| Sadece ikimiz-- Yani O arabada, iki hafta boyunca. | Open Subtitles | أعني, في تلك السيارة, لأسبوعين على الأقل. |
| Çünkü, ortadan kaybolmamız için gereken her şey O arabada. | Open Subtitles | لأن في تلك السيارة كل ما نحتاجه لكي نختفي |
| Çünkü, ortadan kaybolmamız için gereken her şey O arabada. | Open Subtitles | لأن في تلك السيارة كل ما نحتاجه لكي نختفي |
| o arabanın içinde adamın kadınla bağlantısını gösteren hiçbir şey kalmamış. | Open Subtitles | هناك لا شيء تَركَ في تلك السيارة الجيبِ الذي يُوصلُه إليها. |
| Kaçışınızı tezgâhladı sizi o arabaya bindirdi ve buraya gönderdi. | Open Subtitles | لقد دبر هروبكِ، وضعكِ في تلك السيارة وأرسلكِ إلى هنا |
| Ben o araçta değildim. | Open Subtitles | لم أكن في تلك السيارة. |
| O arabada bir adam öldü. | Open Subtitles | من معرضه الفنى هنا لقد توفي رجل في تلك السيارة |
| O arabada bize söylemediği ne oldu? | Open Subtitles | مالذي حدث في تلك السيارة ومالذي يحاول أن يخفيه؟ |
| Eğer O arabada ölseydim, onun hakkında ne hissettiğimi asla öğrenemeyecekti. | Open Subtitles | لو مت في تلك السيارة لما عرف أبداً كيف كان شعوري الحقيقي نحوه |
| Riley ile ilgili tüm delillerimiz O arabada yandı. | Open Subtitles | لا. كل الأدلة كان لدينا على رايلي حرق للتو في تلك السيارة. |
| Sonra beni O arabada becereceksin. | Open Subtitles | ومن ثم ستقوم بمضاجعتي في تلك السيارة هناك. |
| O arabada ne güzel günler geçirdik. | Open Subtitles | نجاح باهر، كان لدينا وقت كبير في تلك السيارة. |
| Elmasları O arabada arıyorsan korkarım fena halde hayal kırıklığına uğrayacaksın. | Open Subtitles | حسناً, أذا كنت تبحثين عن الماس في تلك السيارة أخشى بأنك ستكونين محبطة و سيخيب أملك |
| Vücudumun bir kısmı hala O arabada. | Open Subtitles | هناك الكثير مني ما زال في تلك السيارة |
| O arabada yalnız değildin, değil mi? | Open Subtitles | لم تكن في تلك السيارة وحدك أليس كذلك ؟ |
| Carlton hala o arabanın içinde. - Suyun altında! | Open Subtitles | كارتون , لا زال في تلك السيارة تحت الماء |
| Sen de o arabanın içinde olabilirdin. Ne? | Open Subtitles | كان لابد أن تكون في تلك السيارة ماذا؟ |
| Hammer bir buçuk yıl boyunca o arabanın içinde yaşadı. | Open Subtitles | وعاش "هامر" في تلك السيارة لمدة عام ونصف |
| Zaten beni yeterince kızdırdın. Öyle ya da böyle o arabaya bineceksin. | Open Subtitles | بدأت أنزعج من تصرفاتك إركب في تلك السيارة |
| Çalıntı olduğunu bilselerdi o arabaya binmezlerdi. | Open Subtitles | متأكد بأنهما لن يكونا في تلك السيارة لو علما أنها كانت مسروقة |
| Jesssica, pardon ama dünkü çocuk değilim ben ama o bana arabada bir sorun olmadığına dair yemin etti. | Open Subtitles | جيسيكا، أنا آسف لم أولد امس ولكنه أقسم لي أنه لا يوجد مشكله في تلك السيارة وأنا صدقته |