"في داخلك" - Traduction Arabe en Turc

    • içindeki
        
    • İçinde bir
        
    • içten içe
        
    • içinde olan
        
    • içinde doğal bir
        
    • içinizde
        
    İçindeki Cagliostro kanını inkar edemezsin. Open Subtitles لا تَستطيعُ إنْكار دم عائلة كالجيسترو الموجود في داخلك
    Başının üstünde alevleniyor ama içindeki varlığınla tüm yıldızlar öldüğünde canlanacak. Open Subtitles ويلمع بريقها فوق رأسك ولكن في داخلك ذلك الحضور سيكون عندما تموت كل النجــــوم
    ...ve üç... seni harika hissettiren şeyleri yapmaktan her vazgeçişinde seni mutsuz hissettirse de içinde bir şeyler ölüyor. Open Subtitles وثالثاً، كل مرة تبتعد فيها عن القيام بما يجعلك تشعر بالعظمة رغم أن هذا يحزنك يموت شيء في داخلك
    B-ben herkesin içinde bir mükemmellik olduğunu düşünüyorum, ama bu biraz da cesarete bağlı kendi kafanın içine girebilmek için yani onu biraz da kurcalayıp , Open Subtitles أظن ان الجميع لديه عظمة في داخلهم لكنه حقا بأن يكون في داخلك شجاعة لتدخل الى راسك نوعا ما
    Ama bence içten içe çok neşelisin. Open Subtitles مرة أخرى نبدأ لا أعتقد أنك جدية في داخلك أبداً
    O yer senin içinde olan bir yer. Open Subtitles هذا المكان,إنه في داخلك.
    Boktan bir araba gibi, içinde doğal bir kusur var. Open Subtitles مثل سيارة سيئة يوجد شيء معطل في داخلك بشكل موروث
    Gerçekten iyi iş çıkardın, Lucas. Sadece içindeki karıncayı keşfetmen gerek. Open Subtitles لوكاس كنت جيداً عليك أن تكتشف النملة في داخلك
    Resim yapmak için her oturuşunda içindeki korkuyu resmetmediğin sürece yalan söylüyorsun. Open Subtitles في كل مرة تجلسين لترسمي و لا ترسمي الخوف و الألم الذي في داخلك فأنت تكذبين
    İçindeki yaratıcı canavarı kafesinden sal, özgür kıl! Open Subtitles عليك أن تدع قفص ألاسد المبدع الذي في داخلك يتحرر.
    Bundan ötürü içindeki canavara karşı koymalısın. Open Subtitles .لذلك يجب عليك الصراع مع الوحش الذي في داخلك
    İçindeki erkekliğin özüyle direkt bağ kurmak gibi düşün. Open Subtitles إنها كالاتصال المباشر مع الرجولة الجوهرية في داخلك
    İçinde bir yerlerde ölmeyi hak ettiğini bildiğini düşünüyorum. Open Subtitles وأعتقد بأنّك تعلمين في داخلك أنّكِ تستحقّين الموت
    Bir gün tacı giydiğinde Lion-o senin içinde bir kral olup olmadığını sadece gücümüzün kaynağı, Thundera'nın gözü bilebilir. Open Subtitles ,"بما أنك ستلبس التاج يوما ما, "لاينو ,فقط عين "ثانديرا", مصدر القوة ستعرف إذا كان هناك ملك في داخلك
    Yani, içinde bir yerlerde böyle bir öfke olduğunu bilmek... Open Subtitles حسنا، أعني، فقط أن أعرف أن لديكِ هذا النوع من الغضب في داخلك
    Gördün mü, içinde bir barbar saklı. Open Subtitles أترى، هناك بربري في داخلك في النهاية
    Aferin sana. İçinde bir şair var senin. Open Subtitles يا إلهي، هناك شاعر في داخلك في النهاية
    Her gün içten içe bu soruyu kendinize sormuyor musunuz? Open Subtitles ...ألست في أعماقك تسأل نفسك في داخلك كلّ يوم ؟
    Ya da son gün ödedin faturanı çünkü içten içe o adrenalin ve dramı seviyorsun? Open Subtitles في كابينة تليفون لأنك في داخلك تحبين مأساة أنكِ لن تستطيعين تحقيق الأمر؟
    ...ama içten içe bir gün olacağını umut ediyorsun. Open Subtitles لكنْ في داخلك تتمنّى أنْ تصبح ممكنةً يوماً ما.
    Senin içinde olan bir şey. Open Subtitles إنه أمر في داخلك
    Ama içinde olan benim. Open Subtitles ولكننب أنا في داخلك.
    Boktan bir araba gibi, içinde doğal bir kusur var. Open Subtitles مثل سيارة سيئة يوجد شيء معطل في داخلك بشكل موروث
    Afrika'da başlangıçtan itibaren... ...yaradılışınız da her nesilden size geçmiş olabilir. Bu içinizde derinde saklanan gizli bir dürtüdür. TED من بدايات عهدنا في افريقيا وعبر كل الاجيال التي مرت من قبلك منذ خلقك .. هناك جدل في داخلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus