Bunlar Mars'ın her yerinde var ve onları kategorize etmekle meşgulüz. | TED | وهذه منتشرةٌ في جميع أرجاء المريخ ، ونحن مشغولون في تصنيفها الآن. |
Clark, kasabanın her yerinde Jordan'ı aradın. Geceyi bitirmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | كلارك لقد بحثت عن جوردن في جميع أرجاء المدينة أنه وقت النوم |
Adanın her yerinde, ulusal eğlenceye dönüşmüş bir banyo keyfi sunan doğal, sıcak havuzlar var. | Open Subtitles | يوجد طبيعياً حمّاماتٌ ساخنة في جميع أرجاء الجزيرة مما يجعل الذهاب إلى الغطس نوعاً من التسلية الوطنية. |
Şehrin her yeri tamamen istila edilmiş, sen de zaten biliyorsun. | Open Subtitles | الوباء لا يزال ينتشر في جميع أرجاء المدينة لكنك كشفت ذلك. |
Şehrin her tarafında insanlar korkmuş ve mutsuzlar. | Open Subtitles | الناس خائفة وغير سعيدة في جميع أرجاء المدينة. |
Ses tüm evde yankılanmış. | Open Subtitles | الصدى يكون في جميع أرجاء المكان." |
Ama başkanlık için şehrin her yerine adını yazmaya cesareti var. | Open Subtitles | لكن لديه الجرأة ليضع إسمه على اللافتات في جميع أرجاء البلدة |
Ve şimdi de okulun her yerinde çıplak kadın resimleri asılı. | Open Subtitles | والآن يوجد صور لنساء عاريات في جميع أرجاء المدرسة. |
Şehrin her yerinde barikatlar var. | Open Subtitles | ثمّة حواجز في جميع أرجاء المقاطعة. ستضطّر للمكوث هنا الليلة. |
Bu dosyanın her yerinde parmak izlerin olduğunu dikkate alacak olursak bunu duymak çok ilginç. | Open Subtitles | ذلك مثير للسمع، بإعتبار بصماتكِ في جميع أرجاء هذا الملف. |
Bu dağın her yerinde gömülü, beni öldürebileceğini sanmış Hayalet'ler var. | Open Subtitles | هناك صائدو أشباح مدفونون في جميع أرجاء الجبل الذين ظنوا إنهم قادرين على قتلي. |
Polislerden kurtulsak bile, ülkenin her yerinde aranan bir çöp kamyonuyla sınırı nasıl geçeceğiz | Open Subtitles | حتى لو هربنا من الشرطة، كيف سنصل إلى الحدود في شاحنة قمامة مُبلّغ عنها في جميع أرجاء البلاد؟ |
Kasabanın her yerinde ortaya çıkan Kübalı Füze Krizinin sorumlusu adamlarından hangisi? | Open Subtitles | ... أي رجل من رجالك هو المسؤول عن أزمة الصواريخ الكوبية ... التي ظهرت في جميع أرجاء البلدة؟ |
Parkın her yerinde ajanlarımız var. | Open Subtitles | لدينا عملاء في جميع أرجاء هذه الحديقة |
Evlerinden milyonlarca mil uzaktaki insanlar her yeri havaya uçuruyor. Leş, berbat bi' ortam. | Open Subtitles | الناس يفجرون في جميع أرجاء المكان، مليون ميلاً بعيداً عن الديار، شيء مقرف. |
Kasabanın her yeri kahraman dolu ama hiçbiri beni durdurmayı başaramadı henüz. | Open Subtitles | يوجد أبطال في جميع أرجاء هذه البلدة وما استطاع أحد منهم إيقافي بعد |
Fransa'nın her yeri yağmurlu olacak. | Open Subtitles | هناك أمطار في جميع أرجاء فرنسا. |
Uğursuz evin her tarafında seni arıyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أبحث عنك في .جميع أرجاء المنزل اللعين |
Dünyanın her tarafında Özel Kuvvetlerde görevlere gitti genelde de peşinde bir ordu vardı. | Open Subtitles | أنه أنخرط في مهمات العمليات الخاصة في جميع أرجاء العالم، عادةً مع جيوش كاملة تطارده بأستمرار. |
Prizlerde koruyucu yok. Daha o noktaya gelmemiştik. Evin her tarafında elektrik ve merdiven tuzakları var. | Open Subtitles | لا يوجد مقابس محمية، لم نحصل عليها بعد في جميع أرجاء المنزل الكهرباء في الطابق الأرضي بمثابة مصيدة موت |
Ses tüm evde yankılanmış. | Open Subtitles | الصدى يكون في جميع أرجاء المكان." |
Okulun her yerine türbe kurmuş. Hatta bir internet sitesi bile kurmuş. | Open Subtitles | إنها تنشر الأضرحة في جميع أرجاء المدرسة، حتى في موقع إلكتروني |