"في حال كنت" - Traduction Arabe en Turc

    • Eğer
        
    • diye
        
    Hey arkadaşım, Eğer fark ettiysen burada işleyen bir süreç var. Open Subtitles يا صديقي، في حال كنت لا تعلم فهناك نظام مُتّبع هنا
    Eğer buluşmamıza gelseydim düşünecektiniz ki... Open Subtitles ، لكن في حال كنت موافقاً على مقابلتي .. سيكون عليك أن تفهم
    Eğer seni doğru anladıysam, senin için ne yapabileceğimi bilmiyorum. Bana tavsiye ver. Open Subtitles سيدتي , في حال كنت أفهم ما تعنيه فانني لا أرى ماذا يمكنني أن أفعل لكِ
    Bir şey söylemek istersiniz diye kalem ve kağıt getirdim. Open Subtitles احضرت وسادة وقلم، في حال كنت أريد أن أقول شيئا.
    Adresinizi nasıl bulduğumu merak ederseniz diye söylüyorum. Open Subtitles في حال كنت أتساءل كيف كنت أعرف المكان الذي تعيش فيه.
    Eğer üşüyorsan, bir adam ya da bir kadın olsan ne fark eder ki? Open Subtitles وما الفرق في ذلك لن تفرق إن كنت رجلاً أو امراةً في حال كنت تتجمد برداً
    Eğer şu kapının anahtarları sende olsaydı, seni memnuniyetle takip ederdim. Open Subtitles في حال كنت تملك المفاتيح لهذا الباب فسيسرني أن أتبعك و أهرب معك
    Eğer sonucu merak ediyorsan, hiç iyi gitmedi. Open Subtitles في حال كنت تتساءلين، فلم تجر المقابلة على نحو حسن
    Eğer merak ediyorsan, evet, gerçekten o kadar şişman, tamam mı? Open Subtitles في حال كنت تتسائل، نعم هو حقيقة بهذه السمنة، حسنا؟
    Sadece şunu söyleyeceğim ben düğüne gelmemeye karar verdim yani, Eğer karşılaşırız filan diye korkuyorsan merak etmene gerek yok. Open Subtitles لا ، أنا فقط أردت أن أخبرك أنني قد قررت ألا آتي إلى الزفاف لذا ، في حال كنت تخشين مصادفتي أو شيء من هذا القبيل
    Eğer umurundaysa, Danielle hastanede. Open Subtitles دانييل بالـ مستشفى في حال كنت تتساءل حول هذا
    Eğer bulursan, benim, rasgele bir sürtüğün değil onu dışarı atmadığın takdirde güvensiz olabilme ihtimalime karşı. Open Subtitles لذا إذا وجدته، هو لي، ليس لعشوائية جاهلة. في حال كنت سترميها خارجٍ في حال قد أصبح غيورة
    Eğer sindirimim için endişelenseydim hiç yemezdim. Open Subtitles في حال كنت قلق على هضمي لم أكن آكل هذا اصلاً
    Eğer fikrimi istiyorsan şu kadarını söyleyeyim aranızda bir uyum var. Open Subtitles أخبرك هذا في حال كنت تتساءل هناك بعض الإنجذاب في هذه الحالة
    Eğer farkına vardıysan, bana zarar veren tek kişi sensin. Open Subtitles في حال كنت لم يلاحظ، والشخص الوحيد الذي كان يؤلمني هو أنت.
    Eğer haklıysan beni bir hücreye atmak için. Open Subtitles فقط في حال كنت كانوا على حق، هل يمكن رمي لي في خلية في مكان ما.
    Hiçbirimiz virüse maruz kalmadı Eğer umurundaysa hani. Open Subtitles لا أحد من بيننا تعرض له في حال كنت تتساءل تساؤلي لا ينبع من عدم الإهتمام
    ve her iki durumdada bunları sırt üstü yapıyorum Eğer ilgini çekiyorsa Open Subtitles سأكون مستلق على ظهري بالحالتين في حال كنت تتسائل
    Çünkü, bana inanmazsan başım beladaymış gibi gözüksün diye her birine 100 papel verdim. Open Subtitles لأنني دفعت لكل منهما 100 دولار لجعل الأمر يبدو كما لو كنت في خطر، في حال كنت لا تصدقني
    6. hissini kaybettin diye bunu bir takviye olarak düşün. Open Subtitles التفكير في الأمر على النحو احتياطية في حال كنت فقدت إحساسك السادس.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus