"في جبال" - Traduction Arabe en Turc

    • Dağlarında
        
    • Dağlarda
        
    • dağlarına
        
    • Dağı'nda
        
    • Dağları'
        
    • dağlarındaki
        
    • dağlarının
        
    Hâlihazırda Şili'deki And Dağlarında bir teleskop dizisi bulunmakta ve bunlar yakında bir dizi heyecan verici özellik ile donatılacaklar. TED ولدينا بالفعل مجموعة من المناظير في جبال الانديز في شيلي وسينضم إليها قريبا مجموعة مثيرة لها قدرات جديدة
    Bayan Sarah, Kuzey Karolina Dağlarında bir lokanta işletiyordu. TED تملك الآنسة سارة مطعماً في جبال شمال كارولاينا.
    Buradan 30 kilometre ilerideki Dağlarda 12 milyar dolarlık bakır rezervi var. Open Subtitles يوجد من النحاس ما يساوي 12 بليون دولار في جبال تبعد عن هنا حوالي 20 ميل
    Eğer And dağlarına çakılan Peruvian futbol takımı olsaydık, Open Subtitles لو كنا نحن فريق البيرو لكرة القدم و تحطمت طائرتنا في جبال الانديز
    Eğer bunun Sauron tarafından, Kıyamet Dağı'nda dövülmüş gerçek güç yüzüğü olduğunu öne sürüyorsan, sana takatsiz bir şekilde bakarak duygumu ifade eder üzerine bir de eğlenirim. Open Subtitles إذا كنت تقصد أنه خاتم القوة الفعلي "الذي صنعه "سارون" في جبال "دووم سأنظر لك بتعبير ينم عن الإرهاق
    Onlar için Zufar Dağları'nda Arabistan'ın her hangi bir yerinden daha fazla yiyeceğin olduğuna dair açık bir işaret. Open Subtitles يوجد إشارة واضحة على المزيد من الطعام بالنسبة لهم في جبال ظفار من أي مكان آخر في الجزيرة العربية.
    Himalayalar, And dağlarındaki insanlar da kendilerini keşfedemeden mi yaşıyorlar acaba? Open Subtitles الناس في جبال الهيمالايا, الانديز، هل يعيشون وفقا للمجهول ايضا ؟
    Gördüğünüz gibi, Sierra Nevada dağlarının batısında yer alan Red Rock Kanyonu'nda büyüdüm. TED لقد نشأت في الغرب في جبال سييرا نيفادا، كما ترون هنا، في أودية ريد روك.
    Rocky Dağlarında ve Mississippi'de durdurduk onları. Open Subtitles صديناهم في جبال الروكي على نهر المسيسيبي
    Peru Dağlarında gümüş madeni açmak.... ... üzere olan varlıklı bir Amerikalı İşadamıyım. Open Subtitles أنا رجل صناعة أمريكي ثري اسعى لافتتاح منجم فضة في جبال بيرو.
    20 kilotonluk bir atom bombası askeri tatbikatın ortasında Ural Dağlarında Totskoye'ye atıldı. Open Subtitles تم إسقاط قنبلة نووية تزن عشرين كيلو طن خلال مناورة عسكرية في مدينة توتسكويا في جبال الاورال
    Qinling Dağlarında yaşayan insanlar orman ve doğal çevrelerini kendi ihtiyaçları için kullanılacak bir kaynak olarak görüyorlar. Open Subtitles الناس الذين يعيشون في جبال كوين لنق، الغابة وحياتها البريّة مصدر ، لغذائهم واعالتهم.
    Dağlarda kışlar hızlı ve sert bir dönüş yapar. Rocky Dağlarında sıcaklıklar -54 dereceye düşer ve havadaki nem donarak elmas tozu denen minik kristaller oluşturur. Open Subtitles الشتاء في الجبال يعود سريعا ويضرب بشدة. درجات الحرارة في جبال روكي سوف تنخفض إلى
    Jim ve Shirley Modini 68 yıllık evliliklerini Sonoma ilindeki Dağlarda 1.700 dönümlük çiftliklerinde medeniyetten uzakta sürdürdü. TED جيم و شيرلي موديني قضيا سنوات زواجهما الثمانية والستين يعيشان خارج التغطة في مزرعتهما البالغة 1,700 فدان في جبال مقاطعة سونوما.
    Ve ben bu tutkuya çok gençken, Kuzey İtalya'da Alp ve Dolomites Dağları'nın karstik bölgesinde bulunan kasabama, çokta uzağında olmayan Dağlarda başladım. TED وقد بدأت أتبع هذا الشغف عندما كنت يافعا في جبال لا تبعد كثيرا عن مسقط رأسي في شمالي إيطاليا، في المناطق الكارستية لجبال الألب والدولوميتز.
    Rawr! Evet, Havai'nin sütlü dağlarına hayranlıkla bakın! Open Subtitles نعم، وأعجوبة الجمال في جبال "هاواي" الحليبية!
    Um, bu şaka, uh, uh- bir nüfus memuru hakkında... o Ozark dağlarına gitmiş ve... tırmanmış ve- küçük bir kulübenin, bilirsin... kapısını çalmış ve - Open Subtitles إنّها نكتة عن حفّار القبور الذي كان هناك في جبال ‪)‬أوزارك‪(‬ و *جبال تقع في ولاية ميزوري الأميريكيّة*
    Geçen sene seninle Serdest Dağı'nda geyik avında, ormanda yolumuzu kaybetmiştik. Open Subtitles ‫ونحن نصطاد الغزالان في جبال "سيرديس"؟ ‬
    Senba Dağı'nda rakunlar var. Open Subtitles هناك راكون في جبال سينبا
    Burası geçen yıl yüksek rakımdan atlayışlar için çalışırken Fas'ta Atlas Dağları. TED هذه في المغرب السنة الماضية .. في جبال أطلس اثناء استعداداتي للقفزة المرتفعة
    Onu Clitchers Country Kulübü'nden, Cat Skill Dağları'ndan getirdik. Open Subtitles أتينا به على طول الطريق من كونتري كلوب كوتشر ل في جبال كاتسكيل.
    Ben Balochistan'ın dağlarındaki, Brahui adında yerel bir kabileden geldim. TED أنا أنحدر من قبيلة محلية في جبال "بلوشستان: تدعى" براهوي".
    Amerikan hükümeti Norveç dağlarının altında saklı kocaman şehirler yapmıştı. Open Subtitles كما ترى، الحكومة الأمريكية لها مدن كاملة مختبئة في جبال النرويج

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus