Sabıkası yok ama ağabeyi bir ay kadar önce çapraz ateşte öldürülmüş. | Open Subtitles | لا توجد إدانات جنائية، لكنّ شقيقه قُتل في تبادل لإطلاق النار قبل شهر. |
Yapmasa bile çapraz ateşte kalacaktır. | Open Subtitles | حتى و إن لم يفعل ذلك ستصاب في تبادل إطلاق النار |
Çok sayıda Iraklı sivil çapraz ateşte hayatını kaybetti. | Open Subtitles | هناك عشرات المدنيين العراقيين قتلوا في تبادل لاطلاق النار. |
Tabii. Bir çatışmada yaralandın ve seni kurtarmamız için bizi çağırdın. | Open Subtitles | أنّك أصبت في تبادل إطلاق نار وجعلتنا نأتي إلى هنا لننقذك. |
Bu öğleden sonra, Beverly Hills'te gerçekleşen kuyumcu soygununda çıkan çatışmada bir kişi öldü, bir kişi de yaralandı. | Open Subtitles | أحدهم قد مات ، والآخر أُصيب في تبادل طلقٍ ناريّ بعد عملية السرقة التي حصلت ظهر هذا اليوم في بيفرلي هيلز |
Bu henüz geldi. çatışmada iki memur öldü. Hemen gitmeliyiz. | Open Subtitles | لدينا شرطيان ميتان في تبادل لإطلاق النار يجب ان نتحرك الان |
çatışma sonucu 3 şüpheli öldü. | Open Subtitles | أربعة من المشتبه بهم لقوا حتفهم في تبادل لإطلاق النار |
Bazen, masum insanlar çapraz ateşte yaralanabilir . | Open Subtitles | أحيانًا، الناس الأبرياء يقعون في تبادل إطلاق النار. |
Başkentteki rakip çetelerin arasındaki uyuşturucu savaşında çapraz ateşte kaldım. | Open Subtitles | لقد علقت في تبادل لإطلاق النار لمروجي مخدرات بين العصابات المنافسة جنوب شرق العاصمة. |
Ayrıca sizin de çapraz ateşte kalacağınızı söyledi. | Open Subtitles | جعله واضح جدا أيضا، أنكما ستعلقان في تبادل نار |
İşler ters giderse bir sürü insan çapraz ateş altında kalacak. | Open Subtitles | إذا فشل هذا الأمر، الكثير من الناس سوف يحاصرون في تبادل لإطلاق النار |
İşler ters giderse bir sürü insan çapraz ateş altında kalacak. | Open Subtitles | إذا فشل هذا الأمر، الكثير من الناس سوف يحاصرون في تبادل لإطلاق النار |
Sen... çapraz ateşin içinde onun ölmesine izin mi verecektin? | Open Subtitles | أنت فقط لا تدعه يموت في تبادل لإطلاق النار؟ |
Orduyla çapraz ateşe giren üç militan öldürüldü. | Open Subtitles | قتٌّل المقاتلين الثلاثة في تبادل لإطلاق النار مع الجيش. |
Şuna bak; babası bir federal ajanla girdiği çatışmada öldürülmüş. | Open Subtitles | اسمع هذا والده قتل في تبادل لاطلاق النار مع عميل فيدرالي جرحت ركبته |
çatışmada yaraladığınız saldırgan ameliyattan çıkmış. | Open Subtitles | الرجل الذي أصبتموه في تبادل إطلاق النار قد خرج للتو من غرفة العمليات |
çatışmada ölen sivilleri yolda topladık. | Open Subtitles | نجلب في هذا القتال المدنيين الذين قتلوا في تبادل إطلاق النار |
FBI ile girdiği silahlı çatışmada öldü. | Open Subtitles | مات في تبادل لإطلاق النار مع المباحث الفيدراليّة. |
Bütün kitapları masum birinin çatışmada ölmesiyle bitiyor. | Open Subtitles | كل هذه الكتب تنتهي بموت إشخاص أبرياء في تبادل لإطلاق النار. |
Helen çatışma sırasında en azından bir el ateş edebilmiş. | Open Subtitles | حسناَ أجل كنت أقول بأنها تلقت على ألأقل شظيةَ في تبادل النيران |