكرى إنتصارنا على النسر، أعظم يوم في تاريخ البشرية |
orta sınıf insan tarihinde eşi görülmemiş bir hız ve ölçekte genişliyor. | TED | الطبقة الوسطى تتزايد بسرعة وبمدى لم يسبق لهما مثيل في تاريخ البشرية. |
İnsanlık tarihinin en büyük felaketlerinden birinin sorumlusu olduğumuza göre. | Open Subtitles | خصوصاً الآن، ونحن مسئولين .عن أكبر كارثة في تاريخ البشرية |
İnsanlık tarihinde tamamiyle çocuk felcinden arınmış yeni bir başlık yazma şansımız var. | TED | لدينا الفرصة لكتابة فصل جديد خال من شلل الأطفال في تاريخ البشرية. |
yakıt giderleri de buna dahil. Bu insanlık tarihinde, bir gruptan diğerine yapılan en büyük servet transferi. | TED | لكنه أكبر انتقال للثروة، من مجموعة لأخرى في تاريخ البشرية. |
Bu insan yapımı bir alet, ve insanlık tarihinde bir ilk olarak güneş sistemi içinde bu kadar uzağa iniş yapıldı. | TED | إنه جهاز من صنع الإنسان, هبط على الجزء الخارجي للنظام الشمسي لأول مرة في تاريخ البشرية. |
Ancak insanlık tarihinde bir kez bile sokaklarda sızan borular konusunda sinirli protescular olmadı. | TED | ولكن في تاريخ البشرية لم يكن هناك شارع من قبل ممتلىء بالمحتجين الغاضبين ويلوحون بلافتات عن تسريب الأنابيب. |
O, insanlık tarihinde yalnızca bir kez sahip olduğumuz sonlu olan maddelere tamamen bağımlı durumda. | TED | يعتمد يشكل كليٍّ على مواد محدودة نحصل عليها مرة واحدة في تاريخ البشرية. |
Bireyler, gruplar, şirketler ve hatta hükûmetler yani her birimiz insanlık tarihinde her zamankinden daha fazla bir şekilde değişimle uğraşmaya zorlanıyoruz. | TED | كل واحدٍ منا، كأفرادٍ، ومجموعاتٍ، وشركاتٍ، وحتى حكوماتٍ يجري إجبارُنا على الاشتباك مع تغيير أكبر من أي وقتٍ مضى في تاريخ البشرية. |
1820'de Fransız gök bilimci Alexis Bouvard neredeyse insanlık tarihinde bir gezegen keşfeden ikinci insan olacaktı. | TED | في عام 1820، عالم الفلك الفرنسي، أليكسيس بوفارد صار الإنسان الثاني الذي يكتشف كوكبًا في تاريخ البشرية. |
Bu kadar insanı barındırmaya gerekli altyapı ve binaların insanlık tarihinde eşi benzeri yok. | TED | البنية التحتية والمباني اللازمة لاستيعاب هذا العدد الكبير من الناس غير المسبوق في تاريخ البشرية. |
Yani, eğer Brexit İngiltere'nin bağımsızlığı demekse, bu insanlık tarihindeki en barışçıl bağımsızlık savaşıdır. | TED | أعني، إذا كان خروج بريطانيا من الأتحاد الأوروبي حول إستقلاليتها فهذا هو اكثر حروب الأستقلال سلماً في تاريخ البشرية |
...insanlık tarihindeki en heyecan verici gezi alanını. | Open Subtitles | أفضل مكان لقضاء أجازة مثير في تاريخ البشرية |
Neredeyse, doğası gereği bu, insan tarihinde gerçekleşen en kötü şey. | TED | تقريباً بالتعريف، هذا أسوأ شيء يمكن أن يحصل في تاريخ البشرية. |
Bu insan tarihinde çok degerli bir an, çünkü insanlarin antik çaglardan beri sormus olduklari bu filozofik soruya cevap verecek bilgiye isik dedektörlerine, bilgisayarlara, teleskoplara sahibiz. | Open Subtitles | انه لحظة خالدة في تاريخ البشرية والذي فجأة حصلنا عليه بين ايدينا التلسكوبات, الكمبيوترات, كاشفات الضوء, |
Kendi yürütüğümüz pek çok Apollo görevi sonrasında insanlık tarihinin en büyük uydu dizisini uzaya fırlatarak amacımıza ulaştık. | TED | حسنا، فمشروع ابولو خاصتنا، يهدف إلى إطلاق أضخم أقمار صناعية في تاريخ البشرية ولقد حققنا هدفنا. |
Aslında, yarım yüzyıldır süren yoksullukla mücadele programları insanlık tarihindeki diğer zamanlara göre daha fazla fakir insanı kölelikte bırakmıştır. | TED | في الواقع، نصف قرن من العمل ببرامج مكافحة الفقر قد ترك أناس فقراء للعبودية أكثر من أي زمن أخر في تاريخ البشرية. |
İnsanlık tarihini en güzel ve en taze kadını. | Open Subtitles | أكثر امرأة جميلة و لذيذة في تاريخ البشرية. |
Açlığın istikrarsızlaştırıcı etkisi tüm insanlık tarihi boyunca bilinir. | TED | أثر نقص الغذاء على تهديد الاستقرار معروف وواضح في تاريخ البشرية. |